Bölüm 14

432 63 19
                                    

Adrien
Kafasını göğsüme yaslayıp sessizce nefes aldı.
-Marinette: Sadece... Ben harikayım lalalal
-Adrien: Seni evden çıkarmamalıyım gerçekten.
-Marinette: Aaa hayır beyefendi! Sen kimsinde!!! ... Ben ne diyordum
-Adrien: Ben kim miyim? Kocan
-Marinette: Benim kocam Adrien!
Dediği şeye gülümsemiştim istemsizce.
-Adrien: Öğreniyorsun
-Marinette: Adrien!!! Neredesin?!
-Adrien: Buradayım.
-Marinette: Hayır! Ben... Sen? Ama o?
-Adrien: Ha?
-Marinette: Senin adın ne?
-Adrien: Adrien
-Marinette: Gerçekten mi? Kocamında adı Adrien
-Adrien: hm öyle mi?
-Marinette: Ama kendisi çok korkutucu
-Adrien: Neden?
-Marinette: O sevdiği insanları haps ediyor. Sanıyor ki onu bırakıp giredecekler. Cadı gibi
-Adrien: Peki sen? Gider misin?
-Marinette: Hayır. Nede olsa çaresiz bir durumdayken bana yardım etti... Sen çok yakışmalıymışsın
-Adrien: Peki kocan mı daha yakışıklı yoksa ben mi?
-Marinette: Sen
Deyip gülümsemişti kocaman.
-Adrien: Kocan üzüldü
Marinette'in telefonu durmadan çalıyordu. Çantasından alıp kimin aradığına bakmıştım.

Lukamm arıyor...

Lukam bide? Telefonu kapatıp kenara atmıştım. Marinette baktığımda altdan yukarı bana bakıp inek gibi gülümsüyordu. Kahkaha atıp neden öyle baktığını sormuştum.
-Marinette: Yaşın kaç?
-Adrien: 26. Sende kaç, dur tahmin edeyim 24?
Parmaklarını açıp saymaya başlamıştı.
-Marinette: 1..2? Ha hatırladım 42
-Adrien: Hm 42 demek.
-Marinette: Sana bir sır vereyim mi?
-Adrien: Hıhı
-Marinette: Ben birini öptüm
-Adrien: Ne?! Kimi?!
Kucağımdan kalkıp benimle aynı hizaya gelmişti.
-Marinette: Kocam duymasın ama...
Eğilip dudaklarımı öptüğünde ilk şaşırmıştım daha sonraysa karşılık vermiştim. Dudağımı ısırdığındaysa açıtmıştı gerçekten.
-Adrien: Bu olaydan anladığım şey sarhoşken seni yanlız bırakmamak
-Marinette: Kocama sakın söyleme tamam mı?
-Adrien: Tamam. Kocanı sevmiyor musun?
-Marinette: Hayır ben başka birine aşığım..
-Adrien: Kime?!
Ses çıkmayınca bir daha yine sormuştum.
-Marinette: Felix'e

Marinette
Vücuduma tutulan soğuk suyla bağırmaya başlamıştım.
-Adrien: Ayıl bakalım
-Marinette: Soğuk...
Kollarımı vücuduma dolayıp öylece durmuştum.
-Marinette: Adrien...
Dediğimde derinden nefes alıp, suyu kapatmış ve bana bakmıştı. Daha sonra havluyu alıp tüm vücuduma sarıp beni kucağına almıştı. Bir kaç saniye sonra kendimi durduramamış ve ağlamaya başlamıştım. Beni makyaj masasının üzerine oturtmuş ve yüzümü incelemişti. Elini yanağıma koyup nemli yanağımı okşamıştı.
-Adrien: Ağlama...
Dudakları dudaklarıma değdiğinde tepki vermeden öylece durmuştum. Daha sonraysa boynuma bastırdığı dudaklarını çekmişti. Elleri elbisemin omzuna gitmiş ve birazcık aşağı çektiğinde onu durdurmuştum.
-Marinette: Yapma...
-Adrien: Peki
Benden ayrılıp dolaba doğru gitmiş ve içinden çıkardığı kuru elbiseleri getirmişti.
-Adrien: Bunları giy ve uyu
Kendisi odadan çıktığında yere inip pijamaları giymiş ve yatağa girmiştim.
Üzerimi sıkı-sıkı kapatıp uyumaya çalıştım. Üşüyorum ve çok soğuk...

10 dakika sonra
Adrien
Odaya girdiğimde ışık hala açıktı. Marinette'i kontrol ettiğimdeyse uyumuştu. Yanağına dokunduğumda buz gibiydi. Onun için odanın sıcaklığı artırmış ve yanına uzanmıştım. Parmağımla burnuna dokunduğumda sessizce gülümsemiştim. Minik bir burnu var. Daha sonraysa dudaklarına dokunmuştum çilek kırmızısı ve yumuşak. Sen çok güzelsin Marinette. Ve insanlar böyle bir şeyi yok etmek için elinden geleni yapabilir, seni korumama izin ver. Ona yaklaşıp kollarımın altına almış ve uyumuştum.

Sabah
İstediğim şeyi bulamayınca gözlerim açılmıştı. Neredesin Marinette?
Uykulu gözlerle etrafa bakıp odada aramıştım ama yoktu. Üzerimi değişip aşağı indiğimde evde hickimse yoktu.
-Adrien: Millie Marinette nerede?
-Millie: Sabah annesiyle çıktılar ama nereye gittiklerini söylemediler
-Adrien: Peki işine dön
Gittiler mi?!

2 sâat sonra
Beklemekten bıkmıştım artık. Ayağa kalkıp çıkmak için hazırlamışken kapı çalmış ve içeri Marinettele annesi gelmişti.
-Adrien: Hoşgeldiniz. Neredeydiniz?
-Sabine: Hoşbulduk. Hastaneden geliyoruz. Ben doktora gözükmem gerekiyordu
-Adrien: Anladım. Marinette?
Marinette ise cevap vermeden yanımdan geçip odaya çıkmıştı. Sabine şaşkınca ona bakıp daha sonra gülümsedi.
-Sabine: Kavga mı ettiniz?
-Adrien: Ola bilir
-Sabine: Hm... Tatlı çok sever
Dediği şeylere gülümseyip yukarı çıkmıştım.
İçeri girdiğimde gördüğüm manzarayla yutkunmuştum. O üzerini değişiyordu ve yarı çıplaktı. Bana hiç takmadan bol t-shirt giyip yatağa geçmişti.
-Adrien: Marinette? Uyuyacak mısın yeniden?
Ses etmediğinde yanına geçip yatakta oturmuş yüzüne bakmıştım. Yüzüne düşen saçlarını geri alıp bir şeyler söylemesini bekledim ama konuşmadı.
-Adrien: Sorun ne?
Elleriyle yüzünü kapatmış ve öyle durmuştu. Bir kaç saniye sonra hıçkırarak ağladığında ona yakınlaşıp ayağa kaldırmıştım.
-Adrien: Söyle bakalım sorun ne?
Yatakta dizlerinin üstünde oturup gözyaşlarını silip derinden nefes aldı.
-Marinette: Annem... Ölüyor
-Adrien: Nasıl yani?
-Marinette: Doktor sabah anneme söylemedi ama iç organları çökmüş durumda
-Adrien: Ağlama... Bir yolunu buluruz
-Marinette: 1 Yıl verdiler sadece...
-Adrien: Sana söz veriyorum annene bir şey olmayacak.
-Marinette: Söz mü?
-Adrien: Söz
Bana sarıldığında kollarımı beline dolamıştım. Kendi ayakları üste durması güzel bir şey ama bazen bana ihtiyaç duymasını çok seviyorum. O mutlu olacağı zaman bende mutlu oluyorum.
-Adrien: Şimdi uyumamalısın bence. Kalk üzerini değiş kafanı dağıtalım
-Marinette: Tamam
Sessizce ayağa kalkıp dolaba doğru ilerledi. Dolabın içinden seçtiği elbiseyi alıp giyinmeye gitmişti.
Galiba ona çok büyük bir söz verdim...

...

Marinette sessizce tatlısından yeyip etrafı seyrederken bense Ninoyla konuşuyordum.

Adrien: Iptal et sözleşmeyi
Nino: Olmaz
Adrien: Iptal et
Nino: Baban o sözleşme için...
Adrien: Babam umurumda değil. Beni zorla şirketin başına getiren o. Katlansın sonuçlarına
Nino: Ahh peki. Fakir kalırsan bende sana oda var
Adrien: Benim kâfir kalmam için okeanların kuruması lazım... Kapatıyorum

Telefonu kenara bırakıp Marinette odaklandığımda gözlerini gözlerime dikip kafasını salladı.
-Marinette: Sorun mu var?
-Adrien: saçma sapan şirket işleri
-Marinette: Hm... Bir şey diyeceğim
-Adrien: Dinliyorum
-Marinette: Ben geri dönüp çalışsam? Kafam karışsa? Kendi paramı kendim kazanırım.
-Adrien: Benim sekreterim ola bilirsin
-Marinette: Tamam. Ama maaş alırım dimi?
-Adrien: Tabi eskisi gibi
-Marinette: Teşekkür ederim.
-Adrien: Sorun ne?
-Marinette: Hı?
-Adrien: Bir kaç haftadır böylesin gülümsüyorsun ama yalandan. Mutlu olmuyorsun...
-Marinette: Ben iyiyim. Sadece yorgunum
-Adrien: Peki bitir kalkalım. Çok beğendiysen biraz daha alıp eve götüre biliriz
-Marinette: Gerçekten mi?
-Adrien: Tabi

Arabada ilerlerken Marinette uyumuş ve hava kararmıştı. Bu gün ne yapsak diye düşünüyordum yol boyu. Bir kaç günlük tatile mi çıksak? O sırada Nino annesinin durumu hakkında tam bilgiye ulaşır. İyilere bilir mi diye bakar. Evet, evet tatil iyi bir fikir.
Yolu değişip tam gaz en sevdiğim yere doğru arabayı sürmüştüm.

...

Helloo

Nasılsınız

İyiyim teşekkürler

Şu aralar yorum ve oy sınırımız aşırı  düşmüş... Bundan sonra istediğim sınır dolduktan sonra un atacağım

Seviliyorsunuz💛

𝙁𝙤𝙩𝙤𝙜̆𝙧𝙖𝙛☁︎ᵃᵈʳⁱⁿᵉᵗᵗᵉHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin