𝑀𝑎𝑟𝑎𝑙 / 6 𝑇𝑒𝑚𝑚𝑢𝑧
Ablamın çığlık sesiyle uyandım. Her zaman olduğu gibi annemle ablam kavga ediyordu. Ama bu seferki başkaydı. Salona doğru ağır adımlarla ilerledim. Ama içeri girmedim. İçerdeki gerilim buraya kadar geliyor.
Annem yine ablamın eve geç gelmesinden şikayetçiydi. "Bu kaç oldu? Bu kadar geç saatlerde ne yapıyorsun Ahu?"
Ablamın gözleri hem yaşarmış hem de kızarmıştı. Büyük bir hışımla salondan ayrıldı. Salonun kapısında ablamla göz göze geldik. Bana büyük öfkeyle baktı. Benim yüzümden bu durumdaydı.
Ağır adımlarla salona girdim ve annemin ağladığını gördüm. İster istemez ablama karşı öfke duydum. Babam annemi sakinleştirmek için biraz dışarı çıkardı. Evde sadece abim ve ben kalmıştık. Kahvaltı sofrasında abimin yanına oturdum. Abim hiçbir şey olmamış gibi kahvaltını yapıyordu. "Yine kavga ettiler değil mi?" dedim hüzünlü bir sesle. Abim bana cevap vermedi ve yemeğini yemeye devam etti. "Sırf gece ablamı beklemediğim için böyle yapıyorsun değil mi?" dedim yaşarmaya başlangıç gözlerimle. Abim sertçe çatalını tabağa bıraktı ve o da kapıyı çarparak evden çıktı.
Abim dünden bana sinirliydi çünkü ablama kapıyı açmak için benim beklemem gerekiyordu. Ama zaten üç gündür ablamı ben beklediğim için dayanamayarak kendimi uykunun kollarına bırakmıştım. Evet, pişmandım ama bende yorulmuştum ve ablam hatalıydı.
Dolan gözlerimi elim tersiyle sildim. Evde tek kalmıştım. Yarın doğum günümdü ve 18 yaşıma girecektim. Bu benim için hiçbir şey ifade etmiyordu çünkü doğum günlerinden nefret ederdim. Sanki her şey planlanmış gibi doğum günümden önceki gün hep kötü geçerdi ve doğum günümde her zaman tek kalırdım.
Gün boyunca odamda kalıp kitap okurdum. Kitap okumayı severdim çünkü kötü aile ilişkilerimden beni kurtaran tek şey kitaplardı. Kitaplığımda okuyacak kitap ne zaman ve neden aldığımı hatırlamadığım bir kitaba rastladım. Kapağı çok ilgi çekiciydi. Cildinin üzerinde pembe ve mor rengin ağırlıkta olduğu bir galaksi resmi vardı. Ve üzerinde büyük harflerle YAMA yazılıydı ...
İlk önce ismi beni etkilese de biraz düşündükten sonra gülmeme sebep oldu. Bu sıkıcı günde beni güldüren tek şey olduğu için kitabı kolumun altına alıp mutfağa doğru ilerledim. Kendime kahve hazırlarken gözlerim saate takıldı. Sadece bir saat sonra 18 yaşımdaydım. Odama gittim. Sonunda kitap okuyup rahatlayacaktım. Yama kitabı beni ne kadar meraklandırsa da bir örgü kitabı olabileceği düşüncesi beni hem korkuttu hem de güldürdü. Yine beni tek güldüren kitaplar olmuştu.
Yavaşça kahvemi yudum başlamıştım ki telefonuma gelen bildirimle irkildim. Telefonumu elime aldım tam bildirime bakacaktım ki gözüm saate ilişti. 1 dakika vardı doğum günüme. Bildirime baktım ve gelen bildirimde "OYUN BAŞLADI." yazılıydı. Ve son kez gözlerim saatle buluştu.
- 00.00
...
Umarım severek okumuşsunuzdur. Bu bölüm biraz durgundu asıl macera ileriki bölümlerde başlayacak. En kısa zamanda görüşmek üzere ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♢YAMA♢
Adventure"Ve sırtımızda çocuk kalan benliklerimiz, boynumuzda ise bizi yaşlandıran hedeflerimizle biz beş arkadaş o gün Yama'yı kabullendik. Ama bilemezdik değil mi kabullenmemizin bize mutluluğu getireceği kadar acıyı, kederi ve kaybedilişi de getireceğini...