Bölüm 2 / Köşk

1.2K 70 26
                                    

Öncelikle size bir özür borçluyum. Böylesine güzel bir konuyu bulup , devam ettirmemek fazlasıyla saçma oldu. Umarım okuyucularım hala benimledir. Multimedya'da Vasilka var ( Nina Dobrev ). Tekrardan özür dileyerek bölüme geçiyorum. İyi okumalar!.

Çalan alarm ile rahat yatağımdan kafamı kaldırdım. Zombi gibi göründüğümü hissedebiliyordum. Hafta sonları öğlene kadar uyusam da bugün dedemin evine gideceğim için ayrılmıştım bu güzelim yataktan.

Yaşadığım paranormal olayın üzerinden bir hafta geçmişti ve ben hala olayın şokunu atlatamamıştım. Beni en çok şaşırtan şey ise mesajın gönderildiği numaranın dedeme ait olduğunu öğrenmemdi. Onu arayıp attığı mesajdan bahsettiğimde böyle bir şeyin olmadığını söylemişti.

Fakat daha çok beni geçiştirmişti. Bu gayet açıktı.

Ailem onunla görüşmemi pek istemezdi. Tuzla'da yaşadığı köşkten hiç ayrılmaz , gece gündüz o şato gibi köşkte resim çizerdi.

Ailem resim yeteneğimi ondan aldığımdan bahsederdi. Çizdiği resimleri bir kaç kez görsem de hemen hayran kalmıştım. Benim gibi büyük gözler çizerdi , fakat benden fazlasıyla iyiydi.

Düşünce işleyiş tarzı her zaman farklıydı. Şu ana kadar yaptığı binlerce resmin bir tanesini bile satmamış , satmaya kıyamamıştı.

Bazılarını asar , bazılarını bodruma koyar ve bazılarını ise odasında ki kutulara koyardı. Bunları bana annem anlatırdı. Ondan çok bahsetsede onunla görüşmezdi.

Marjinal ve entelektüel bir insan olduğunu kulaktan dolma bilgilere dayanarak söyleyebilirdim.

Onu aradığımda beni evine davet etmesi büyük bir incelik olsa da gitme nedenim sadece biraz heyecan ve aksiyon arayışımdı. Ölü bir denizde giden gemiye benziyordu hayatım. Her zaman bu ölü denizi dalgalandırmaya , içinde girdap oluşturmaya çalıştım. Fakat bu deniz ölüydü. Dalgalanması için ihtiyacı olan canlanmaktı.

Banyoya doğru ilerledim. Sıcağın aksine soğuğu seven bir insandım. Kış ayları hariç her zaman soğuk su altına girer kendime gelene kadar çıkmazdım.

Gözlerim pencereye kaydığında havanın güneşli olduğunu görmek beni mutlu etmişti. Soğuk suyu açtım.

Küçük şeylerden memnun kalan biriydim. Bu nedenle bir şeye çabuk üzülür , çabuk sevinirdim.

Üzerimdekileri hızla çıkardım ve suyun altına girdim. Sıcak vücuduma değen soğuk su damlaları derin bir nefes almama sebep olmuştu. İşte bunu seviyordum.

Gülümsemeden edemedim. Her zaman böyle hissettiriyordu. Aşağıdan gelen annemin sesi ile irkildim.

''Vasilka hadi uyan artık.''

Suyu kestim ve üzerime sardığım havlu ile odama ilerledim. Ahşap zeminin çıkardığı ses ile yatağıma ilerledim.

Küçüklüğümden beri kaldığım çatı katından bir kaç ay sonra ayrılacaktım. Okula ailevi sorunlar nedeniyle bir sene geç yazılmıştım. Ailevi sorunların nedenin dedem olduğunu duymuştum. Fakat bana bu olaydan hiç bir zaman bahsedilmemişti.

Merakta etmemiştim. Dedemin zihinsel sorunları deyip geçiştirmiştim.

Yaz gelmek üzereydi ve üniversiteye geçecektim. Tercihlerimi yapmıştım ve sadece beklemek kalmıştı.

Aniden içeri giren annem ile düşünceler havuzundan çıkabilmiştim.

''Neden hiç ses çıkarmıyorsun. Hala uyuyorsun sandım.''

VasilkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin