MinHee yanlış bir şey yapıp yapmadığının farkında değildi ama yine de odadan gelen bağırış sesleri bir krize yol açmış olabileceğinin simgesiydi.
Başından beri kız sandığı ‘MinHee’nin erkek olduğunu söyledikten sonra Chanyeol tek bir şey söylemeden arkasını dönmüş ve koşarak Dara’nın odasına gitmişti. Açıkçası MinHee bu konuda bir problem olduğunu düşünmüyordu. Hem eğer o ‘Baekhyun’ denen çocuk bir şekilde kendisinin ve Chanyeol’un ayrılmasını sağladıysa MinHee ondan intikamını böyle almış sayılırdı değil mi?
“Bunu bana neden söylemediniz?!” Chanyeol kapıyı kapattığı anda bağırdı. Dara yüksek sesle ürktüğü için yerinden sıçramıştı.
“Neden bahsediyorsun?” Telefonuna bakmaya devam ederken sordu.
“Neden bahsettiğimi biliyorsun! MinHee hastanedeydi ve onun yerine gelen kız kılığındaki erkek rol yapıyordu” Chanyeol sinirli gözlerini şaşkın bir şekilde kendisine bakmaya başlayan Dara’dan ayırdı ve sakinleşmek için etrafta gezdirdi ama hiçbir şey onun sakin kalmasını sağlayamamıştı.
“Bak ben sana söylemedim çünkü….bilmiyorum sadece ağzından kaçırmandan korktum” Dara pişman bir ifadeyle söylediğinde Chanyeol suratını buruşturdu.
“İnan bana akıllıyım.” Dara gözlerini devirdi.
“Hadi ama onun bir erkek olduğunu ve Baekhyun olduğunu anlamadıysan nasıl akıllısın?” Dara kaşlarını kaldırarak sordu fakat Chanyeol’un değişen ifadesi Dara’nın aniden fark etmesini sağlamıştı.
Chanyeol o kişinin ‘Baekhyun’ olduğunu hala bilmiyordu.
“B-baekhyun?” Chanyeol kekeleyerek söyledi ve aniden cevap beklemeden odadan çıktı.
Eğer bakış açısını Chanyeol’a göre ayarlarsanız, her şekilde bu konuda haklı olan taraf Chanyeol’du. Başından beri kandırılan, bir erkekten hoşlanan, bir erkeğin dalga geçtiği biriydi. Ve inanın asla kimse bunu kolay kolay affetmezdi. Yani, siz affeder miydiniz? Eğer gerçekten ‘o’ kişiden hoşlanıyorsanız belki…
Chanyeol basitçe şoför Bay Lee’den Baekhyun’un adresini öğrenebilmişti. Elbette ki eşyaları almaya gittiklerinde Bay Lee bu konuda bilgi sahibi olabilmişti. Ve şimdi sertçe kapıyı çalarken sadece karşısındakinin ona ne gibi bir açıklama yapacağını merak ediyordu.
“Ölmediysen bekle” Baekhyun’un mızmızlanan sesi kapının arkasından duyulduğunda Chanyeol kapıya vurmayı kesti. Eğer bir saat önce öğrendikleri olmasa kesinlikle buna gülerdi ve kalbi olduğunun iki katı atardı. Gerçi, şimdi de çok hızlıydı.
“Merh- Chanyeol?” Baekhyun gözlerini büyüterek sinirli gözüken Chanyeol’a baktı.
“Bir sorun mu var?” Chanyeol Baekhyun’un sorusunu önemsemeden kısa olanın omzuna çarparak eve girdi. Baekhyun’un ayakkabılarıyla eve girmemesiyle alakalı söylenmesini de umursamamıştı.
“Beni kandırdın” Chanyeol aşağılar bir ifadeyle Baekhyun’a bakarken söyledi.
“Ne?”
“Hah, komiksin. Bilmiyormuş gibi ha Baekhyun? Ya da belki de MinHee demem gerek ha?” Baekhyun’un suratı aniden gerildiğinde Chanyeol sırıttı.
“Senin odana girdiğimde zaten ordaydın. Seninle yattım ve sen MinHee haline geri döndüğünde ya da sana ‘Baekhyun’dan hoşlandığımı söylediğimde öylece beni dinledin.” Chanyeol’un suratındaki ifade Baekhyun’un kalbini parçalıyordu.
“B-be-“
“Ne? Sen ne? Bu gerçek, neyi inkar etmeyi düşünüyorsun?”
Her şekilde Chanyeol haklıydı. Baekhyun ne diyebilirdi ki? Para…para için birinin kalbini kırmıştı değil mi? Ama o gerçekten Chanyeol’dan hoşlanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHE Has Got A "Thing"
Fanfiction"Şaka yapmıyorum Jongin. Onun gerçekten bir 'şeyi' var" "Pekala acaba hiç onun bir kız olmayacağı fikrini düşündün mü?" "Tanrım! Imkansız...değil mi?"