apologize/james potter and the marauders

beş

James ile Carmen, Astronomi Kulesi'nde karşılaşıp birbirlerinden özür dilemesinden tam anlamıyla bir hafta geçmişti.

Bir hafta boyunca konuşmamışlardı. Evet, konuşmamışlardı. Sınavların başlamış olmasından dolayı Carmen kendini kütüphaneye atmıştı.

Pekala, bir Ravenclaw değildi ama başarılı olmak ve gelecekte yetenekli bir cadı olarak anılmak istiyordu. Zaten annesi ile olan kavgasında bir de evi terk etmişti. Sınavlar bittikten bir ay sonra beşinci yılı bitecekti.

Yani, az kalmıştı. Düşünmeyecekti. İlla ki bir yolunu bulup yaz tatilinde bir yerde kalacaktı.

Düşüncelerinden arınmak için kafasını iki yana salladı ve derin bir nefes aldı. Önünde açılı olan Sihir Tarihi kitabına odaklanmaya çalıştı. Kenarında yazan küçük paragrafı okudu ve önemli olduğunu düşündüğü yeri perşömenine aktardı. Yarım saat daha çalıştığında omzunda hissettiği bir şey ile irkildi. Sıçrayarak arkasına döndü.

Lily Evans, utangaçlık ile kıza bakıyordu. Carmen kızın bu hâline kıkırdadı ve eli ile yanındaki boş sandalyeyi gösterdi. Kızıl kız yanına oturdu.

"Selam."

"Selam, Lily."

"Şey... Acaba ödünç aldığın kita-"

Ah, Lily'den aldığı Muggle kitabı. Uzun süre önce bitirmişti ve ona vermeyi unutmuş, günlerdir çantasında süründürüyordu. Carmen alnına vurdu ve kahverengi, etrafı kelebek işlemeli çantasından Muggle kitabını çıkarıp kıza uzatarak özür diledi.

"Tanrım, sana vermeyi sürekli unutuyorum." Lily kitabı ince parmakları ile kavradı ve kolunun altına attı. Tam onunla sohbet etmek için ağzını açmıştı ki iki kişinin adını söylemesi ile iki kız da sesin olduğu yere döndü.

Alice Fortescue ve Frank Longbottom el ele tutuşmuş, kızların yanına gelmişlerdi.

İkisinin birbirinden hoşlandığını ilk Carmen fark etmiş ve gidip ikisine de söylemişti. En sonunda geçen sene Frank, Alice'i öpüp ondan çok hoşlandığını söyleyebilmişti. Onları gördükçe Carmen çok mutlu oluyordu. İkisi de harika insanlardı. Arada onlar ile de konuşuyor, Alice ile ödev yapıyordu.

Alice ve Frank kızların karşısına oturdular ve onlara sessiz olmasını söyleyen üçüncü sınıf Ravenclaw'a gözlerini devirdiler.

Biraz muhabbet ettiler ve akşam yemeği için çıktılar. Aslında Carmen kütüphanede kalıp ders çalışacaktı ama Frank onu kolundan tutup çekiştirdi ve ona içine Lily'in kaçtığı ile ilgili saçma ama komik bir espri yaptı. Lily'de sadece saçını savurmak ile yetinmişti.

Dörtlü Gryffindor masasına ilerledi ve oturdular.

Aslına bakılırsa Carmen hiç aç hissetmiyordu. Zaten, yemeğe geç kalmış olan Çapulcular'ı görünce daha da bi' garip olmuştu. James Potter, Alice'i itekleyerek Lily'in yanına oturdu ve hepsine selam verdikten sonra iyice kızıl kıza sırnaştı. Tabii Lily'de James'e yumruk atmamak için zor duruyordu.

Sirius ve Remus, Carmen'in iki yanına geçtiler. Peter'da Frank'in soluna yerleşti ve önünde gördüğü dokunulmamış bütün piliçten koca bir parça aldı.

Remus... O çok yorgun görünüyordu. Yüzü bembeyazdı ve boş tabağına bakıyordu.

"Remus?" Carmen, sağındaki yakışıklı çocuğu dürttü. Oğlan yavaşça kafasını endişeli kıza döndürdü.