her zaman senin için buradayım

1.3K 139 83
                                    

flashback

Rüzgar ılık ılık esiyordu. Güneş tüm parlaklığı ile her zamanki yerindeydi. Jungkook'da öyle. Kollarının arasında minik sevgilisi ile gözlerini açıyordu bu güzel sabaha. Kocaman yataklarında tek beden olmuş uyuyorlardı. Jungkook'un en sevdiği anlardan birindeydi. Gözlerini açıp yanında tüm masumluğu ile yatan güzeller güzeli sevgilisine baktı. Neredeyse bir sene olacaktı. Çok seviyordu onu. Üniversite'ye başladığı ilk sene tanışmışlardı. Güzel gözlü kız hemen dikkatini çekmiş olacak ki hemen konuşma çabası içerisine girmişti. Şimdi ise buradalardı.

Sevgilisi ailesi tarafından zorla başka biri ile evlendirilmek zorunda kalmıştı. Ne Jungkook bunu istiyordu ne de sevgilisi. Jungkook ile ailesinin karşına çıkıp zaten başka birini sevdiğini ve onunla evlenmek istemediğini söylemişti. Ailesi bunun karşısında ise kızlarına ya evde kalıp istedikleri kişi evlenmesi gerektiğini, ya da evi bir an önce terk etmesi gerektiğini söylemişlerdi. Jungkook, o gün bir söz vermişti. "Söz veriyorum ölüm bizi ayırana kadar seninle olacağım." Verdiği sözü hala da tutuyordu.

O günden sonra Minji Jungkook'a taşınmış ve okul dışında ikisi de yarı zamanlı bir iş bulup çalışmaya başlamıştı. Jungkook küçük bir dövmeci dükkanında, sevgilisi ise bir kafede çalışıyordu.

Jungkook ellerini sevgilisinin saçlarına atıp okşadı. Uykusundan uyanan Minji elleri ile gözlerini ovalayıp Jungkook'a baktı. "Günaydın güzelim." Minji samimi olmayan bir gülüş sunup yanıtladı onu. "Günaydın."

Bir kaç haftadır böyledi Minji. Jungkook'a soğuk yapıyor ve işe gitmeden önce sürekli birlikte takıldıkları o kısa zamanı bile artık işe erken gitmem gerek diye iptal ediyordu. Jungkook her ne kadar kötüye yormak istemiyor olsa da yine de üzülüyor ve kafasında tonlarca tilki dolanıyordu.

Daha fazla sabredemeyeceğinin farkına varınca yattığı yatakta doğrularak sevgilisine baktı. "Sen iyi misin?" Minji'de Jungkook gibi doğrulup oturdu yatağa. "İyiyim." "Emin misin? Haftalardır soğuksun bana. Yanlış bir şey mi yaptım? " Minji derin bir nefes verip ayağa kalktı ve banyoya ilerledi. "Bana cevap ver!" "Bağırma bana! Bir şey olduğu yok!"

Yüzüne çarpılan sert kapı ile öylece kalmıştı Jungkook. Sinirlerine engel olmaya çalışarak ayağa kalkıp mutfağa gitti. Güzel bir kahvaltı hazırlayıp belki bu soğuk havayı ve aralarında oluşan sorunu belki yumuşatabilirdi. Onu seviyordu, ne kaybetmek ne de kırmak istiyordu.

Minji duştan çıkana kadar masayı doldurmuş ve elinden geldiğince güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı Jungkook. Şimdi sadece sevgilisinin gelip ona sıkıca sarılıp derslerden dolayı gergin olduğunu ve o yüzden öyle davrandığını söylemesini bekliyordu. Fakat hiç beklemediği bir şey olmuştu. Minji ne mutfağa ne hazırladığı masaya ne de sevgilisinin suratına bile bakmadan evden çıkmıştı. Gülüşü de kendi gibi suratında dondu Jungkook'un.

Yapılacak tek bir şey vardı. Jungkook'da bunu yapmak için üzerine ceketini geçirip çıktı evden.

günümüz

Jungkook ve Taehyung da kafeye gelmişlerdi ve dört genç karşılıklı oturuyordu şuan. Ortamda bir sessizlik vardı. Jungkook bu sessizliğin kendisinden kaynaklandığının farkındaydı. Ortamı yumuşatmak istediği için boğazını temizledi ve konuşmaya başladı. "Eee okul nasıl gidiyor? Neler yapıyorsunuz?"

Yoongi korku ve şaşkınlık ile Jungkook'a bakarken Jimin ise adım atmasından memnun olmuş olacak ki gülümseyerek konuşmaya başladı. "Güzel gidiyor. Biraz zorlanıyoruz ama hallediyoruz sanırım. Siz neler yapıyorsunuz Bay Jeon? Yani dövme dışında."

Tattoo Artist And MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin