Bölüm duyurduğum zamanda gelemediği için üzgünüm. Kusura bakmayın. Bu arada bir kaç kişi eleştiri yaparken yazdığım 'komodin' kelimesinin yanlış olduğunu düşünmekteymiş. Ama TDK'nın web sitesine girip arattığınızda 'komidin' değil 'komodin' diye çıkmakta. Hikayenin vote ve yorumlarını arttırırsanız çok mutlu olurum ve yeni bölüm daha sık gelir. Hepinize teşekkür ederim.
----
"Hani derler ya,
Ben sensiz yaşayamam, diye.
Ben onlardan değilim.
Ben sensiz de yaşarım;
Ama,
Seninle bir başka yaşarım..."
İYİ OKUMALAR...
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
* * *
Ölüm bir insanın gözünde nasıl bu kadar, ucuz görenebilir? Hele ki aileni öldürmek? Nasıl kıyarsın bir aldatma yüzünden babana?O an ki sinir ile arabadan indim ve kapıyı çarpıp koşmaya başladım.
Asla ama asla onun yanında olmayacaktım. Ne kadar küçükken yapmış olsa da daha cezasını çekmemişti o.
Kim bir katilin yanında olmak isterdi ki?
Şu an bir polis merkezine gidip onu polise şikayet edebilirim. Evet güzel fikir. Ama lanet olsun ki elimde kanıt yok!
Nasıl... Nasıl bir insan böyle bir şey yapabilir.
Koştum... Koştum ve koştum...
Nefesim ciğerlerime yetmeyecek kadar azaldığında kaldırım taşına oturdum. İyice gözden kaybolmuştum. Onun arabasını göremiyordum.
Neymiş 'acılıları acılılar sararmış'. Eh be geri zekalı! Senin acınla benim acım bir mi ?
Bir gün, iki insan, iki darbe.
Ben nasıl daha tanımadığım bir çocuğun arabasına bindim ki. Hangi akıl ile? Nasıl güvendim.
Şimdi ihtiyacım olan kişi belli aslında... Burçin...
Bir günde dünya başımıza nasıl yıkılır? Sorusunun en iyi örneğiyim. Ayağa kalktım. Bizim oralardan uzaktaydık, sanki. Etrafıma bakıp yürümeye başladım...
* * *
Yaklaşık iki saattir yürüyordum. Hala bir sonuca ulaşabilmiş değildim. Ayaklarım artık iflas bayrağını çekmişlerdi. Ama yine de yürümeye devam ediyordum. Hava iyice kararmıştı. Bir klişe olarak geldiğim yerde telefonda çekmiyordu. Sahi, ben neredeydim? Annem iyice meraklanmıştır şimdiye.
Keşke, o salağın arabasında kalsaydım cevap vermeseydim eve gelseydim ve arabadan inerken 'senin yanında olacağımı mı sanıyorsun geri zekalı' deseydim. Kahretsin!
Ayaklarım artık ilerlemiyordu. Bulunduğum yere çöktüm ve birazda olsa ayaklarımın güç toplamasını beklemeye başladım. O sırada gelen bir arabanın farları gözüme almaya başladı. Birde yetmezmiş gibi serseri ile mi uğraşacaktım? Gelen araba tam önümde durdu.
İşte başlıyoruz!
Arabanın sürücü koltuğundan bir çocuk indi. Ama yüzünü göremiyordum. Çünkü arabanın far ışıkları hala yanıyordu.
Çocuk yaklaştı... Yaklaştı... Ve yaklaştı.
Hala yüzünü seçemiyordum karanlıkta.
"Okyanus?"
"Ha?" dedim şaşırmıştım. Adımı nereden biliyordu bu yüzünü göremediğim çocuk?
"Gerçekten sensin. Ben Yankı." Yankı? Yankı...
Tanıdık geliyordu. Bu..
"Yankı!" diyerek bir an da ayaklandım ve boynuna yapıştım.
"Hey, sana geliyordum ama sen bana gelmiş gibisin. Ne işin var bu saatte burada? Kız başına, bu tipte." benden uzaklaşarak üzerimi gösterdi.
Okul kıyafetlerimleydim.
"Yankı. İnanamıyorum buradasın!"
"Okyanus, senin bu numaraların bana sökmüyor canım, biliyorsun değil mi? Anla,t hem de hemen."
Kollarımı boynunda çektim ve omuzlarımı dikleştirdim. Tam ağızımı açmış bir şey söylüyordum ki, adım boğazları delecek şekilde haykırıldı.
Yankı ile beraber sesin geldiği yöne baktık. Ciddi misin? Yine mi sen ? Kurtulamayacak mıyım senden?
"Okyanus!" diyerek yanımıza yürümeye başladı Rüzgar.
Arada az mesafe kalmıştı. Onlarıda iki, üç adımda kapatıp yanımızda durdu.
"Rüzgar?" dedi Yankı.
Yankı, Rüzgar'ı nereden tanıyordu? Ne alakası vardı?
"Yankı?" dedi Rüzgar'da, Yankı'ya bakarak.
Demek ki sadece Yankı tanımıyormuş Rüzgar'ı. İkisi de birbirini tanıyormuş.
Ben bunları düşünürken, bir anda birbirlerine sarıldırlar.
Ciddi misiniz?
---------------------------------
Bu bölüm fazla güzel değildi beni mazur görün bu seferlik. Bu arada yeni bir hikayeye başladım.
Hepinizi çok seviyorum. Eleştirileriniz ve sorularınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK
Teen FictionAşkın yeri, zamanı yoktu. Her an seni çepeçevre sarabilir, aklını başından alabilirdi. "O çölde ki suydu, bense çölde ki Mecnun'dum.'' Tüm Hakları Saklıdır.