department // minsung

4/seni hepsinden koruyacağım.

minhohocham: Evet, evet var bir açıklamam çünkü anladım ki kaçarak olmuyor.

minhohocham: O sweatshirtler için ne kadar hevesli olduğunu biliyordum ama sana hediye olarak almama fırsat vermeyecektin, ben de böyle bir çılgınlık yapmak istedim;)

minhohocham: Geri kalanlarını da şirkette Twice sevdiği herkesçe bilinen bazı çalışanlarımıza hediye edersem hoş bir sürpriz olur diye düşündüm ama bir tane kendime ve beş tane de ilerideki çocuklarımıza ayırdım. Eğer yetmezse yenilerini bulurum endişelenme sen;))

minhohocham: Ha bir de, aşık olduğumuz kişiye kavuşmanın yolu onun en iyi arkadaşından geçermiş, yani o paspas kafalıyı unutmadım.

han.j.one: Çocuklarımız mı? Çıkar onu aklından! Git çöpe falan at.

han.j.one: Ayrıca en yakın arkadaşıma paspas kafalı demeyi bırak.

han.j.one: Ve onu boşuna düşünmüşsün çünkü Hyunjin o sweatshirtü toz bezi yapıp bana fotoğraf gönderdi:"(

minhohocham: Ruh hastasına bak!

minhohocham: O kim ki seni ağlatıyor?

han.j.one: Ağlamıyorum ben, açıklamana devam et.

minhohocham: Sana kıyamıyorum ama öyle olsun.

minhohocham: Erkeklerden hoşlanıp hoşlanmaman konusuna gelirsek, -ki bu en basit olanı- sevdiğin müzik gruplarıyla ilgili olan her etkinlikte en az iki tane gökkuşağı sembollü aksesuar kullanıyor olman,

minhohocham: Sevdiğin kız gruplarının güzel oldukları herkesçe kabul edilen üyeleriyle karşı karşıya gelmene rağmen onlara bakarken gözlerinin sevdiğin erkek idollere bakarkenki kadar parlamaması ve daha birçok küçük ayrıntı.

minhohocham: Hatta ben sana sorayım, fazla belli etmiyor musun?

han.j.one: Sen bunu kimseye söylemedin değil mi?!

minhohocham: Hayır, söylemedim.

minhohocham: Ama sen neden bu kadar gerildin?

han.j.one: Yani bilirsin...

minhohocham: Çünkü insanların "hemcinslerinden hoşlanan birine" saygı duymayacağını, dahası bu yüzden şirketteki konumunu kaybedeceğine inanıyorsun değil mi?

minhohocham: Bütün mesele bu.

han.j.one: Yah, yönelimimden utanmıyorum ben!

minhohocham: Utanmıyorsun, insanların tepkisinden korkuyorsun.

minhohocham: Ve bu çok yanlış.

minhohocham: Ama şunu da bil istiyorum, hatta her şeyim üzerine yemin ediyorum ki,

minhohocham: Günün birinde benimle mutlu olmayı seçersen bundan hoşlanmayan insanlar o zavallı fikirlerini kendilerine saklamak zorunda kalacaklar.

minhohocham: Seni hepsinden koruyacağım.

han.j.one: Hah!

han.j.one: Senin korumana ihtiyacım yok benim.

han.j.one: Karışma bana, ben böyle mutluyum.

han.j.one: Ayrıca daha kim olduğunu bile bilmiyorum, seninle mutlu olmayı nasıl seçebilirim Tanrı aşkına?

han.j.one: Siktir! Senin karşıma çıkacak cesaretin bile yok, bir de beni mi koruyacaksın?

___________________

Selam, ben geldim! Biliyorum uzun zaman oldu ama diğer kitapla ilgilendim biraz:) Sanırım olaysız oldu ama merak etmeyin olaylar sonraki bölümlerde başlayacak. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!