FelixBeni aynanın karşısına çekmiş ve kendime bakmamı sağlamıştı. Gerçekten çok iyi duruyordu! Jisung bu konuda çok yetenekli!!
Kırmızı bir takım elbiseydi bu tamamen balodan farklı bir şeydi. Yani adı üstünde Siyah-Beyaz balosu ama Jisung resmen kuralları aşmış ve yeni bir şey oluşturmuştu. Klasik Jisung işte zaten bunu hazırlarken tamamen sıra dışı bir şey yapacağını söylemişti.
Ve evet sıra dışı bir şey yapmıştı gerçekten.
"Jisung bu gerçekten.... tahmin edemeyeceğim kadar güzel!"
"Biliyorum! Çünkü ben yaptım."
Bir süre gülüşüp şakalaştıktan sonra tamamen hazırlanmış ve birlikte Jisung'un karavanına binip balonun olacağı mekana gelmiştik. Burası büyüktü gerçekten büyüktü. Karavandan indiğimizde ne hissedeceğimi bilememiştim heyecan, korku, mutluluk? Bilmiyorum! Sadece karmaşıktı ve bu duygularımı bu güzel altın maskemle kapatacaktım!
İçeriye girdiğimizde bir çok kişi bana bakmıştı çünkü kırmızı giyiniyordum bir tek ben renkli bir şey giyiyordum. Ehh galiba çoğu kişi de benim gibi bu kan kırmızısı kadife takıma düşmüştü. Jisung'un kolunu tutmuş ve 5 yaşında ki sabırsız bir çocuk gibi çekiştirmeye başlamıştım dans alanına doğru.
"Sakin ol Feliix! Bir şey olmayacak."
"Sakin olmamı bekleme burada çok fazla insan var ve bana bakıyorlar."
Ben ona mızmızlanırken yavaş yavaş da yiyecek bölümüne doğru ilerlemiştik birazcık punch (YN: Bilmeyenler için genelde partilerde içilen alkolsüz bir içecek) alacağım sıra oradan duran iki kişi bize doğru dönmüştü birisinin benim ki gibi altın bir maskesi vardı diğerinin ise... melek kanatları mı? Gerçekten mi?? Bu Jisung'un yapabileceği şeyden bile daha deliceydi! Altın maskeli olan bana doğru konuşmuştu:
"Ahh merhaba. Giriş yapmayı gerçekten iyi biliyorsun. Bu takım... harika"
Takımıma iltifat ettiğinde hafif bir panik ve heyecanla kendi üstümü süzmüş ve ona iltifat edebilmek için de hızlıca onu süzmüştüm.
"Aa teşekkür ederim! Bu.... güzel bir pelerin?"
Uzun pelerinli bir ceket giyiyordu ve tanrım! Sadece aklıma bu mu gelmişti? Pelerinine iltifat etmek mi? Bu aptalcaydı kendini geliştirmen lazım Felix! O üzerini süzdüğünde bende yine söze atladım:
"Yani ceket! Güzel bir ceket!!"
Bunu dedikten sonra yardım istercesine Jisung'a dönmüştüm.
"N'apabilirim yardımcı ol..."
Ona tısladıktan sonra geri ona döndüm.
"Hey biraz punch ister misin?"
Yine aptalca bir soru. Elinde zaten bir bardak vardı ki. Bu dediğime kıkırdamıştı ben de kendime bir punch doldurmuş ve yanıma geçen Jisung'u izlemeye başlamıştım melek kanatlı kişiyi süzüyordu.
"Garip. Eros* mu olman gerekiyor?"
Karşısındaki 'Eros' kılıklı kişi hafifçe gülmüştü.
"Evet zeki çocuk. Güzel değil mi? Bu aşk oklarına bakarsan bu gece birisi bana aşık olacak."
Jisung yüzünde garip bir ifade ile alayla konuşmuştu:
"Öyle mi diyorsun?"
"Genelde bundan daha havalıyım. Aslında bakarsan ben Hwang Hyunjin'in en yakın arkadaşıyım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinderella | Hyunlix
RomanceDolabımdan aldığım kitaplarla geriye doğru bir adım attığım sırada birine çarpmış ve kitaplarımı düşürmüştüm.... Kafamı kaldırıp baktığımda karşımda uzun saçlarıyla Hwang Hyunjin duruyordu. Ona baktıkça bakası geliyordu insanın. Hemen eğilip bana ya...