Multimedia-CAN
Sonra misafir odasına Can'ı yatırıp burcuyla beraber benim yatağıma yatırdım. Aslında Can bizde kalmayacaktı. Ama annem sağolsun. Babamda annemle aynı kafadan olunca. Neyse... Burcu'dan Borayla arasındakileri öğrenmek istiyordum. -Burcu boraların evinde ne yaptın. Burcu tavana bakıyordu. Sonra bana bakıp -ailesiyle bir konu konuştum. Sonra borayla da konuştum. Sanırım anlatmayacaktı. Bora acaba ona gerçekleri anlatmışmıydı. Yani Azra ile neden evlendiğini. Bize anlatması sadece burcu üzülmesin diye onu bıraktım diye. Geçistirdi. -Peki ya barıştınız mı?!?! Bu sorum üzerine burcu ofladı. -Bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum. Deyip kafasına battaniye yı çekti. Sanırsam bu konu hakkında zerre kadar konuşmak istemiyordu. Bende üstelemedim. Gözlerimi kapattım. Sonra Burcu'nun dürtmesiyle gözlerimi yeniden açtım. -siz can'la nasıl sevgili oldunuz. Hem Taner ne olacak hiç düşündün mü?!? Tabi ya Taner nasıl düşünemedim bunu ben. Şimdi ne diyeceğim. O beni severken onu aldatmış gibi ah düşünmek istemiyorum...
-burcu sence Taner'e ne demeliyim. Burcu biraz düşündü sonra kafasında ampul yandığını gördüm. -Mesaj at.
- yok artık. Senden ayrıldım Canla sevgilisi oldum. Mu diyeyim?! Sonra biraz düşündü ve telefonumu alıp bir şeyler karıştırdı. Ne yaptığına bakmama izin vermedi bir süre sonra telefonu bana uzattı. Ne yaptığına bakarken en son uygulamaları açtım. Mesaj yeri açılmıştı.
-burcu yoksa.. Mesajları açtım en son Taner'e mesaj gönderilmişti. Mesaja okunmaya başladım " taner, biliyorum beni ne kadar sevdiğini ama ben sanırım seni sevmiyorum. Bana bunu söylemek için çok beklediğini düşündüğünüde biliyorum. Ama üzgünüm SENİ BIRAKIYORUM.." burcuya gözüm kaydı. Hâlâ sırıtıyordu. Sonra -seni bırakıyorum cümlesi niye büyük yazılmış.
- değişiklik olsun diye..Bu kız harbi deli ama bir o kadarda sevimli.
........
Sabah olduğunu alarmım bana yine anlattı. Bende ona sus diye kapat düğmesine bastım ama aptal şey 10 dk sonra yine çaldı. Bende artık kalkmam gerektiğini anlayıp banyoya fırladım. Elimi yüzümü yıkadım aşağı merdivenlerden inmeye başladım. Herkes kalkmıştı. Bugün sofrada 4 kişi yerine 6 kişi olmuştuk. Burcu bana bakıp -Hadi ama masaaal.acıktık. bunu duyunca herkes gülmeye başladı. Tabi canda oyy ne kadar tatlıymış benim sevgilim... Ney ben buna fazla alıştım galiba neyse. Sofrada herkes kahvaltısını bitirince burcu ve can okul formalarını giymek için eve gitmeliydiler. Onları kapıdan uğurlarken can bana -beni bekle hayatım. Ona onay verip. Yukarı üstümü giyinmek için odama çıktım. Saarımı bugün ne yapsam diye düşünürken can'ın en sevdiği saç modeli olan yandan örmemi yaptım. 30 dk filan sonra zil çaldı. Bu can olmalıydı. Kesin arabayla gelmiştir. -ben çıktııım. Diye annemlere haber verip kapıya koştum. Kapıda taneri görünce şok yaşadım. Beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı. Arka bahçeye geldiğimizde -SEN NE YAPIYORSUN!! TANER KENDİNE GEL! BEN SENİ SEVMİYORUM.!!! taner bunları duyunca sinirleri iyice tavan yaptı. - HAYIIR!! SEN BENİ SEVİYORSUN!! Bu sinirle Taneri böyle görünce ister istemez korktum. Ondan kurtulmaya çalıştım ama beni kendine çekip sarıldı. Sonra bana bakıp -sadece bir kere seni seviyorum dermişin?! Sonra seni rahat bırakıcam. Bunu duyunca derin bir nefes aldım. Sonra onun kolları arasında ne kadar zorlansamda -seni seviyorum Taner . diyebildim. O sırada bir tak sesi gelince sesin olduğu yöne baktım. Can yere bir şey fırlatmıştı. Sonra -demek öyle Öykü. BİR DAHA KARSIMA ÇIKMA ÖYKÜ!!!!!!! Hayır can bizi yanlış anlamıştı. Bendede kafa niye söyledim. Canın arkasından iskankar bağırışlar bıraksamda beni umursamadan. Gitti sadece gitti. Yere attığı şeye bakınca bir defter olduğunu gördüm. Üzerinde "seni seviyorum" yazısı vardı. Yavaşça sayfaları çevirirken canla çekindiğimiz bazı anlar vardı. -HAYIIR!!!! diye bağırdım. Sonra taner arkamdan gelip bana sarıldı. Sanırım Taner'e ihtiyacım vardı.
(Kısa oldu özür dilerim. İnşallah keyif alıyorsunuzdur şuana kadar sadece 67 kişi okumuş ne vote nede yorum. Var. eevam etmek konusunda endişeliyim. Sizi seviyorum.... )