Aseksüel

Fifty six

SELAMIN ALEYKÜM
6 ay olmamış gibi nası da giriş yaptım dkdnskdnskxnsk
Of büssürü hikaye yazıyorum benim neyime ya
2.4k bir bölüm getirdim yazarken çatladım valla
Malper yine her zamanki gibi
Bi de kesin unutmuşsunuzdur en son Alper dedesinin yanına çiftliğe gitmişti
Özür dilerim
scofieldsplans gel güzelim buralarda sana göre bir şeuler var dkdnskdnskxnskxkdkd
Öpücükler
X

***

Sırtımdaki çantayı omzumda sabitleyip kapıyı kendime doğru çektim. Murat evdeydi büyük ihtimalle ama gecenin bir saati yerinden kaldırmak istemiyordum onu. Anahtarı çevirdiğim gibi açılan kapıyla neye uğradığımı şaşırmış bir şekilde kaldım öyle.

Murat kapıyı açmış, üzerinde sadece boxerı vardı, sakince suratıma bakıyordu. Son konuşmamızda söyledikleri neredeyse sırıtmama sebep olacakken tuttum kendimi. "Bir hoş geldin yok mu beyine?"

"Hoş geldin." Sesindeki yumuşaklık beni mest ederken ayakkabılarımı çıkarıp içeriye adımladım. Murat kapının önünden hâlâ çekilmezken çantamı yere bırakıp bakışlarımı yüzünde gezdirdim.

"Özlemedin mi beni?" Dik dik suratıma doğru attığı bakışları zerre yumuşamadı. "Ben özleminden kavruluyorum da."

Ne olduğunu anlamadan kendimi kapıya yaslanmış bir vaziyette buldum. Murat uzun boyu sebebiyle yüzüme doğru eğilmiş, aramızda çok az mesafe bırakarak yüzüme yaklaşmıştı. Biraz daha devam ederse beni öpmesi için yalvaracak durumdaydım.

Aldığı derin nefeslerle boynuma doğru inmiş, burnunun ucunu açık olan kazağımın yakasından tenime sürtüyordu. "Kokunu almama izin ver biraz."

Ben onun kadar sabırlı olamadığım için kafasını boynuma gömüp sıkıca sarıldım ona. Sadece dört gün olmuştu ama sürekli yan yana olduğumuz için ikimiz de zorlanmıştık. "Ağlamayacaksın değil mi?"

Alaylı çıkan sesimle ağzından boğuk bir gülme sesi çıktı. Kollarını belime sarıp beni kucağına alırken dudaklarını boynuma sürtmekle meşguldü. "Bu geceki tek planım seni ağlatmak."

Bacaklarımı sıkıca beline sarıp kıkırdadım. "Kulağa bayağı iyi bir planmış gibi geliyor."

Murat kollarını sıkılaştırıp sanki ben kucağında değilmişim gibi bir tavırla odama kadar ilerledi. Omuzlarına doladığım kollarımı açıp çıplak sırtında küçük halkalar çizmeye başladım. Ellerim sırtında dolanırken dudaklarımı tenine bastırmamak için çok büyük çaba sarf ediyordum. "Niye seni çok özledim demedin?"

Beni yatağın üzerine oturtup önce montumu sonra da üzerimdeki kazağı çıkardı. Kazağı çalışma masamın üzerine doğru atarken önümde diz çöküp anlamayan bakışlarla suratıma bakmaya başladı. "Ne?"

"Hâlâ beni özlediğini söylemedin. Öpmedin de." Ağzımdan çıkan kelimeler Murat'ın yüzünde minik bir gülümsemeye neden olurken pantolonumun düğmesini de açtı.

"Söylememe gerek mi var? Ayrıca şu an seni soyduğumun farkındasın değil mi?"

Cevap vermeden bedenimi biraz yukarı kaldırdım ve pantolonun üzerimden çıkmasına yardım ettim. Murat hâlâ ayaklarımın dibinde diz çökmüş vaziyette oturuyorken elimi saçlarına atıp sağa sola savurdum tutamlarını. Çok seviyordum onu.

"Niye ağlayacak gibisin? Çok mu özledin sen beni?" Suratındaki yamuk gülümseme benim de gülümsememe sebep olurken kendime gelmem gerektiğini hatırlattım kendime.