bu bir tesadüf mü?

1.7K 178 58
                                    

Jeon'dan

Yaşanan olayın üzerinden saatler geçmişti. Son müşterimi de hallettikten sonra odama geçip masama oturdum. Nedenini bilmediğim bir şekilde sabah ki çocuk aklımdan çıkmıyordu. Sanırım işimi böldüğü için fazlaca kızmış ve kafaya takmıştım. Başka bir sebebi yoktu. Olamazdı..

Ellerimi saçlarımın arasından geçirip geriye yaslandım ve gözlerimi kapattım. Yorulmuştum. Bir süre hareketsizce orada öylece oturdum. Gözümün önüne gelen küçük ile hızla gözlerimi açtım. Alfa'm üzerimde oyun oynuyordu ve bu hiç hoşuma gitmemişti..

Askılıkta asılı olan deri ceketimi giyip odamdan çıktım. Etrafı temizleyen Taehyung'un yanına gidip konuştum. "Makineleri bugün temizleme, sabah ben gelince beraber yaparız. Bugün yoğundu, sende benim kadar yorulmuş olmalısın. Geçe kalmadan git eve. Bayan Kim'den yine azar yemek istemem."

Taehyung'un büyük annesi de kendisi kadar şirin bir kadındı. Tae'nin yorgun düştüğü bir gün, neden oğlumu bu kadar yoruyorsun diye büyük bir azar yemiştim. İnsanların kendisi için endişelenecek birilerinin olması güzel bir duyguydu sanırım.

Taehyung gülüp kafa salladı. "Tamam Bay Jeon. İşimi bitirip çıkarım hemen. İyi geceler." Kafa selamı verip dükkandan çıktım ve motoruma binip eve gittim.

Jimin'den

Utançla eve doğru ilerliyordum. "Aptal Jimin. Aptalsın sen oğlum. Manyak mısın adamın salonuna giriyorsun. Koş koşabildiğin kadar...

Bir dakika ya.. Ben yanlış bir şey yapmadım ki. Herkesin başına gelebilir bu. Öküz. Bor dohoko soforo bo kodor sokon kolmozmoş. Şimdi de kalmasaydın banane. Çattık ya."

Kendi kendime söylenirken sonunda eve gelmiştim. Yine söylene söylene eve girmiş ve annemin "ne yapıyor bu çocuk" bakışlarını umursamadan odama ilerledim. Bugün cidden hayatımdan silmem gereken bir gündü. Köpek kovalamış üstüne birde gereksiz bir adamdan azar yemiştim.

Kendimi yatağa atıp gözlerimi kapattım. "Hayır yani başka yer yok muydu da oraya girdim. Neden yani ne-" "Ne bağırıp duruyorsun sen yine?!" Annemin kapımı açıp bağırması ile kafamı yastığa gömüp anlaşılmayan sesim ile konuştum. "Rahat rahat isyan da edemiyoruz ya."

Annemin odamdan çıkması ile Yoongi'ye bize gelmesi gerektiği ile ilgili mesaj atıp Kook'u yanıma çekip tüylerini okşayarak gözlerimi kapattım. Beni rahatlatan sayılı şeylerdendi. Bir süre uyuyakalmıştım...

Yaklaşık 2-3 saat sonra

Omzumun dürtülmesi ile ayılmaya başladım. Dürtülmekten nefret ettiğim için gözümü açmadan mızmızlanarak omuzumdaki eli itmeye çalıştım. "Lan hem çağırıyorsun hem uyuyorsun. Kalksana!" Yoongi'nin sesi ile oflayarak gözlerimi açtım ve yavaşça doğruldum. Ellerimle gözlerimi ovuştururken konuşmaya başladım. "Başıma ne geldiğine inanamayacaksın." Yoongi kaşlarını çattı. "Sadece bir gün seninle yürümedim Jimin. Başına cidden ne dert açtın?"

Olayları detaylı bir şekilde anlattıktan sonra annemin bizim için getirdiği kurabiyeden ağzıma atıp, kahvemden bir yudum aldım. Yoongi şok olmuş bir biçimde bana bakarken, artık bir tepki vermesini bekliyordum. "Birşey söylesene ya."

"Sen şimdi Jeon'un salonuna pat diye daldın ve sana hiç bir şey demedi öyle mi? Doğru mu anladım ben şimdi?" kafa salladım. "Evet. İşte bir daha ne olursa olsun böyle olmazmış falan filan geveledi bir kaç bir şey daha." Yoongi yüzümü ve vücudumu elleri ile inceleyip iyice bakmıştı. "Dayak falan da yememişsin.. Namjoon hyung'tan duyduğuma göre pek iyi biri değil Jimin. Bana soğuk ve sinirli olduğunu söylemişti Namjoon hyung. Öylece daldığında, üstelik iş esnasında daldığında sana bir şey yapmamış olmasının imkanı yok. İyi kurtarmışsın paçayı."

Tattoo Artist And MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin