iki

19.4K 2K 4.8K
                                    

"Ya ben kürk giyeceğim. Efsane yakıştı bana."

Jeongin ayna karşısında güneş gözlüğü ve kürküyle kendine bakarken Beomgyu, Jaemin'e "Neden dolabında kürk var," diye sormuştu. Teşekkürler Beomgyu.

"Ne salak salak sorular bunlar ya?"

Beomgyu hariç herkes gülerken, Jeongin çalışma masasının önündeki sandalyeye oturmuş ve bacak bacak üstüne atarak poz vermişti. "Nasıl üniversiteli gibi duruyor muyum?"

"Daha çok üniversiteli kızları pazarlayan amcık gibi duruyorsun."

"Gözlük mü abartı oldu? Gözlüksüz nasıl?"

Jeongin gözlüğü çıkarıp yeniden poz verirken Beomgyu Jeongin'in deri ceketini ona fırlatıp "Şunu giy işte," demişti. "Böyle mal mal giyinirseniz almazlar bizi içeri."

"Ya karşim," dedi Jaemin. "İçerideyiz rahat ol."

"Jaemin senin yapacağın bir iş net götümüzde patlar."

"Haydaaa..." Jaemin, Beomgyu'nun lafının üzerine Changbin'e gözlerini büyüterek bakıp "Ne diyor bu," demişti. "Ayıp ama."

"Ben bu kürkü çıkarmam."

"Ye kürküm ye." Jisung yine yersiz bir espri yapıp özür diledikten sonra siyah bir gömlek ve pantalon giyip kenara çekilmişti.

"Bir şey diyeceğim espriyi anlamadığınız için mi gülmediniz? Anlatayım isterseniz. Şimdi Akşehir'in beyleri Hoca'yı yemeğe davet etmişler. Hoca nereden bilsin; davete, günlük kıyafetiyle katılmış. Katılmış ama ne hoş geldin, ne sefa getirdin diyen var. Herkes, allı pullu kıyafetlilere el pençe duruyormuş. Hoca, bir koşu evine giderek, sandıktaki işlemeli kürkünü giyip yemeğe geri dönmüş. Az evvel hoş geldin bile demeyenler, önünde yerlere kadar eğilmişler. Hoca'yı, yere göğe sığdıramayıp başköşeye oturtmuşlar. Kuzunun en hasını önüne koymuşlar. Herkes Hoca'nın yemeğe başlamasını bekliyormuş. Hoca, bir taraftan kürkünün kolunu sofrada sallamaya, bir taraftan da "Ye kürküm ye, ye kürküm ye!" demeye başlamış. İlahi Hoca, demişler, kürkün yemek yediğini kim görmüş? Hoca taşı gediğine koymakta gecikmemiş: Kürksüz adamdan sayılmadık... İtibarı o gördü, yemeği de o yesin. Öyle işte, komikti yani."

"Ben daha demin ne dinledim?"

"Jisung, sormadık."

"Partiye Jisung'suz gidelim diyenler elime mum diksin."

"Tamam sustum amk."

Jeongin kürkünü okşarken Jisung'a göz devirmişti. Kürkünü çok sevmişti. Hiç çıkarmak istemiyordu ama Beomgyu'nun zoruyla çıkarmak zorunda kalmıştı. "Fazla göze batıyor, dikkat çekmemeliyiz," diyerek ikna etmişti Jeongin'i. "Sen zaten tüm ilgiyi üzerine topluyorsun kardeşim hiç gerek yok."

"Beomgyu. Çok haklısın."

Daha sonra Jeongin, deri ceketini giyip hafif nemli siyah saçlarını düzelterek diğerlerini beklemişti. Jaehyun'un arkadaşı Jungwoo sayesinde partiye girdiklerinde Jeongin gözlerini kısıp dişisine kur yapan hayvan edasında yürümeye başlamıştı. Changbin de kaslı kollarını kasıyordu.

"İçki alırken kimlik soruyorlar mı lan?"

"Gerizekalı mısın?"

"Ne var oğlum? Reşit değiliz."

"Kardeşim reşit olmayanın burada ne işi var?"

"Ben beynini sikeyim bu çocuğun ya."

"Bakın benimle düzgün konuşun, bunlar liseli diye bağırıp kaçarım."

mö ーhyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin