Bölüm 4"Ye Ye"

14 5 0
                                    

 Orman benzeri yerde nereye gittiğimizi bilmeden dolaşıyorduk. En başa bize yol gösteriyormuş gibi Kayra geçmişti. Buraya geleli ne kadar oldu bilmiyorum ama burası hoşuma gitmedi değil. O kadar çok yürümüştük ki nereye geldiğimize bakmak için kafamı kaldırdığımda buradan daha önce geçmedik mi biz? 

"Buradan daha önce geçmedik mi Kayra?"

 Bunu dememle kafasını kaşıyıp düşünüyormuş gibi elini çenesine götürdü.

"Kaybolduk sanırım."

 Atlas'ın bunu söylemesiyle Kayra'nın sinir kıvılcımları yavaş yavaş hissediliyordu. Biraz daha Kayra liderliğinde yürüdük ve Kayra sonunda pes edince başa Dolunay geçti. Bu sefer çok geçmeden tanındık şeyler yok olmuş yerine çokta anormal olmayan kasaba evleri gelmişti. Bu sefer şaşırmıştım "Y", ondan beklemediğim davranışlarda bulunuyor...

 Bu düşüncelerimin tamamen bir saçmalık olduğunu ise kasabaya gidince anladım. Uzaktan gayet normal köy evlerine benzeyen evler yaklaştıkça küçülmüş ve ellerimize sığacak konuma gelmişlerdi. Herkes büyük bir hayal kırıklığına uğramış şekilde iç çekti. Almila ise bana ben böyle olacağını biliyordum bakışı attı. Fakat içten içe bunun gibi bir şeyin olacağını hepimiz bekliyorduk sonuçta burası Yama... 

"Bu sefer cidden inanmıştım ama..."

 Atlas bunları söylerken havaya bakıp "Y" nin orada onu dinleyebileceğini düşünerek daha yüksek sesle;

"Hey "Ye Ye" hani nerde kö-"

 Atlas cümlesini tamamlayamadan havadan kafasına küçük çakıl taşlarına benzer mor şeyler düştü. Atlas elleriyle kafasını tutup ortalıkta koşturmaya başladı. Fakat nafile, taşlar Atlas nereye gitse onu takip ediyor ve daha da çoğalıyorlardı. Almila ve ben Atlas'a bakarak kahkaha atıyor ve karnımızı tutuyorduk. Kayra ise bu olanlardan sıkılmış gibi görünüyordu ve bir an önce dinlenmek ister gibi bir hali vardı.

 Aniden Atlas'ın üstüne gelen taşları ateşiyle küle dönüştürdü. Atlas yalandan yaşarmış gözlerini Kayra'ya çevirerek ellerini önünde birleştirdi ve minnettarlığını olabildiğince göstermeye çalıştı. Kayra gittikçe daha rahatsız olmuşa benziyordu.

"Bu kadar yeter."

 "Tamam kızma mum adam."

 Atlas'a, gerçekten mi bakışı attım ve ikimizde yeniden bir kahkaha kopardık. Biz gülerken Kayra'nın yine tepesi atmıştı ve sinirlenmeye başladığı belli oluyordu. Atlas'a delici bakışlar atarken Atlas aradan sıvışmaya çalışıyordu. En sonunda Kayra dayanamayıp Atlas'a doğru yürümeye başladı ve bir yandan da elindeki alevleri yavaş yavaş yakıyordu. Bunu gören Atlas ani bir hamle ile Kayra'nın ateş püskürteceği yerden çekildi ve Dolunay'ın arkasına saklandı. Kayra Dolunay'ı görmemişe benziyordu ki Atlas koşmaya başladığında sadece arkasından alev püskürüyordu. Dolunay'ın arkasına geçtiğinde ise yine fark etmemiş ve Dolunay'ın tam olarak saçlarına doğru alev atmıştı. Bunu ne ara yaptığını hiçbirimiz, Dolunay da dahil, anlamamıştık ki Dolunay'ın saçları çoktan tutuşmaya başlamıştı bile. 

...

 Dolunay'ın saçı yandıktan beri kimse konuşmaya cesaret edememişti. Atlas zaten ortalardan kaybolmuştu. Olanlar Kayra'nın umurunda değildi. Ona göre bunun suçlusu kendisi değil Atlas'tı. Ben ve Almila ise sadece yan yana oturup yerdeki toprağa resim çiziyor arada bir Dolunay'ı kontrol etmek için gözlerimizi çeviriyor sonra Dolunay'ın delici bakışları ile karşılaşınca ışık hızında geri toprağa dönüyorduk. Bu döngü biraz daha sürdükten sonra Atlas nerden olduğunu bilmediğim bir yerden geldi ve sakinliğini koruyarak konuşmaya başladı.

♢YAMA♢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin