Sabah uyandığım da annemi uyandırmadan kalktım elimi yüzümü yıkadım ve hazırlanıp odama girdim, eğilip çantamı aldım tam doğrulduğumda aynada kendime baktım. Çok fazla makyaj yapan biri değilim ama özen gösterirdim kendime. Bana tatlı kız diyen Erdem geldi aklıma tebessüm ettikten sonra birkaç makyaj malzemesini çıkartıp makyaj yapmaya başladım. Saçlarımı da salınık bıraktıktan sonra aynaya bakıp tek kaşımı kaldırarak bir bakış attım. "İşte oldu" diyerek evden çıktım. Her zaman ki gibi ceketimin cebinde kulaklıklarımı çıkartıp kulağıma taktım ve serin havaya karşı ceketimi daha çok sarıp yürümeye devam ettim. Hava biraz rüzgârlı olduğu için hızlı adımlar ile yürümüştüm. İşe geldiğimde Semih'in merdivenlere doğru gittiğini gördüğümde denk gelmemek için hemen asansöre bindim. Asansörün aynasına bakarak dağılan saçlarımı düzeltiyordum ki tam kapı kapandığında tekrar açılmıştı. Erdem içeri girip selam verdi.
Erdem: Günaydın güzelim
Elif: Günaydın
Kızaran yanaklarım ile hafif tebessüm etmiştim yine aklımı dağıtmayı başarmıştı. Asansöre girdikten sonra koca asansörde gelip dibimde durmuştu ve her zaman ki gibi parfümü beni esir almıştı. Yan yana dururken bana döndü ve elini saçıma götürdü dönüp şaşkınlıkla ona baktım. Saçıma dokunulması beni çok etkilerdi. Sanki bunu bilir gibi eliyle saçlarımda gezinirken sarhoş olmuş gibi ona bakıyordum. Ela gözleri o kadar güzeldi ki gözlerinden gözlerimi alamadım sonra saçlarıma baktı ve parmaklarını saçımda gezdirerek için den küçük bir yaprak çıkarttı. Sonra tekrar bana bakıp hafif alaycı ve karizmatik bir şekilde gülümsedi.
Erdem: Makyajını yapmışsın ama saçlarını taramayı unutmuşsun güzelim
Bunu söyledikten sonra aldığı yaprağı gömleğinin cebine koydu. Utancım dan kıpkırmızı olmuştum. Onun için makyaj yaptığımı anlamıştı. Saçlarımı elimle hafif düzeltip cevap verdim.
Elif: Yolda gelirken olmuş galiba
Derken başımı sağa yatırıp omuzlarımı kaldırıp indirmiştim. Asansörün kapısının açılması ile tam bir adım atmıştım ki sağ taraftan Sevda geldi ve karşılıklı kaldık. Sonra geri adım atıp bana yol verip yapmacık tavrı ile gülümseyip selam verdi.
Sevda: Günaydın tatlım
Elif: Günaydın
Ciddi bir ifade ile cevap vermiş ve yürümüştüm. Arkama bakmadım ama Sevda'nın topuk seslerinde asansöre bindiğini anlamıştım. Erdem çıkmış mıydı acaba? Yoksa asansörde mi kalmıştı? "Aman bana ne, ben niye merak ediyorum ki" diyerek yerime geçtim. Yerime oturduktan sonra kapıya doğru baktığımda ne gelen vardı ne giden. Başımı biraz sallayıp aklımdan düşünceleri attım ve işe başladım.
İlerleyen saatlerde Yeşim, Murat ile aramıza gelmiş yeni yapılacak projede kodlamanın nasıl işleneceğinde bahsediyordu bize. Anlattıkları bittikten sonra Murat ile çocukları hakkında konuşmaya başladılar. Yeşimin küçük bir kızı vardı, Murat'ın da eşi kız çocuğuna hamile olduğu için sık sık doğum için yapılacak hazırlıklardan konuşuyorlardı. Yeşim tecrübeli olduğu için Murat zaman zaman Yeşim den fikir alıyordu. Onları dinlerken bir an dalmıştım asansördeki an geldi aklıma farkında olmadan saçımın ucu ile oynayarak tebessüm ediyordum ki masam da ki telefon çaldığında kendimi toparlayıp açtım.
Erdem: Nedir seni böyle gülümseten şey?
Başımı kaldırdığımda masasından bana doğru bakıyordu. Bu sefer bu adama karşı sesiz kalmayacaktım.
Elif: Arkadaşlar ile yeni başlayacağımız işin akışını konuşuyorduk, size öyle gelmiş
Erdem: Doğum için hazırlanacak bebek çantası mı? yeni başlayacağınız iş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sigara (TAMAMLANDI)
General Fiction#mafya #ask #aldatma #karadenizkiz Not: Yazdığım ilk kurgudur. İlk bölümlerde anlatımım çok düz ama ileri bölümlerde düzeliyor umarım begenirsiniz. Parmaklarımı toprağın üzerinde gezdirirken bir yandan da gözlerimden yaşlar akıyordu. Tepkisiz bir şe...