Çok Sevineceksin (!)

205 27 3
                                    

"Özgür çık artık!"
"..."
"Ya Özgür çı!"
"La la la... Duymuyorum."
"A-a! Özgür resimlerini masanın üstünde unutmuuuş..."
"Rüya sakın bakma!"
"La la la la la la... Bir şakı söyle!"
"Başka şarkı bulamadın mı?"
"La la la la la la... Tüm gün şirinleeee!!"
En sonunda bağırdım. özgür banyodan çıkar çıkmaz bana tert ters baktı.
"Sen misin şirin?"
Ağzım şaşkınlıktan kocaman açıldı. "Sen sanki süpersin."
Sırıttı. "Yonca öyle dedi..."
"Ne?! Ceyhun yetmedi sıra sende mi?"
Dudaklarını büzüp bana alayla baktı. "Ayy sen kıskandın mı?" dedi çocuk sesiyle.
"Höö!" diye böğürüp kıyafetlerim ve makyaj malzememle beraber banyoya girip kapıyı kilitledim.
"Sanki içeri dalcaz!"
"Önlem alıyorum!"
Kıkırdadım. Kıyafetlerimi giydikten sonra BB Cream, rimel, göz kalemi ve hafif bi parlatıcı sürdüm. Banyodan çıktım. Özgür bana bakıp güldü.
"Saçını düzeltmeyi unutmuşsun."
"Höö!"
Yine gıcık bi şekile böğürdüm ve banyoya gidip hızlıca saçımı düzelttim. Telefonum açlınca koşa koşa baktım. Annem arıyo.
"Efendim annecim..."
"Nasılsın?"
"Iyiyim anne. Sen?"
"Iyiyim. Oda arkadaşın nasıl?"
"Iyi. Iyi. Okula gitti. Erkenden çıkmış gitmiş. "
"Rüya ben müdürünüzü aradım ama açmadı. "
"Uyuyordur! Sabah sabah aranır mı?"
"Iyi. Akşam ararım. "
"Hee... Tamam. Kapatmam lazım otobüse yetişicem. "
Hemen telefonu kapattım. Napıcam ben? bi dakika en son Yonca diyoduk.
"Yonca sana öyle dedi mi?"
"Hayır. "
"Gerizekalı!"
Çantamı alıp odamdan çıktım. Özgür'de peşimden geldi.
"Diyene bak! Annesine yalan söyleyen kimmiş?"
"Sus!"
O mal mal gülerken ben de sinirle kulaklığımı kulağıma takıp müzik dinleyerek otobüse bindim ve okul yolu boyunca ağzımı açmadım. Ne bok yicem?! Sıçtın Rüya! Yonca, Ceyhun, ot, bok derken oda arkadaşı meselesini unuttum. Şu Özgür başka bi yurda gitse de kurtulsam.
Okula gelince yine Özgür'ü tanımıyormuş gibi yaparak sınıfa gittim. Sınıfta Derin'i tek başına otururken gördüm. Hemen yanına gittim.
"Öykü ve Beste nerde?"
"Hiç bilmiyorum. Güya erken geleceklerdi!"
Güldüm. Ceyhun sınıfa girince gülümsemem gitti. Derdi ne? Ben onun üç yıllık sınıf arkadaşıyım. Bu sınıfta ne olaylar yaşadık. Ama yok! Bir sevgili için hele hele iki üç günlük bir sevgili için sattı bizi. Aferin Ceyhun!
Özgür sıranın önünde durdu.
Rüya-Ne var?
Özgür-Yardım edeceğim.
Hemen ayağa fırladım. "Ciddi misin?"
"Evet. "
"Inanmıyorum!"
"Bir şartla. "
bütün hevesim mahvolurken sesimi çıkarmadan şartını söylemesini bekledim.
"Şarkı söyleyeceksin. "
"Neden?"
"Çok güzel sesin var ve bunu saklıyorsun. "
"Sesim güzel değil de ondan. "
"Rüya..."
Oflayıp oturdum. Özgür bana tek kaşını kaldırarak bakıyordu. Ofladım tekrar. Ellerimle oynamaya başladım.
Niye eliyle oynar bir insan? Parmaklarım kutlarım. Evet, bu daha mantıklı.
Kafamı tekrar kaldırdım. Özgür hala bana bakıyordu. Sanırım en iyisi kaderimi kabullenmek. Yani şarkı söylemem ve İstanbul'a taşınırım. Saçmalama Rüya! Bir şarkı sadece.
"Aklıma şarkı gelmiyor. " diye bahane uydurdum.
"Bence... Aşkı Bulacağımı Hiç Sanmazdım'ı söyle. "
Etrafıma bakındım. Sınıftakiler Ceyhun, Derin, Özgür ve ben. Derin bir nefes alıp şarkıyı söyledim. Şarkı bitince Özgür hiç bir şey söylemeden yerine oturdu.
"Dur bir dakika, hani karşılık?"
"Peki. Annenle konuşacağım. "
Bir sevinç çığlığı attım.
Ceyhun-Neden annenle konuşacak?
Gülümsememi anında yok edip ona nefretle baktım. "Sanane?"
Oflayıp önüne döndü. Ayağa kalkıp Derin'in birşey demesine izin vermeden sınıftan çıktım.
"Rüya!"
Arkamı döndüm. Ceyhun!
"Ne var?"
"Sen bana kızgınsın di mi?"
Dalgacı bir şekilde güldüm. "Bir de soruyo..."
"Tamam Haklısın ama..."
"Hadi beni geçtim, ben sadece sınıf arkadaşınım ama bunu Uğur'a nasıl yaptın?"
sinirden dişlerini sıkarak konuştu. "O, Yonca'ya yavşadı!"
"Hala Yonca diyor! Ceyhun şu an Yonca'yı kıskandığını bana o kadar çok belli ettinki..."
"Yavşadı diyorum!"
"Ya yok öyle bir şey. Yok! Yonca uyduruyo!"
"Neden böyle bir şey yapsın?"
ellerimle sinirden saçlarımı çekerek arkaya attım.
"Ölüyorum! Sana söyledim ya... Anlattım ama kabul etmedin. "
"Kabul edilir yanı yok. "
"Peki. Hadi ben yalan söylüyorum, Uğur diyorum, yıllardır birbirinize kardeş dediniz. Beni bile Uğur'la sen tanıştırdın ve tanıştırırken kardeşim dedin. "
Oflayıp yanımdan uzaklaşmaya yeltendi. Hemen kolunu yakaladım.
"Gitmiyorsun hiç bir yere! Hadi bana inanmıyorsun, Uğur'a nasıl inanamazsın? Sen bu kadar mı düştün Ceyhun?!"
"Ben buraya barışmak için geldim ama senin yaptığına bak. "
"Barışmak yerine küstürmemek daha mantıklı değil mi sence de?"
Hiç bir şey söylemedi. Dudaklarını birbirine bastırıp etrafına bakındı. "Haklısın. "
Yonca, Ceyhun arkasından zıplayıverdi. "Aşkıımmm!" diye ciyakladı. Sonra bana tiksinerek baktı.
Rüya-Ben en iyisi gideyim.
Arkamı dönüp gittim. Direk lavaboya. Neden? Bilmiyorum kendimde hep lavaboda buluyorum.
Telefonumu elime alıp planımı uygulamaya koymaya başladım.
Yonca'yı kolundan tuttum. "Bir gelsene. "
"Olur. " Ukalaca güldü. Göz çevirip onu lavaboya sürükledim. Kapıyı kapattım ve Yonca'ya döndüm.
"Ceyhun'dan uzak dur. "
"Neden? Popüleriteniz mi gider?"
"Evet canım var mı?"
"Kabul et işte, ben savaşı kazanıyorum. "
"Savaş falan yoktu. Sen başlattın. "
"Evet ben başlattım. Ve-ben kazanacağım. Zaten Ceyhun'da bana aşık ne dersem yapar. "
"Yani Ceyhun'u sevmiyor muydun?"
Şaşırmış gibi yaptım. bir kahkaha attı.
"Ne seveceğim be! Tabiiki kullanıyorum. "
Gülerek cebindeki telefonu çıkardım.
"Ceyhun bu kayıtı duyduğu zaman çok sevineceksin. "

Aşkı Bulacağımı Hiç SanmazdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin