MAHMUT TUNCERLE YENİDEN HAYAT

Günlerden Bir Gün

Telefonumu elim alıp hemen stüdyoyu aradım. Bu akşamki programın iptal olması gerektiğini belirttim. Çünkü tam da bu akşam canlı yayın keyfiyle Demi ile evleneceğim. Programın sahibi ben olduğum için stüdyo ile bir sorun çıkmadı. Ardından kanalı aramam gerekti. Ki onlar da kabul etmek zorundalar, kanalın en çok izlenen programına sahip olduğum için, Mahmut Tuncerle Yeniden Hayat.

Kendi başıma hazırladım ama Demi'ye haber vermedim, şu an yapacağım ilk iş bu olmalı.

Dışarıdaydım, taksiye bindim eve gitmek için. Taksici beni tanımıştı.

"Mahmut abi, nasılsın, iyi misin?"

"İyiyim lo, sen nasılsın?"

"Çok şükür iyiyim, abi." dedi ve arabayı çalıştırıp yoluna baktı. "Nereye gidiyoruz?"

"Evime."

"Evin nerede, abi?"

"Oturduğum yerde..."

"Oturduğun yer neresi, Mahmut abi?"

"Evim..."

Taksici arabayı durdurdu ve arkasını döndü, kaşları çatıktı.

"Ne oldu?" diye sordum.

"Bir dakika..." dedi ve arabadan indi.

Oturduğum yerdeki kapının önüne geldi ve kapıyı açtı.

"Neden açtın kapıyı lo?"

"Çabuk burayı terket!"

Lafına sinirlendim ve arabadan inip karşısına geçtim.

Taksici ayaktayken adeta Subway Surf oyunundaki çocuğu kovalayan kısa boylu, bıyıklı, şişman bir kekoya benziyordu. Hele kafasındaki şapkası... Çok iyi(!)

Eğer Subway Surf, Türkiye'ye gelirse, bekçi kesin bu olur.

"Hayırdır lo?"

Cevap vermeden geçti beni. Kapıları kapatıp yoluna devam etti.

Ben de başka bir taksiye bindim. Tabii bu sefer evin yolunu tarif ettim.

Eve varır varmaz Demi ile konuştum.

"Bu akşam benim programda evleniyoruz."

"Ha?" Mala dönmüş gibi baktı. "Bu akşam mı?"

"Evet."

Çocuklar için düzenlediğüm odanın kapısı açıldı aniden. Bütün hepsi içeriden çıktı.

"Ne oluyor?" dedi Recep.

"Aynen, ne oluyor?" diyerek destekledi Batuhan.

"Hiç, evleniyoruz." dedim istifimi bozmadan.

"Ha, tamam, biz de nefes alıyorsunuz sanmıştık." diyerek atıldı İsrafil, dalga geçer şekilde.

"Güzel..."

Olayları hiç kimse bozuntuya vermemişti, geçiştirme gibi olmuştu. Pek de umurumda değildi. Sonuçta yarın akşam canlı yayında Demi resmen benim olacaktı, daha ne olsun?

Demi yanıma geldi. "Şahitlerimizi çağırayım mı?"

"Şahitlerimiz kimmiş lo?"

"Rihanna ve Selena."

"Çağır, gelsinler."

***
Evden çıktım, Ahmet'in yanına gittim. Ahmet çocukluk dostumdur. Ve kendisi nikah memurudur. Onunla konuşarak bu akşamki nikahı kendisinin kıymasını istedim. Gerekli prosedürleri hallettikten sonra tekrardan eve döndüm.

***

Günlerden bir gün işte, Demi'yle evleniyoruz...

O gün, bu gün.

Çocuklardan Reyhan gelmişti yanıma garip bir şekilde. Karşımda dikiliyordu. İçeceğim suyu bıraktım ve konuşmasını bekledim.

"Şimdi, bu akşam evleniyorsunuz?"

"Evet?"

"Tamam." dedi ve gitmeye başladı.

"Bu kadar mı?" diye seslendim arkasından.

"Sana ne?"

Cidden topu problemliydi bu çocukların. Benimkinden bile bozuk psikolojileri.