Güç ve Karanlık...
Bu ikili birbirinden ayrlmazdı.Ben karanlığa batığ gücübulduğumu sanmıştım.Ama sadece sanmıştım.Karanlığa batmak bilr kötülüğü gerektiriyordu.Yani benim birbirinden ayıramadığım bu ikili aslında başkaydı.
Eğer karanlıktaysanız 2 ihtimal vardır,ya kendi karanlığınızda yok olurdunuz,ya da kendikrallığınızda kral olup bunu yayardınız.Ben tam olarak hiçbir şeyi umursamayarak,önemsemeyerek kendi karanlığımda kaybolmaya yakın biriydim.Kendi krallığını kurmayı unutmuş bir aptal olarak ta gösterilebilirdim.
Arda'nın asıl amacını nerdeyse bir haftadır düşünür olmuştum.Evet o bir kraldı ve yanındakilerle bu krallığı genişletiyordu.Beni bu işe sokması da mantığım dışında gerçekleşmişti.Ben mantığımla hareket edemiyordum.Kendi karanlığımın,bile umrunda degildim.Yaşayan bir ölü olarak her şeyi yapıyordum,yanlış olan her şeyi.Hiçmursamadan sırf canım istediği için.
Dışardan baktığınızda Arda kral,bende piyondum.Arda düşüncelerimin ne kadar sisli olduğunu biliyordu.Kendi krallığında ondan sonra benşm gelmemi ve bu krallığa karanlık tarafda kalanlar dışında içlerinde cılız bir ışıkta bulunduranları buraya tıkmak istiyordu.
Benim için karanlık tek bir kişiye ait krallıktı. Ardanın yolunda ilerleyemezdim çünkü benim yolum tek kişilikti.Arda'nın yoluysa herkesialabilcek kadar geniş,herkesi çıkmaz sokağa sokacak kadar zorluydu.Ve ben herkes değildim.Ben sadece bendim.Bunları Arda'ya söylediğimde,amacını çözmenin rahatlığı vardı içimde.Ama bu rahatlık Arda'nın nefrete dönük bakışlarıyla son buluyordu şimdi.Nefret dolu bakışlar,siyahın en koyu tonuyla bütünleşip gözlerimin önüne geliyordu.Kulağa komik gelebilir,bu yaştaki insanların kumar batağında gezmesi,hiçolmayaca şeylere bulaşması...
Ardanın nefreti o günkü gidişim ve onu yarı yolda bırakmamadan geliyordu.Belki de onun malikanesinegirip,gizli grubunu bilmemden edişeleniyordu.Bilmiyorum.O da benim gibiifadesizdi.O gün gözlerine odaklandığımdan,siyah gözler gözlerimiyumar yummaz önümde beliriyordu.
Arda'nın gizligrubunu söylemezsem bir şey olmaz gibi geliyordu fakat yanılıyor da olabilirdim.Çünkü Arda Yanar'ın teklifleriaynı zamanda zorunluluktur.Ben belki de onu ilk reddeden kişiydim.Bu durumdaysam bunun acısını benden çıkarcağına emindim.
Karanlıkta yaşayan birnin intikamı yavaşça olur,sizi yavaş yavaş pişman eder,siz yok olana kadar da oyun devam ederdi.Ben hiçbir şeyiumursamasam da,Arda intikamı umursardı.Bunu nefretle bakan gözlerinden anlayabilirdiniz.
Bütün bu yoğun düşüncelerimden ayrılıp yataktan kalktım.Beynim herzmankigibi uyuşuktu.Dün gece salondan birkaç içki kaçırmıştım odaya.Ben kaçmak ve kaçırmak şeyini hiç sevmem aslında ama ogünden sonra aramız Doğuşla bozulmuştu.Ve o benle konuştuğu güne kadar ben onla konuşmamıştım.
Birinin benim için gösterdiği ilgiyi yadırgıyordum.Beni hiçkimse şuana kadar merak etmemişti ya da öyle korumacı tavırlara alışık değildim.Bu daha çok beni boğuyordu.
Havala soğumaya başladığı için dolaptan koyu bi kot pantalon üstünede yarım kolsiyah bir body seçtim.Koyu yeşil fularımı da alarak,üstümü 5 dkkadan kısa birsüre içinde giydim.Hafif bir makyaj ve dalgalı saçlarımla bugüne hazırdım.
" Naz, gelebilir miyim ?" diye nezaketen soran Doğuşa her ne kadar içimden hayır gelme demek geçse de "Gel" dedim.
Odaya girdiğinde ilk yaptığı şey beni baştan başa süzmek oldu.
"Bi yere mi gidiyorsun?" dedi.
"Evet."dedim.
Gözü odadaki boş içkişişelerine ilişince,tek kaşını kaldırıp bana küçümser gibi bi bakış attı.Şişeleri alıp odadaki çöp kovasına fırlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Işığım
Teen FictionHayat, bataklıkta bütün belaları başına toplayan Naz'ı daha da çok dibe çekmeyi istiyordu.Naz durumdan memnun muydu bilinmez ama bir ışığa ihtiyacı vardı.Belki o ışık onu kurtarabilirdi ya da tam tersi ışık ta karanlığa gömülebilirdi. Peki ya ön yar...