Bölüm16: Aşkın Rengi

1.3K 379 347
                                    

Sevgili arkadaşlar beğeneceğinizi düşündüğüm bölümlere geldik. Artık daha hızlı ve hareketli olacak her şey umarım beğenirsiniz.

Alper: Bu gece yalnız uyumanı istemedim Elif'im

Elif: Ölmeyi çok istiyorsun galiba koca yürek

Alper: Senin uğrunda olacaksa neden olmasın?

Elif: Sen yine de yaşamaya çalışsan olmaz mı?

Alper: Olur, yaşamak için bir sebebim var nasılsa

Bir süre durup gözlerime baktı ve devam etti

Alper: Ama ben yine de burada kalacağım

***

Elif: Tamam ama yerde yat biri gelirse görmesin

Alper: Uyuyacağımı kim söyledi

Elif: Ama yarın yol gideceğiz Alper

Alper: Benim için sorun değil Elif'im. Yalnız sabaha karşı gitmem gerek çünkü Fehmi Bey ile işlerimizi halledip seni almaya geleceğiz haberin olsun

İkimiz de bir birimizden inattık ve genelde kazanan Alper oluyordu başımı sallayarak onayladım. Alper ellerini ceplerine koyup imayla bana baktı bende kollarımı önümde bağlamış ona bakıyordum.

Alper: Cemil meselesine gelirsek, bence Cemil beni anladı ki anlamazsa anlaması için elimden geleni yaparım

Konuşurken gayet ciddiydi ve annemin Cemil sevdasının farkındaydı,

Elif: Alper valla annemim fikriydi bende siz gelmeden öğrendim, hem anneme dedim "ben evlilik düşünmüyorum" diye

Alper tek kaşını kaldırıp baktı

Alper: Düşünmüyor musun gerçekten

Alper'in öyle demesiyle önce yutkundum sonra sağ elimi kaldırıp hafifçe saç diplerimi karıştırdım

Elif: Iı şey yani Cemil ile evlenmeyi düşünmüyorum

Ama seninle olur sevdiğim bey, tabi bu kısmı içimden desem de sanırım şu an yanaklarım da alev topları vardı çünkü sıcaklığı buram buram hissediyordum. Alper kendini tutmaya çalışsa da gülümsemesi belli oluyordu. Hemen gözlerimi kaçırdım ve konuyu değiştirdim

Elif: Kapıyı kilitleyeyim malum her an herkes gelebilir

Salak Elif bu nasıl bahane, senin odana her an kimse gelmiyor ki sanki yol geçen hanı. Yürüyüp kapımı kilitledim, en azından kapım çalınana kadar içim rahattı. Birde Erdem den dolayı bu gece uyumak bana ıstırap olacakken Alper'in kolları yeterince güvenli ve huzurluydu. Yatağım ne tek kişilik ne de çift kişilikti orta boyutta bir yataktı. Alper yatağın kenarına yarı uzanır yatıp kolunu açtı bende yanına gidip yorganı açtım. İçine girip başımı Alper'in göğsüne koydum.

Gözlerimi kapatıp kalbini dinledim. Sıcacık elleri ile ellerimi tuttu ve zaman akmaya devam etti.

"Zamanın birinde yeşilliğin diyarın da bir prenses yaşarmış. Bir gün prenses saraydan çıkıp uzak diyarlara göç etmek istemiş. Başka diyarlar görmek, yeni insanlar tanımak ve babasının himayesinden çıkıp kendi ayakları üzerinde durmakmış hayali. Prenses sanmış ki diğer tüm insanlarda sarayın da yaşayan insanlar gibiymiş ama uzak diyarlarda insanlar farklıymış. Prenses bunu görememiş ve akıp giden zaman da yabancı diyarın pembe tozları içinde kaybolmuş. Tozlar onu boğmaya başladığı zaman kara bulutların içinden gelen bir prens onu sıkıca tutmuş. Prenses, pembenin aldatıcı ve sarhoş eden tozlarından ise karanlığın içinde ki asilliği seçmiş, prens prensesin elini tutmuş ve prenses prensin kalbine dokunmuş ikisi de gözlerini kapatıp zamanın içinde kaybolmuşlar. Prens ve prensesin etrafında ki tozlar hızla dönmeye başlamış ve bir fırtına kopmuş tozlar bir birine karışmış, siyahın asilliği karşısında aldatıcı pembe yenik düşmüş ve yerlere serpişmiş. Bir anda zaman durmuş, uğultular susmuş, siyah tozlar havada asılı kalmış. Yere damlayan bir damla kan yerdeki bütün pembe tozları kırmızı yapmış ve bir damla da göz yaşı düşmüş tozların üzerine. İşte o an kırmızı büyük bir patlama ile semaya yükselmiş, bu sefer aşkın rengi karşısında asilliğin siyahı geri durmuş..."

Sigara (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin