✭ 16 ~ Pasta ve Konsey

15 4 0
                                    

Uzun zamandır bölüm atmadığımı fark ettim. Buradaki minik kitleme tekrar bir bölüm yazayım dedim.

Keyifli okumalar !

▪~▪~▪~▪~▪~▪~▪~▪~▪~▪~▪~▪~▪~▪~▪~▪~▪

Korktuğumuz anlarda, yalnız kaldığımızda ya da kin güttüğünüz zamanlarda herkesin yaptığı en bilindik şeydi duvarlar örmek.

Güçlü ve sapasağlam bir bina gibi ördüğümüz duvarların arkasına kırılgan yanımızı saklarız ki kimse ona dokunmasın, erişemesin ve tekrar daha kötü bir şekilde yaralamasın diye. Duvarın dışında kalan bedenimizi ise dışarıya açarız. O yönümüz, içimizde kalan narinliği koruyan bir kahraman rolü oynar. Bizi kimsenin yıkmasına izin vermezcesine, kimsenin dokunmasına müsade etmezcesine dimdik durur insanların karşısında. Çünkü dışarıdan görünen yüzümüzü yaratmamızı sağlayan aslında gözlerimizin gördüğü insanlardır. Onlar yüzünden bu hale gelmişizdir. Korkarak, kaçarak, saklanarak.

Kendimden biliyorum.

Benim de öyle güçlü duvarlarım var ki...öyle dokunulmasını istemediğim, unutmak için çırpındığım, bebek gibi ağladığım, çocuk gibi kaçtığım anlarım var ki...

Bunları zihnimin en ücra köşesinde saklı tutarken başlamıştım o duvarları örmeye. Hatırlamak istemediğim korkunç şeyleri, birilerinin beni anlamadan suçlamasını, üzüldüğüm ve titrediğim olaylarda bana sarılmayan kolların yoksunluğunun soğukluğunu, her şeyi en ücra köşeye atmak için üç senemi verdim.

Ben, koca üç senemi ruhumu iyileştirmekle, akıl sağlığımı korumakla, büyümekle uğraşırken insanlar hayatlarına devam ediyordu!

Ama kızdığım konu bu bile değildi şu an. Asıl kızdığım konu, hiçbir şey olmamış gibi normal bir insani hareketi normal bir zamanda yapıyor gibi davranmamdı.

Önemli olan konu; Ben bir insan değildim!

Ben daha yeni yeni ne olduğumu, ne için var olduğumu, kime karşı hayatta olduğumu, kimin olduğumu öğrenen, okuma yazma öğrenmeye çalışan bir çocuk gibiydim. Yavaş ilerleyerek, hazmederek öğreniyordum gerçekleri. Ve bildiğim üzere ben insanlar arasında yaşayan ama insan olmayan bir varlıktım.

Ve ne olduğunu bilmeyen bu varlığım; kendini tanımak için, insanlardan üç sene boyunca eve takılı kalmış, okulu bile bitirememiş, öyle ki bir erkeği taşa çevirmiş biriydi.

Peki dudağımda ki o masum sıcaklığın beni baştan çıkarmasına göz yumarken bunları düşünüyor muydun? HAYIR!

Ne ara gözlerimi kapattığımı bilmeden baskısı biraz daha artan dudaklara karşılık verdim. Olaylar anlık gelişirken sadece salmışlık hissi vardı. İlk defa rahat bir şekilde dokunulmuştuk hissim vardı. İlk defa öpülmüşlük hissim vardı...

Merakla kabaran kıvılcımlarımın yerini heyecan ve haz almıştı ama ortada ne bir güç vardı, ne de bir ışık. Artık tamamen anadan doğma bebek gibiydim. Kafamı biraz daha yana eğerken onun da öpüşünü derinleştirmesine açık bilet vermiştim. Kuş olsam uçacak kadar hafiflemiştim. Elleri hala ellerimde, ikimiz de ayakta, gecenin karanlığı üstümüze örtü örterken saniye hatta saliseler kavramını utançtan unutmuştu. Saatler arkasını dönmüş bile olabilir diye düşündüğüm anlarda geriye çekilen dudaklar ile kendime geldim.

Bacaklarım titriyordu sanırım. Ya da içime bir yılanın zehri yayılıyor olmalıydı yoksa bu kadar titrememin de, uyuşukluluğumun da, içimde ki hızla yayılan alevin de açıklaması yoktu.

Gözlerime binen ağırlıklar yavaş yavaş ortadan kalkarken araladım. Sonunda tekrar görmüştüm merak ettiğim gözlerini.

Benim çoktan sönen gözlerimin yerini bu sefer onun gözleri almıştı. Etrafa aynı beyazlıkla ışık saçıyor, harelerini tamamen beyaza bürüyordu. Bu da demek oluyor ki o da benim gibi insan değildi. Parlıyordu gri irisleri.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MühRejanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin