Bölüm 6"Fırtınadan önceki sessizlik"

16 4 2
                                    


 Uyandığımda gördüğüm ve duyduğum çığlık sesleri sonunda kesilmişti. Büyük bir oh çekip gözlerimi açtım açmamla gözlerim tavana takılı kaldı. Geçen gece gökyüzü sürekli mor olmasına rağmen oda karanlığın en derini siyaha bürünmüştü. Işık açma gereksinimi bile duymadan direk yatağa daldığım için odayı zerre umursamamıştım ki yatağın nerde olduğunu karanlıkta nasıl buldum hiçbir fikrim yok. 

 Tavan adeta dışarıda güneşin ve bulutların en mükemmel göründüğü bir yerde çimlerin üzerinde uzanıp gökyüzünü izliyormuş hissi uyandırıyor ve bu muhteşem hissettiriyordu.

 Gözlerimi tavandan çekip etrafımda gezdirdim. Her şey gerçekliğin çok dışındaydı ve her şey mükemmeldi. Etrafım adeta özgürlüğün bütün renk ve şekillerini ifade etmek için ölçülü ve detaylı düzenlenmişti. Odanın rengi çoğunlukla benim en sevdiğim ve doğanın harika renkleri olan kahverengi ve yeşil ağırlıklıydı.

 Yatağım odanın tam ortasında ve bir duvara değecek şekilde konulmuştu ve onun karşısında da mükemmel ötesi bir kütüphane... 

 Daha doğrusu kitap rafları ama o kadar çok raf ve kitap vardı ki kendimi kütüphanede gibi hissettim. Yataktan doğrulup dik duruma geldiğimde yatağın tam yanında daha önce kesinlikle gördüğüm bir kitap vardı fakat ismi yazmıyordu. Etrafa biraz daha baktım ve odanın hem aşırı yüksek hem de aşırı geniş bir şekli olduğunu büyük bir hayranlıkla doğruladım. İster istemez zengin havası veriyordu fakat bu tam olarak alışılmışın dışında bir odaydı. Yatağın iki yanında da uzun masalar ve iki tane sandalye vardı. Tam çalışmalık ortam.

 Sen çok çalışırsın zaten.

Tabii iç ses ne sandın. Burada yüzyılın zekası duruyor.

 Tamam çok şımarma.

Şımarmadım zaten.

Evet evet her neyse. Hadi ben gider.

 Güle güleee!

Odanın harikalığı karşısında açık kalan ağzımı kapatıp isimsiz kitabı aldım. Açmaya çalıştım fakat sadece ilk sayfası açıldı. İlk sayfa da "Beş arkadaş Yama'da uyanır." yazıyordu. Bunu çok fazla umursamadım. Artık her şey alışılmışın dışındaydı ve bunlara ayak uydurmak zorundaydım. Diğer sayfaları kuvvetli bir yapıştırılmış gibi hiç kımıldamıyordu. Bende kitaba bir şey olmasın diye daha fazla zorlamadım. İçinde yazanları çok umursamamış olsam bile bize bir ipucu verebilirdi belki ama sonra. Tam odadan çıkacakken kapının kulpuna asılmış bir şey fark ettim. Post ite benzer bir kağıtta; "Umarım beğenmişsindir..." yazılıydı.

 Beğenmek mi? Mükemmel, harika, olağanüstü. Adamsın sen Y!

 En sonunda odaya olan hayranlığımı biraz dizginleyip odadan çıkmayı başardım. Aşağı inip diğerlerinin ne yaptığına bakacaktım ki karşıdan tam sürat gaza basarak gelen Atlas'ı görünce uykulu gözlerim sonuna kadar açıldı. Anında ne olduğunu anlamadan arkama dönüp bende tam sürat koşmaya başladım. Atlas arkadan hem bağırıyor hem de koşmaya devam ediyordu. "HEYYY MARALLL SEN NİYE KOŞUYORSUNNN???!!!" arkama döndüğüm anda Atlas'ı kovalayan üstü hem ıslak hem de saçları elektrik çarpmışa dönen Kayra'yı ve onları kovalayan Almila'yı gördüm. Ve Atlas'ta beni kovalıyordu. Ne yapıyoruz biz? Şu an bulunduğumuz durum o kadar saçma bir durum ki kimse bunun mantıklı olduğunu bana kanıtlayamaz. Ayrıca ben niye kaçıyorum? Ha doğru Atlas ve Kayra'nın arasında kalmamak için. Onların arasında olup acı çekmek o kadar zor ki. Dövüşmek bile daha kolay ama şu ikisinin arasına girmek, onları ayırmaya çalışmak, onlara söz dinletmek... O kadar kısa bir süreden sonra onlara nasıl bu kadar alıştım anlayamıyorum... Burada hepsiyle yaptığım, konuştuğum her şey beni mükemmel hissettiriyor. Eski hayatımdan daha iyi... 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 11, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

♢YAMA♢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin