apologize/james potter and the marauders

on beş

Carmen ile James tam iki aydır çıkıyorlardı.

Herkes tarafından tanınan bir çift hâline gelmişlerdi.

Profesörler bile onların ilişkisinden haberdardı. Çünkü sürekli James, Carmen ile birlikteydi. Çok belli ediyordu, derslerde kızla flört edip duruyor, herkese Carmen'in ne kadar harika olduğunu anlatıyordu. Özellikle de profesörlere.

Ve bundan memnun olan en çok James'di.
Carmen pek göz önünde olmayı istemese de sonuçta James ile çıkıyordu. Okulun en haylaz çocuğu ile...

Bazen Sirius onları kıskanıyordu çünkü ilginin onda olmasını istiyordu. Arkadaşlarının kendisi ile ilgilenmesini istiyordu!

Ayrıca Muggle saldırıları bir şekilde bakanlık tarafından bastırılmıştı.
Herkes rahattı.

Şimdi ise Carmen ve Çapulcular, Ravenclaw ile olan iksir dersi için zindanlara iniyorlardı.

Gülüşüyorlar, geçen gece yaptıkları koku bombalı şaka hakkında konuşuyorlardı.

Genç kız kitaplarını daha sıkı kavradı ve erkek arkadaşının dediğine kıkırdayarak sınıfa adımını attı.

Herkes yerine yerleştiğinde Slughorn geç olmadan geldi ve sınıfı süzdü.

Hoşnutsuzluk ile yüzünü buruşturdu ve işaret parmağı ile çifti gösterdi.

"Bayan Roselle, lütfen Bay Michaels'in yanına geçin."

Chase Michaels. Lily'nin Ravenclawlı erkek arkadaşı. James'e yumruk atan çocuk.

Kız itiraz etmek istedi.

"A-ama..."

"Haydi! Vakit kaybediyoruz!"

Cornelia zorla iksir kitabını alıp Ravenclawlı oğlanın yanına geçti ve kitabı sertçe masaya bıraktı. Tok ses ile birkaç bakış kıza döndü. 

Carmen içinden bir küfür savurdu ve hızla kafasını sinirle köpüren James'e döndürdü.

"Neden Profesör?" dedi James sinirle.

Adam gözlüklerini düzeltti.

"Bana karşı mı geleceksiniz, Bay Potter?"

Ardından devam etti. "Bayan Evans, siz de buraya geçin." dedi James'in yanını gösterirken.

Lily hiç itiraz etmeden oğlanın yanına geçti.

Carmen sıkıntıyla iç çekti.

Hayır, bu kıskançlık değildi. Sadece James'in ne kadar sinirlendiğini görebiliyordu.

Slughorn derse çoktan başlamıştı.
Malzeme yeterli gelmediğinden Carmen, dolaba gitti. Eksik olanlardan yeteri kadar alırken yanına gelen kişi ile sıçradı.

"Bu herif ne yaptığını sanıyor?" dedi James fısıltıyla. Carmen sadece omuz silkmek ile yetindi.

James homurdandı. "Sana bir şey demedi değil mi?"

"Hayır, James. Herneyse. Büyütülecek bir şey değil zaten." Carmen'in dediğine karşılık oğlan göz devirdi ve eli boş bir şekilde dolabın oradan ayrıldı.