Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sen gel bir de geceleri bana sor...
Asel Karan
Eğer abilerim varsa ve beni istemiyorlarsa yıkılırım. Toparlanamam.
Ben sadece birazcık sevilmek istedim. Birazcık... Ama olmuyor Duru' dan başkası sevmiyor beni.
Ayağı kalktım ve kitaplığımıza yürüdüm. Bir kitap seçtim ve gözlerimi kapadım. Kitabın herhangi bir sayfasını açıp elimi bir paragraf da durdurdum.( Gerçekten yapıyorum)
Bir kurşun, birinizi vurmak için Ve bir kurşun,hepinizi öldürmek için..( Beyza Alkoç- Karantina)
Nefesimi tuttum o an. Ben böyle şeylere inanırdım. Diğer insanlara saçma gelse de ben inanırdım.
Hızla kitabı kapatıp pijamaları mı ve iç çamaşırlarımı alıp banyoya gittim. Sıcak bir duş alıp yatağa uzandım.
Rüyamda yine onu görmüştüm...
..
Sabah uyandığımda yanımda Duru yoktu. Hızla kalkıp üstüme mavi kot şort üstüne siyah bir büstiyer onun üstünde kot ceket giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Koşar adımlarla okula ilerliyordum. Tam karşıya geçiyordum ki korna sesi ve acı bir fren sesi duydum. Sağ tarafıma baktığımda bana doğru gelen arabayla gözlerimi kapattım.
Acı hissetmediğim için gözlerimi yavaşça açtığımda bana doğru gelen kişiler ile şaşırdım.
Rüzgar hoca, Mert hoca ve Berk..
"İyi misin?!"
Gibi şeyler duyuyorum ama ben kendim için değil Duru tek başına ne yapardı. Sarsılma ile kendime geldim.
"Asel, Asel, Asel iyi misin?!"
Diye soruyorlardı. Ben de yavaşça başımı aşağı yukarı salladım.
"İ-iyiyim"
Derin bir nefes aldılar. O anda Mert hoca'dan beklenmeyecek iki kelime çıktı ağzından..
"Özür dilerim"
Önemli değil anlamında kafamı salladım. Sonra Berk
"Birinden falan kaçmıyorsun demi"
Ben de hayır anlamındada kafamı salladım.
"Ben sadece...sadece ımm okula gidiyordum"
Dedim. Berk hemen kolundaki saate baktı.
"Ama daha 1 saat var"
Dedi. Ben de gözlerimi kaçırdım. Tehdit notları alıyoruz diyemezdim.
"Bize söyleyebilirsin"
Dedi. Ben de onlara baktım sonra etrafa baktım ve
"Şey burada konuşamayız"
Dedim. Mert hocada arabayı gösterdi. Ben de tereddütle ona baktım. Kafasını sallayınca arabaya doğru yürüdüm.Ve arka koltuğa oturdum.
Onlarda arabaya binince ben de yavaşça cebimdeki notları çıkardım. Onlar çatık kaşlar ile bana baktılar.
"Ben ilk başta biri bize şaka yapıyor sanıyordum ama iş ciddiye bindi. Bizden ne istiyorlar bilmiyorum"
Dedim. Gözümden bir damla yaş aktı. Hızla sildim. Onlarda hem sınırlı hem hem düşünceli hem de özlemle bakıyorlardı. Neden özlemle baktıklarını anlamasamda boş verdim. Mert hoca konuşmaya başladı.
"Bence Asel'e gerçekleri söylemeliyiz."
Dedi. Ben de kaşlarımı çatmış anlam vermeye çalışıyordum...
