han.j.one: Dur tahmin edeyim, masamdaki bileti de sen bıraktın değil mi?
han.j.one: Beni sinemaya mı götüreceksin yoksa?
han.j.one: Sen "gizemli bir sapık" değil misin?
han.j.one: Bu çok kolay olmadı mı?
minhohocham: Bence gelmelisin.
minhohocham: Ben de sinemada olacağım.
han.j.one: Soruma cevap ver, bu çok kolay olmadı mı?
han.j.one: Yoksa salon karanlık diye beni öldürmeyi mi planlıyorsun?
minhohocham: Seni öldürmeyi planlasaydım o sweatshirtü bıraktığım gün odanda saklanır gelmeni beklerdim, malum hava daha karanlıkken geliyorsun şirkete;).
han.j.one: Güvenlikçi tutmalı mıyım?
minhohocham: Paspas kafalı yetmiyor mu?
han.j.one yazıyor...
han.j.one çevrimdışı
han.j.one çevrimiçi
han.j.one: Ne yani Hyunjin'e de mi aldın?
minhohocham: Sevdiğinize giden yol en iyi arkadaşından geçer diyorlar, benim sevdiğime giden yol oradan geçmiyor mu yoksa?
han.j.one: Senin sevdiğine giden yol...
han.j.one: Bozdurma ağzımı.
han.j.one: İki saattir Hyunjin'i o biletleri benim almadığıma inandırmaya çalışıyorum.
minhohocham: İki saat değil sadece 17 dakikalığına gittin:)
han.j.one: Pis sapık.
minhohocham: Kırıyorsun ama ne önemi var canım devam et sen, ben kimim ki umursayasın?
han.j.one: Doğru sen kimsin ki?
han.j.one: Hayır keşke asıl mesele ben aldım sanması olsa.
han.j.one: Bir de gelip diyor ki "Geri zekâlı bin tane film varken ala ala aşk filmine mi bilet aldın? Arka koltukta sevişmek mi istiyorsun a**** koyayım? Bir de iyi halt ediyormuş gibi masama bırakıp kaçmış, filmde elimi tutmaya çalışıp çıkma teklifi et bir de y*rram? Etrafım p*ç kaynıyor, Tanrı beni korusun!"
han.j.one: Şu söylediklerine bak!
han.j.one: Tamam gayiz de en iyi arkadaşımıza asılmayız hani.
han.j.one: Bak bunlar hep senin suçun.
han.j.one: Bir de yavşak damgası yedim iyi mi!
minhohocham: Öncelikle bir sakinleş, sinirlenince çok küfrediyorsun.
han.j.one: Sana ne?
minhohocham: Kırıyorsun...
minhohocham: Ama doğru ben kimim ki zaten?
han.j.one: Hakikaten kimsin lan sen?
minhohocham: Böyle atar yaparak top olduğunu kanıtlamaya çalışıyorsan boşuna uğraşma, ben varken senden ancak bottom olur;)
han.j.one: Madem o kadar güveniyorsun göster kendini.
minhohocham: Ha çıkar vur masaya diyorsun yani?
han.j.one: İğrençsin! Karşıma çık demek istemiştim.
han.j.one: Ama evet masaya vurman için karşıma çıkman gerekiyor, yani öyle de anlayabilirsin.
han.j.one: Bekle...
han.j.one: Biz ne ara bu kadar iğrençleştik?
minhohocham: Bilmem... En son paspas kafalının küfürlerinden bahsediyordun orada kopmuş olabiliriz.
minhohocham: Ben sadece eski zamanlardaki centilmen beyefendiler gibi sinemaya davet etmek istemiştim.
han.j.one: Hyunjin'in masasına bıraktığın bilet ne peki?
minhohocham: Ona yaptığım iyiliklerin hiç değerini bilmiyor, hem bak üzüyor da seni. Bence bir olup kovduralım bu şirketten onu.
han.j.one: Bir iki yüz verdik diye başlama hemen! Onu senden daha çok sevdiğim kesin.
minhohocham: Demek seviyorsun beni:)
han.j.one: Bana bak,
han.j.one yazıyor...
minhohocham: Tamam tamam kapatalım bu konuyu.
minhohocham: Geliyorsunuz değil mi?
han.j.one: Hyunjin gelip de ne yapacak?
minhohocham: Ha sen benimle yalnız kalmak istiyorsun;))
han.j.one yazıyor...
minhohocham: Tamam tamam kızma anladım ben.
minhohocham: Şimdi ben "gizemli bir sapığım" ya,
minhohocham: O yüzden bir şey söylemeyeceğim.
minhohocham: Gelince anlarsın:)
han.j.one: Sırf bugüne kadar aldığın her şeyin parasını geri vermek ve sonra seni öldürmek için geliyorum oraya,
han.j.one: O filmden sağ çıkamayacaksın...
minhohocham: Kendinden bu kadar eminken çok seksi oluyorsun biliyor musun?
minhohocham: Ama sen yine de o kadar emin olma.
görüldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
department // minsung
Fanfic"o güzel yüzünü görebilmek için her lanet saniye odamın cam kapısını izlemekten ve seni göremediğim her lanet saniye hevesimin biraz daha kırılmasından bıkmıştım, han jisung." (texting+story)