Merhaba, ben laila erez Obsesif Kompulsif Bozukluğu olan bi kızım insanlarla iletişime geçmekten hep kaçmışımdır.
birine dokunamam çünkü kirlenmekten korkuyorum, ellerimin toz olmasından. Aslında eldiven takıyorum her zaman ama bu yeterli gelmiyor, OKB olduktan sonra insanlardan hep kaçtım asosyel oldum
bu yüzden hiç arkadaşım yok ama bunu sorun etmiyorum. genel de kitaplarla dostluk kurarım ve onlar bizi bırakmaz.Şimdiyse annemle birlikte doktora gideceğim her hafta 3 gün doktara gidiyorum iyileşmek için. Birgün eldivenlerimden kurtulup diğer insanlar gibi yaşamak istiyorum umudum var en azından belki birgün herşey geçecek ve eski hayatıma geri dönebileceğim.
"Kızım hadi geç kalmayalım." hemen elime eldivenlerimi takıp ardından da yatağın üstünde duran deri ceketimi alıp merdivenlerden aşağı indim. annem sarı saçlarını ensesinde topuz yapmış duru güzelliği ile bahçede bekliyordu. Yanından hızla geçip arabaya bindim evet kendi aileme bile hastalığımdan dolayı dokunamıyorum, doğal olarak kimseye dokunamam.
Annem de sürücü koltuğuna geçip arabayı 5 yıldır tedavi gördüğüm hastaneye doğru sürmeye başladı. 22 yaşındayım son 5 senem kabus gibi bi hayat yaşamama sebep oldu ve ben bundan artık çok yoruldum. kafamı pencereye yaslıyıp radyoyu çalıştırdım tabi panik yapıp elime üfledim sonradan daha doğrusu eldivenlerime. ne diye dokunuyorsun sanki aptal laila!
Derin bi nefes alıp sakinleştim bu sırada annemin göz ucuyla bana baktığını fark etmiştim başımı geriye atıp gözlerimi kapattım ve şarkıya odaklanmayı denedim şarkıda şu sözler geçiyordu.
'Sıkılırsan güneşten, gece oluruz erkenden.'
acaba birgün bu sözleri bana söyleyecek birini bulurmuyum? güzel bi kızım açık yeşil gözlerim ve kısa sarı saçlıydım fiziğim ise tam anlamıyla mükemmeldi ama kim hastalıklı bi kızı severdi ki? kimse..."Bebeğim geldik hadi inelim." annemin sesiyle zihnimi bulandıran düşünceleri kafamı iki yana sallıyarak dağıttım ve araba'nın kapısını açarak dışarı çıktım. rüzgar omuzlarıma gelen sarı saçlarımı uçuştururken derin bi nefes aldıp gözlerimle hastaneyi taradım, bahçede krize giren hastalar ve onları sakinleştirmeye çalışan yakınları vardı.
Annemin arkasından yürümeye başladım hala gözlerim etrafta dolanıyordu. Biraz daha ilerleyip hastane kapısından içeri girdik ardından ikinci kata çıktık doktorun odası'nın önüne geldiğimizde annem kapıyı tıklatıp benim için açtı, ona tebessüm edip içeri girdim.
saçları hafif kırlaşmış adam bana gülümsedi ama ben karşılık vermedim. eliyle koltuğu gösterip "Laila merhaba seni görmek ne güzel otur bakalım." dediğini yapıp oturdum ve yaklaşık 2 saat tedavi gördüm ardından soruları cevaplamaya başladım."Uyumak için yattığın da uyuman ne kadar sürüyor ?"
"2-3 saat."
"Rüyaların nasıl ?"
"Karanlık ve korkunç."
"Sabahları nasıl bi modda uyanıyorsun?"
"genel de mutsuz. "
"Sizi bu hayatta en rahatsız eden şey?"
"Hayatım."
"Uçlarda yaşadığını düşünüyormusun?"
"Hayır."
"Bazı olaylara fazla tepki veriyormusun?"
"Hayır."
"Sinirlerine hakim olabiliyormusun?"
"Gennellikle hayır."
"En son ne zaman bunalıma girdin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık hayatlar
Teen FictionHastalıklı güzel bi kız birgün bilinmeyen birinden bir mesaj alır o günden sonra sıkıcı hayatı olmayacak ve aşkı tadacaktır Ama şöyle birşey var ki onların ki normal bi aşk olmayacakt uzak mesafe aşkı olacaktır. adam bidaha gelmemek için...