ÜÇ SİLAHŞÖRLER

145 95 42
                                    

Deniz'i kontrol etmek için odasına gittiğimde çoktan uyumuştu . Odasında açık unuttuğu televizyonu kapatıp yere attığı kıyafetleri yerden alıp katladıktan sonra yerlerine koydum . Üzerini güzelce örttükten sonra telefonunu şarja takıp odanın ışığını kapatıp odadan çıktım . Üzerimde ki Yavuz'a ait olan gri kapşonluyu çıkartıp tekli koltuğun üstüne attım telefonuma alarm kurup orta sehpanın üzerine koydum. Üzerimi örttükten sonra gözlerimi kapattım.

Telefonuma kurduğum alarmın sesiyle yerimden sıçradım. Hemen Deniz uyanmasın diye alarmı kapatıp mutfağa geçtim . Çay suyunu koymak için alt rafta duran siyah porselen çaydanlığı aldıktan sonra çeşmeden biraz su koyup ocağın altını yakıp çaydanlığı ocağın üzerine koydum. Ardından banyoya gidip balık sırtı ördüğüm saçlarımı açıp serbest bıraktım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra banyo dolabının üzerinde duran havlu ruloyu alıp bir kaç yaprak kopardıktan sonra yerine geri koydum .  Yüzümü ve ellerimi kuruladım.  Havlu peçeteyi çöpe attıktan sonra salona geçtim . Tekli koltuğun üzerinde duran sırt çantamın içinden el kremini çıkardım . Güzelce ellerimin her yerine eşit bir şekilde sürmeye dikkat ettikten sonra kremin kapağını kapatıp çantamın içine geri attım . 

Yattığım üçlü koltuktaki ekoseli battaniyeyi katlayıp tekli koltuğun kolona koydum . Ardından çarşafı ve yastığı alıp koltuğun kenarına koydum . Kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa geçtiğimde Deniz'in yattığı yatak odasından bir ses geldi . Sesin geldiği yatak odasına koştum . Kapıyı açıp.

*Deniz  ne oldu ?* Deniz yerdeydi . Büyük ihtimalle yatağı diğer yataklara göre çok yüksek olduğundan dolayı dengeyi sağlayamamıştı . Deniz'in acı eşiği çok yüksekti . Kolay kolay bir şeyden şikayet etmezdi .

* Yok bir şey bebeğim sadece kalkmaya çalışıyordum.*

* OF Deniz beni niye çağırmadın ?*

* Yok daha neler Zeyno .*

Hemen Deniz'e yerden kalkmasına yardım ettim . Salonda ki üçlü koltuğa oturttuktan sonra kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa gittiğim sırada kapı çaldı . Deniz'e bakıp.

* Birini mi bekliyordun ?*

* Yok kızım kim gelecek ki ?* 

Gidip kapıyı açtığımda karşımda Yavuz, Emir ve Toprak vardı . Şoke olmuş bir şekilde .

*Çocuklar hoş geldiniz .* ellerinde bir sürü poşet vardı . İçeriden Deniz seslendi .

* Zeynep kim geldi ?* Toprak bağırarak 

* Deniz biziz üç silahşörler .* Şaşkınlığım geçtiğinde çocukları içeriye buyurdum . Ellerinde ki poşetleri alıp mutfağa bıraktıktan sonra onların yanına geçtim . Salon bir anda ölüm sessizliğine gömülmüşken bu sessizliği Deniz bozdu .

* Eee hangi rüzgar attı sizi buraya ?*

* Ya biz merak ettik seni . Bir bakalım dedik arkadaşımıza 

 Neyse biz bir sürü börek simit falan aldık . Umarım kahvaltı yapmamışsınızdır ?*

* Yok Toprak ben de çayı koyacaktım siz kapıyı çaldınız. *

* Oh Yavuz Zeynep seni aç bırakmaz .*

*Sussan mı acaba Toprak ?*bir anda Yavuz'un de yüzü düştü

*  Tamam abi .* Tamam ortamı yumuşatma sırası bendeydi .

* Tamam ben kahvaltıyı hazırlayayım en iyisi .* deyip atağı kalktım. Mutfağa geçtiğimde çaydanlığın altına koyduğum su çoktan kaynamıştı . hemen çayı demlemek için kumanya  gözünden çayı çıkardım . Biraz çay koyduktan sonra çay kutusunu hemen yerine koydum . Ardından buz dolabını açıp kahvaltılıkları çıkarırken Yavuz yanıma geldi

* Yardım etmeye geldim .*

* Tamam sen bilirsin  .* dedikten sonra dolaptan aldığım kahvaltılıkları mutfak tezgahına koydum . Mutfak dolabını açıp servis ve kahvaltı tabaklarını çıkarırken

 * Yavuz getirdiklerinizi servis tabaklarına koyar mısın ?* 

* Tamam  .* sadece *TAMAM* 

* Teşekkür ederim .* deyip ben de işimle ilgilendim .Sonra çıkardığım tabaklara kahvaltılıkları koydum . Ardından masaya kahvaltı  tabaklarını koyduktan sonra çatal ve bıçakları da yerleştirdim . Mutfağa gittiğim de Yavuz çoktan aldıkları malzemeleri tabaklara koymuştu . Ona masaya götürmesi için rica ettikten sonra dolapta olan çay tepsisini çıkardım. Üst dolapta olan çay bardaklarından beş tane aldım . Buz dolabından portakal suyunu çıkarıp onu da masaya götürmesi için Yavuz'a ricada bulundum . Tepsiye portakal sularını koymak için de meşrubat bardaklarında da  beş tane aldım. Tepsiyi ocağın yanına koydum ve çayları doldurup masaya götürdüm. Bardakları yerleştirdim . * Hadi kahvaltı hazır .*diye seslendim. Herkes masaya oturdu ve kahvaltı yapmaya başladık . Sessizliği bu sefer Emir bozmuştu .

* Deniz dizin nasıl ?*

* İyi ya abartılacak bir şey yok . Bir kaç hafta dizlik takacağım o kadar . Zeyno biraz abartıyor.*

* Hayır abartmıyorum Deniz .* 

                                                                        xxxxxxxxxxxxxxxx

Kahvaltı bitmişti . Hemen masayı ve mutfağı toplayıp çocukların yanına geçtim . Biraz okuldan konuştuk . Bütün çocuklar basketbolcu olduğundan dolayı her konunun sonu nasıl oluyor bilmiyorum ama basketbola bağlanıyordu . En sonunda dayanamadım ve ayağa kalkıp mutfağa su içmeye giderken bir anda * Ne oldu Zeynep ?* diye Deniz bana bir soru yöneltti .

* Ay ne olabilir (!) Nasıl oluyor bilmiyorum ama her konu nedense basketbola bağlanıyor . Normal bir konu konuşamıyoruz . Mesela yazarlardan konuşabiliriz ya da filmlerden . Yani bende sıkıldım daraldım .*

* Tamam bebeğim sen istemiyorsan konuşmayız .* 

*Zeynep'e kalabalık gelmişler galiba (!)*

* Dalga geçme Toprak  .*

* Tamam Zeyno .* 

çok geçmeden Yavuz ,Emir ve Toprak gitmek için ayaklandılar . Vedalaşma faslı bittikten sonra

kapıyı kapatıp Deniz'in yanına gittim ve ona mutfakta olanları anlatmaya başladım .



EVET ARKADAŞLAR BİR BÖLÜMÜ DAHA SONUNA GELDİK .

OY VERMEYİ YORUM YAPMAYI TAKİP ETMEYİ VE PAYLAŞMAYI UNUTMAYIN .

ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM 

SİZLERİ SEVİYORUM 

KİTABIMIN INSTAGRAM HESABI > canbakal.zeynep_  TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN . 


















SINIR YOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin