Kamp

KAMP- Bölüm 5

Merhaba! Yeni bölümü uzun zamandan beri yayımlamıyodum. Karakterlerin fotoğraflarını medyaya koyup koymıcağımı düşünürken zaman epey geçmiş. Bu uzun zamanın sonunda karakterlerin en merak edileni yani "Saycan" ı koymayı karar verdim. Medyadaki Saycan. Diğerki bölümlerde medyaya "Nefes" ve "Alara" yıda koyucam. Ve tabiki rekabete giren gruplarıda..

Herneyse. Herzamanki gibi yardımcı yazarlar Zeynep ve Asude'ye teşekkürler! Onların yazdığı şiir ve anlamlı sözlerle hikaye kendini buluyor! Onlar olmasa belkide eksik kalıcak bu hikaye.. Vote ve değerli yorumlarınızı bekliyorum, güzel okumalar KAMPSeverler!..

****

(Özgecan Aslan, 20 yaşındaki bir genç kız. Evine gitmek için bindiği otobüste 3 kişi tarafından tecavüze uğramış ve daha sonra yanarak öldürülmüştür. İnsanlığımızı kaybettik, başımız sağolsun. Tecavüzün bir "insanlık suçu" olduğunu unutan , kadına değer verilmeyen , şerefsizlerin olduğu , kadının , bir kadın olarak yaşayamadığı bir ülkede daha neler göreceğiz kim bilir. Bizim tek suçumuz "KADIN" olmak. Biz tecavüz edilmek, öldürülmek ya da şiddet görmek için gelmedik bu dünyaya, biz KADIN olmak için , kadın gibi yaşayabilmek için geldik. Güçlü kalalım. (Okulda siyaset yasaktır. Ancak bu bir siyaset değildir, bu kadınlığın öldürülmesidir.) unutmayın , bu mesajı sadece kızlara atıyoruz. Desteğiniz için teşekkürler. )

ÖZGECANI UNUTMUYORUZ. MELEĞİMİZ İÇİN DİRENİYORUZ VE DİRENİŞİMİZİN SEMBOLÜ OLARAK SİYAH GİYİNİYORUZ KIZLAR!

----------------------------------------------------

Nefes'ten Saycan'a mektuplar..

"Koyu kahve gözleri, benim gözlerime baksın sadece. Saçlarını savuruşunu tek ben göreyim. Eli sadece benim elimi tutsun. Gülüşünü sadece bana bahşedilen bir mükemmellik olsun. Herkes ismiyle hitap etsin, ben "sevgilim" diyeyim. Ağladığı zaman benim omuzumda ağlasın. Yumuşacık saçlarıyla ben oynayayım sadece. Biz olalım sadece. İster bencil deyin ister kıskanç. Sadece benim ol. Sadece bana gül. Sadece beni sev. Beni sevme ihtimalini sevdiğim adam.."

***

Kalbim sanki yerinden çıkıcakmış gibi atıyordu. Şimdi saycan benim onunla mı gitmemi istiyordu, yanıma oturmak için izin mi istiyordu ? Verdim gitti!

"Yanım boş. Sevgilinle aran bozulmasın ?"

"O arkadaşlarıyla takılıcak, merak etme."

"Pekala, mesaj atarım ben sana detaylı konuşuruz, görüşürüz"

"Bekliyorum, görüşürüz" dedi. Gülümsedim ve arkamı dönüp oradan uzaklaştım. Gözüm kızları arıyordu. Onlara hemen anlatmalıydım. Bunu nasıl içimde tutayım. Aslında dur dur. Kızlara uzun zamandan beri süpriz yapmıyordum. Büyük bi süpriz yapmanın zamanı geldi ve geçiyo bence! Kızların yanına gittiğimde herzamanki halimi takındım. Doğada benimle aynı fikirde olucakki alışverişe çıkmayı teklif etti, bütün kızlarda kabul etti.

Sıkış tepiş bir taksiye bindik ve alış veriş merkezine yola çıktık. Kızlar okuldakilerle ilgili dedikodu yapıyordu. Bense dışarıdaki ruh hali değişik insanları inceliyordum. İnsanları incelemek yakında hobilerim arasına giricekti böyle giderse. Belkide girmiştir bile!

Taksiden indiğimizde alışveriş merkezine koşar adımlarla girdik. Kampa gidiyorsun kamp giysisinden başka birşey giymiceksin ne bu heycan diceksiniz. Araştırmıştım, bildiğim kadarıyla gün arasında normal giyinilebiliyo. Yürüyüşe çıkışmadığı sürece..

Birkaç mağzaya girdikten sonra kızlarla acıktığımıza karar verdik ve üst kata çıkıp yemek bölümüne oturduk. Doğa kaşıyla yan tarafı işaret ediyordu, baktığımda gördüğüm şey bana bıkkınlık getiriyordu. Alara nın burada ne işi vardı ? Koca İstanbulda gidicek başka AVM bulamadımı ? Yoksa bizi takip mi etti ? Ne takibi be saçmalama Nefes! O gerizekalı bırak bizi takibi yanımızdan bile yürüyemez o olaydan sonra. Herneysee. Hatırlamak istemiyorum. Kaylayı dürtükleyip Alaraları gösterdikten sonra ağzından bi küfür savuruverdi.