Uçağın anonsuyla kendimi uçakta buldum. Heh işte yine başlıyoruz!
İçimden bildiğim tüm duaları okurken uçağa sürekli birileri biniyordu. Daha fazla dayanamayacağım için gözlerimi sımsıkı kapattım. Uçağın kalktığını hissediyordum. Ayaklarımın yerden kesilmesiyle kalp atışlarımın hızına yetişemedim. O an yükseliyorduk ve nefesim daralıyordu. Bir anda farkında olmadan yanımda oturan kişinin elini tuttum tırnaklarımı geçirmiş olmalıydım ama gerçekten çok korkuyordum. Oda korktuğumu anlamış olmalı ki elimi tuttu. Bu bana iyi gelmiş miydi bilmiyorum ama sakinleşene kadar gözlerimi açmamaya kararlıydım. Ama o sesi duyunca gözlerimi açtım.
- İyi misin?
Bu sesi daha önce bir yerden hatırlıyorum. '' Pardon...''
Çocuğa nasıl baktım, gözlerimi kaç dereceyle açıp onu korkuttum bilmiyorum ama çocuk bana tekrar soru sordu.
- İyi gözükmüyorsun.
Onu görür görmez o şokla uçak korkumu da unutmuştum. Sanırım iyiydim ve cevap vermeden sadece kafa sallamakla yetindim. Gözüm hemen eline kaydı çok sıkmış olmalıyım ki kızarmıştı. Ama hak etti kim bilir benim omzum ne haldedir, nasıl çarptıysa artık. Elimi çektim ve sadece ''Pardon'' demekle yetindim evet özür bile dilemedim tıpkı onun yaptığı gibi. Elimi çekip önüme döndüm ama bu gidişle yolculuk boyunca gözlerimi ondan alamıycam. Bide cam tarafına otumuş ya hiç mi korkmuyorsun olum sen?? Camdan bakınca miden de mi bulanmıyor?? O kadar hayvan olmalı ki hissetmiyor hiçbir şeyi ama gerçekten çok yakışıklı yaa. Altındaki kot pantolonuna, tişörtüne ve üstüne giydiği kapşonlusuna kadar inceledim. Çaktırmamaya çalışsamda anlamış olmalı ki kapşonlusunu kafasına geçirdi ve cama döndü. Fazla mı süzdüm yoksa ya?
Bunları düşünürken baya kendimi sıkıyordum ve yorgunlukla uyuya kalmışım.
Anons sesiyle hemen açtım gözlerimi kafam birinin omzundaydı birinin BİRİNİN!! Kafamı kaldırmaya utanıyordum bana baktığının farkındaydım. İstemsizce kafamı kaldırdım ve toparlandım bana gözlerini açmış sırıtıyordu, bugün ne kadar berbat bir gün bide çocuğa rezil oldum. Uçak korkusu olucam hayatı boyunca unutamıycak ofofofof. Hiç bakmadan kalktım herkes inmişti bende indim ve valizimi aldım. O kadar kalabalık ki annemleri bulamıyorum. Hadi ama yaa
Elimde valizlerle annemleri bulana kadar canım çıktı valla. Annemle babamı görür görmez ikisinede sımsıkı sarıldım bu yorgunluğumun üstüne gerçekten çok iyi geldi. Tabiki gözlerim şişmiş, saçım başım dağılmıştı. Eve gitmek istiyorum hemen!
**************
Zırr..... zııırr.... zıırrr
09:34! saat daha 9! Kim bu saatte beni arayarak canına susamış olabilir?? Gözlerim yarı açık şekilde telefonu açtım. Telefonun ucunda biri anlamsiz şekilde bağırıyordu. Bunu anlamam çok geç olmadı. Arayan 6 senelik arkadaşım Ezgiydi.Evet 6 senedir bana katlanan arkadaşım. Ezgiyle 6 senelik geçmişimiz annemler sayesinde başladı. Ezgi'nin babasıyla babam aynı yerde çalışıyor. Bir gün akşam bize geldiklerinde tanışmıştık o günden bu zamana kadar birlikteyiz. Biz böyle kaynaştıktan sonra babamlar bizi ortaokulda da aynı okula yazdırdılar. Tabiki biz muhteşem ikili seviyemiz aynı olunca aynı liseyi de seçtik. Üniversitede de ayrılmaya niyetimiz yok.
+ Bu saatte ne arıyorsun canım arkadaşım?
- Hemen hazırlan kahvaltıda bizdesin, öptüm.
+ Ya ben daha uyanmad
dıt dıt dııt...
Himin hizirlin kihviltidi bizdisin, iptim
Böyle de kibardır işte benim arkadaşım. Yataktan üşenerek kalktım ve beni anca ayıltır düşüncesiyle soğuk bir duş aldım. Ne giysem ki ya? Her gün bu soruyu mutlaka tekrarlıyorum çünkü giyecek hiçbir şeyim yok!