KADIN SESİ

129 90 42
                                    

Kahvaltı bitmişti . Hemen masayı ve mutfağı toplayıp çocukların yanına geçtim . Biraz okuldan konuştuk . Bütün çocuklar basketbolcu olduğundan dolayı her konunun sonu nasıl oluyor bilmiyorum ama basketbola bağlanıyordu . En sonunda dayanamadım ve ayağa kalkıp mutfağa su içmeye giderken bir anda * Ne oldu Zeynep ?* diye Deniz bana bir soru yöneltti .

* Ay ne olabilir (!) Nasıl oluyor bilmiyorum ama her konu nedense basketbola bağlanıyor . Normal bir konu konuşamıyoruz . Mesela yazarlardan konuşabiliriz ya da filmlerden . Yani bende sıkıldım , daraldım .*

* Tamam bebeğim sen istemiyorsan konuşmayız .*

*Zeynep'e kalabalık gelmişler galiba (!)*

* Dalga geçme Toprak .*

* Tamam Zeyno .*

çok geçmeden Yavuz ,Emir ve Toprak gitmek için ayaklandılar . Vedalaşma faslı bittikten sonra

kapıyı kapatıp Deniz'in yanına gittim ve ona mutfakta olanları anlatmaya başladım .

* Ya işte öyle . Bana soğuk davranıyor ama benimle olmak istiyor Ne yaptığını anlayamıyorum . Kızgın mı ? Değil mi ? Üzgün mü ? Ne yaptığını anlayamıyorum .*

* Evet . Kalbi kırılmış . Galiba bu cevabı beklemiyordu . Yani Yavuz seni seviyor olabilir ama bu kadar yalan söyleme hakkına da sahip değil .*

* Ben de bu yüzden hayır dedim . Onu seviyorum ama benim güvenimi kırdı. Neyse bırak ya . Konuştukça canım sıkılıyor *

* Tamam Zeyno sen nasıl istersen .*

Deniz bana saatin geç olduğunu ikna edip hazırlanmam için emir vermişti . Kalkıp çantamı toparlayıp gelirken üzerime giydiğim gri kapüşomluyu elime aldıktan sonra Deniz'e onu yarın almaya geleceğimi söyledim . Kapıyı çekip eve gitmek için asansöre bindim . Yaklaşık yirmi beş otuz saniye sonra aşağıya inmiştim . Asansörün kapısı açıldı , bir kaç adım attıktan sonra demir kapıyı açıp dışarıya çıktım . Hava biraz serindi . Gri kapüşonlumu giydim , kulaklığımı takip eve doğru yürümeye başladım . Bizim ev ile Deniz'in evi arası biraz uzaktı . Biraz yürüyüş yapmak belki aklımı dağıtırdı . Keşke ama aksine içime kurt düştü . Kulaklığımı çıkarıp kendi kendime konuşmaya başladım. İyice kafayı yemiştim .

* Kendine bir şey yapmış mıdır ? Yok ya niye yapsın . Ya yaptıysa ? Tamam en iyisi eve gidip bakmak olacak .*

Her zaman ki gibi koşar adımlarla eve doğru ilerlerken biri arkamdan seslendi . Seslenen kimdi ?

* Zeynep !* bu tanıdık bir sesti . Arkamı döndüğümde Ateş'in bana doğru yürüdüğünü far ettim .

* Efendim Ateş .*

* Bu saatte ne yapıyorsun ? Yoksa yine mi o sarı çocuktan kaçıyorsun ?*

* Hayır aksine onu bulmaya gidiyorum .*

* Neden ne oldu ?*

* Yok ya merak ettim de .*

* Hmm tamam o zaman . İstersen eve kadar birlikte yürüyelim . Sizin bir arka sokağınızda oturuyorum .*

* Ya öyle mi ?*

* Evet . Annen benim eve hoş geldiniz demek için geldi .*

* Sen benim annemi nereden tanıyorsun ?*

* Senin annen benim annemin kemoterapi hemşiresi idi.*

* Ya çok geçmiş olsun . Ee annen nasıl ?*

* Yani bilmiyorum . İyidir galiba .*

* Nasıl yani ?*

* Öbür taraftan beni izliyordur her halde diye düşünüyorum .* ah dilimi eşek arısı soksaydı da sormasaydım . Salak Zeynep . Hep merakından geliyor . Biraz sussan olmayacak bunlar . Salak kız .

SINIR YOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin