Bölüm 5

495 64 13
                                    

Marinette
Kımıldamak istiyordum ama şuan bunu yapamıyordum, bir şey beni engelliyordu. Gözlerim hafiften açıldığında Adrien'in kollarının altındaydım ve öyle bir duvar örmüştü ki etrafa kalkamıyordum. Adrien haraket ettiğinde anında gözlerimi kapatıp ölü taklidi yapmıştım.
-Adrien: Çok sıcak...
Ve Ben karnımda hissettigim şiddetli sancı yüzünden kıvranmaya başlamıştım.
-Adrien: Marinette...
-Marinette: Günaydın...
-Adrien: Günaydın. İyi misin?
-Marinette: İyiyim. sen nasılsın?
-Adrien: Dünden daha iyi
Yatakta kalkıp oturduğumda pijamamda gördüğüm kan yüzünden geri yatmıştım.
-Marinette: Eee şey... sen ilk kalk banyoya gir. Ben sonra kalkayım
-Adrien: Peki
Adrien odadaki banyoya girip kapını kapattığında bense hızlıca çarşafı falan kapıp odadan çıkmıştım. Lanet ya!! Ben nasıl bu yatağa yattım hem?! Yerde yatmıştım ki!

Adrien Sessizce kahvesini yudumlarken bense sessizce masaya bakıyordum.
-Adrien: Neden yemiyorsun?
-Marinette: İştahım yok
-Adrien: Hasta mısın?
-Marinette: yok iyiyim merak etmeyin
-Adrien: Peki
Ya lütfen şu karnımdaki ağrı geçe bilir mi? Nefret ediyorum!
-Adrien: Bu gün şirkete gideceğiz
Bir bu eksikti!
-Marinette: tabi. Hazırım zaten

...

Karnıma ellerimi bastırmış ve nefesimi tutmuştum. Böyle yapınca ağrı geçiyordu ama nefes alınca yine geliyordu.
-Çalışan: Marinette 3 dosyayı incele ve Adrien beye gönder
-Marinette: Tabi
Tabi canım ben yaparım, benimki can değil.
Yarım saatin sonun Dosyaları incelemiş bitirmiştim.
-Marinette: Adrien bey dosyalar
-Adrien: Tamam. Bu arada şu masadakiler senin. Alıp gide bilirsin
Sessizce masadaki poşeti alıp odama geçmiştim. Bu da ne?
Poşetin içini açtığımda ilaç ve su vardı. Bir kaç tanede çikolata...
-Marinette: Ağrı kesici mi?
Yoksa gece olduda gördü mü? Ya nasıl!!

...

19:35
Çalışanlar bazısı işlerini bitirip gitmişti. Bense Adrien beyin görmemesi için perdeleri kapatmış, masanın üzerine kafamı koyup dinleniyordum. Kapı açıldığında aniden kalkmış ve kimin geldiği için bakmıştım.
-Marinette: Luka?
-Luka: Nasıl geldim ama tık diye?
-Marinette: Luka uyumak istiyorum
-Luka: Bana gel güzellik
Kollarının arasına beni aldığında ona yaslanıp gözlerimi kapattım.
-Luka: Benden ve minik bir vücuda sarılmak... So cuteee aaa
-Marinette: Malsın
-Luka: Gidelim yaa iş saatin bitti zaten
-Marinette: Tamam. Haber vereyim sen bekle dışarıda
Luka dışarı çıkmış bense Adrien'in odasına gitmiştim.
-Marinette: Adrien bey ben çıkıyorum. Benlik bir işiniz var mı?
-Adrien: Seni bırakayım. Benimde işlerim bitti zaten
-Marinette: Arkadaşımla gideceğim. Teşekkür ederim
-Adrien: Arkadaş mı? Kim?
-Marinette: ııı Luka?

5 dakika sonra
Luka sessizce arabayı sürerken bense sessizce aynadan Adrien'i izliyordum.
-Adrien: İlk Marinette'i bırak lütfen
-Luka: Marinette benimle gelicek. Merak etmeyin ilk sizi bırakacağım.
-Adrien: Peki...

...

Gece 01:40
Adrien
Acaba evine döndü mü? Yoksa... korku filmi izleyip korku bölümünde öpüştüler mi? Hayır canım olamaz...
-Nino: Sen gerçekten sapıksın
Nino uykulu gözleriyle bana bakıp derinden nefes aldı.
-Nino: Gecenin körü beni bunun için mi uyandırdın?!
-Adrien: Hadi ara
-Nino: Manyak mısın? Arayıp ne diyeyim? Ya da ben Nino Adrien'in arkadaşı mıyım?
-Adrien: Ben ne olacağım? Beni bir kenara attı
-Nino: Sen şuan onun hiç bir şeyi değilsin! Hadi iyi geceler
Nino gittiğinde onun yerinde oturmuş sessizce düşünmeye başlamıştım. Galiba bu gece uyuyamayacağım.

...

Sabah
Annemin beni eve davet etmesiyle işlerimi bir kaç saat sonraya almıştım.
Ve vardığımda ne konu hakkında konuşacağını merakla bekliyordum.
-Adrien: Evet sultanım...
-Emilie: Beni dinle ve sakın bölme, bitanem. Tamam mı?
-Adrien: Tamam
-Emilie: İlk olarak baban bana anlattı her şeyi...
-Adrien: Anne
-Emilie: Dur! Evet baban anlattı bakıyorum ki öfkeni hala kontrol edemiyorsun ve artık işi ciddiye alıyoruz.
-Adrien: Anne dinle beni
-Emilie: asıl sen beni dinle! Tedavi görmeden karşıma çıkma!
-Adrien: Anne! Yapma böyle
-Emilie: Ben bir şey yapmıyorum! Sensin yapan!
-Adrien: Anne benim böyle olmamın sebebi sizsiniz!
-Emilie: Ben...
-Adrien: Beni deli etmeyi kesin artık!! Tamam karşıma çıkmayacağım bir daha!! İstediğin olsun zaten hiç bir zaman senin sevdiğin bir evlat olmadım!! Sadece bana acıdın!!
İçimdeki öfke tamamile patlamadan önce hızla evden çıkıp arabama binmiştim.

...

Şirkete geldiğimde ilk yaptığım şey Marinette'in odasına girmekti.
-Marinette: Adrien bey?
Ona sarıldığımda şaşkınca yerinde donup kalmıştı.
-Adrien: Böyle kalalım...
-Marinette: İyi misiniz?
-Adrien: Sadece iyi hissetmiyorum...
Saatlerce, günlerce böyle dura bilirdim. Ama anın büyüsünü bozan Marinette'in çalan telefonuydu. Marinette'i bıraktığımda telefonunu açmıştı.

Marinette: Abla?

Abla mı? Ablası mı var? Yüzü hafiften değişip endişeli hal almıştı.

Marinette: Oraya gelemem Kagami... Durumu nasıl?

Bir kaç saniye sonra gözyaşları aktığında sessizce onu inceledim. Telefondan gelen seslere odaklanmak istemiştim ama hiç bir şey duyamıyorum.

Marinette: Ben... Tamam yapacağım.

Telefonu kapatıp masasının üzerine koymuş daha sonra elleriyle yüzünü kapatmıştı.
-Adrien: Hey... Sorun mu var?
Cevap yerine ağlamalı sesi gelmişti. Hıçkıra hıçkıra ağladığında onu yavaşça yönlendirip koltukta oturmasını sağlamıştım. Sakinleşmesini beklemiş kenardan onu izliyordum.

...

Su dolu bardağı ona uzatıp yanına oturdum.
-Adrien: Ne olduğunu anlatmak ister misin? Yardım ede bilirim
-Marinette: Ailevi bir mesele
-Adrien: Hm... Anladım, yapabileceğim bir şey varsa söylemen yeterli
-Marinette: Teşekkür ederim.
-Adrien: Şuan daha iyi misin?
-Marinette: Hıhı...
-Adrien: Eve gitmek ister misin?
-Marinette: Sorun yok Adrien bey. İşe dönelim
Aniden değişmişti. Duygusuzca yüzüme bakıp ayağa kalktı.
-Marinette: bir kaç dosya kaldı onları da inceleyip size getireceğim.
-Adrien: Ne oldu?
-Marinette: Sadece dosyalar...
-Adrien: Neden aniden bana karşı değiştin?!
-Marinette: Adrien bey toplantınız var 10 dakika sonra
-Adrien: Sana ne değişti diye sordum?!!

...

Marinette
Adrien aniden kolumdan tuttuğunda şaşkınca ona bakmıştım.
-Marinette: Napıyorsun?!
Bağırdığımı fark edince kolumu bırakıp aniden pişmanlıkla bana bakmıştı.
-Adrien: Ben... özür dilerim kafam çalışmıyor gerçekten
Deyip hızla odadan çıkmıştı. Ben şuan kendi derdimde olduğum için ne yapacağımı düşünüyordum.

Marinette: Alya...
Alya: Söyle meleğim...
Marinette: Ben Amerikaya dönüyorum
Alya: Hahaha ben artık yemem bu şakaları
Marinette: Gerçekten
Alya: Hey... Ağlıyor musun sen?
Marinette: Annem..
Alya: Ne oldu?
Marinette: Kaza geçirdi ve durumu kritikmiş. Babaannemse eğer geri dönmezsem annemin hastane masrafını karşılamayacak.
Alya: Hiii o şeytana bak sen. Peki para transfer etsek
Marinette: Kagami yapmış ama babaannem mi tanımıyor musun?
Alya: Hm... Tamam bende geliyorum o zaman. Bavulları hazırlıyorum ve sende ağlamayı kes ve dik dur. Annen için, kendin için...
Marinette: Tamam
Alya: Tamam değil!! Gözyaşlarını sil şimdi ne yapıyorsan yap akşam eve gel

...

19:40
Yazdığım istifa dilekçesine son kez bakıp Adrien'in odasına gitmiştim.
-Marinette: Gele bilir miyim?
-Adrien: Tabi
Kağıdı önüne bıraktığımda başlığı okumuş ve şaşkınca bana bakmıştı.
-Adrien: Ben sabah için özür dilerim. Gerçekten öyle yapmak istememiştim.
-Marinette: Hayır, hayır sizin yüzünüzden değil sadece gitmem gerekli
-Adrien: Neden gidiyorsun?
-Marinette: Amerikaya taşınıyorum.
-Adrien: Amerika mı?!

....

Helloo

Nasılsınız yıldızlarım? Ağağağa gözünü, yüzünü yediklerim ldlkg

Seviliyorsunuz💛

𝙁𝙤𝙩𝙤𝙜̆𝙧𝙖𝙛☁︎ᵃᵈʳⁱⁿᵉᵗᵗᵉHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin