Yeni Bölüm +10 Vote olunca gelecektir. Yorum yapmayı da unutmayalım!. :)
İstanbul / Bakırköy Sahili
Yıl; 2014
Kulakları tırmalayan o lanet ses beynime ilişmişti. Mezarlığın açılan kapısı. Bunu okul günleri her sabah duyuyordum. Çizim yapmak için bulabildiğim en sakin yerdi burası. Okula gitmeden tam bir saat önce burada olurdum. Bugün güzel bir gün sayılmazdı. Hava karanlıktı ve yağmur yağacak gibiydi.
Ne kadar da gariptir ki ne zaman hava karanlık ve kasvetli olsa , içime bir ateş düşer ve beni kavururdu.
İçime düşen depresif havayı , beyaz ve saf kağıda aktaracaktım. Bir insan olarak.
Bir mezar taşının yanına çöktüm. Kafamı kara bulutlara çevirdim. Onlarda ki tüm kötülüğü çektim içime ve geri kağıdıma döndüm. Tüm depresifliği ve nefreti kusmaya hazırdım.
İlk önce büyük gözlerden başladım. Siyah gözleri olacaktı onun. Her ona bakışımda bu havayı hatırlayacaktım. Gözlerini yapmam yaklaşık yarım saatimi almıştı bile.
Onu bugün bitiremeyecektim. Gözleri bitmişti ki aniden çakan şimşek ile yerimden fırladım. Koca defteri hemen çantasına geri koydum.
Kafama geçirdiğim kapşon ile koşmaya başladım. Önüme dahi bakmıyordum ki sert bir şeye çarpmamla yere yapıştım.
''İyi misin? Ah Tanrım. Önüne bakmalısın.''
Kafamı kaldırdığım anda uzanan eli gördüm. Ve ardından bana masumca bakan bal rengi büyük gözleri. Bu yüz bana tanıdık gelmişti. Hem de fazlasıyla.
Elini tuttum ve ayağa kalktım.
''Özür dilerim , okula doğru koşuyordum. İyiyim.''
Gülümsedi. Gözleri yüzüne göre büyüktü ve küçücük bir burnu vardı. Saçları önüne saçılmıştı. Dudakları ''Bal Dudak'' denilebilecek kadar kalındı.
''Bir daha ki sefere daha dikkatli ol Vasilka'' Dedi ve omzuma dokunarak yanımdan geçti. Gülümsemesi eksik değildi yüzünde.
Gülümsemesine karşılık verdim. Yerden çantamı aldım. Tam yoluma devam ediyordum ki bir şey fark ettim. Adımı nerden biliyordu?.
Arkamı hızla döndüm. Fakat kimse yoktu ortalıkta. Sadece uzun bir orman ve etrafında ki mezarlar.
Aniden çakan şimşek ile sarsıldım ve koşmaya devam ettim.
Sınıfa vardığımda ders başlamıştı. Fakat içimi saran korkudan ders dinleyecek halim kalmamıştı. Kim olabilirdi o? Beni nereden tanıyordu ki?. Yüzü fazlasıyla da tanıdık geliyordu.
İçimde gözlerini açan ve sinsice beynimi kemiren merak duygusu , kendini gözlerimde belirtmişti.
Ellerim defterime uzandı. O adam bana çok tanıdık geliyordu. Ve ben onu çizecektim. Çizmezsem onun yüzünü unutabilirdim. Defterimin kapağını açtığım anda , karşımda defteri aldığım ilk gün çizdiğim adamın resmi belirdi. Gözlerim kocaman açılmıştı. Merak duygum gitmiş , yerini şaşkınlığa bırakmıştı.
İlk gün çizdiğim ve ismini ''Bal'' koyduğum bir adamın resmiydi karşımda duran. Aynı zamanda da Mezarlıkta çarptığım adamdı bu. Bu adam oydu. Onun aynısıydı!.
Koca Gözleri , minik burnu ve Bal saçları. Korkuyla defterimi kapattım.
O sırada telefonum sarsıldı. Telefonu çıkardığım anda karşımda tanımadığım bir numaradan mesaj geldiğini gördüm.
''Beni hatırladın mı Vasilka? Çizdiğin o bal dudaklı şirin adamı?''
Yeni bölüm +10 Vote olunca gelecektir. Yorumları eksik etmeyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vasilka
ParanormalO anda dedesinin yıllar önce çizdiği resim , gözlerinin önünde kan ağlamaya başladı. Tablodan akan kanlar Vasilka'nın korkusunu uyandırmıştı. İliklerine kadar hissetti o korkuyu. Çığlık atmaya çalıştı ama olmadı. Bir an önce bu eski , korku dolu evd...