Bir şeyler yapmalıydım. Daha sabahın ilk saatleriydi. Geçen gün çikolata aldığım çocuğun yanına gidebilir ve onunla oyun oynayabilirdim. Çevredekilerin vereceği tepki umrumda değildi. Çocukluğumu yaşayamadan büyüdüysem bu benim suçum olamazdı. Alt mahalledeki kitapçının yanına gidip ona bugün yardım edebileceğimi söyleyebilirdim. Akşama kadar kitaplarla meşgul olurdum ve zamanım çok güzel geçerdi. Sahilde geçen günlerde muhabbet ettiğim adamın yanına gidip onunla muhabbet de edebilirdim. Annem henüz gelmemişti. Hala uyuyor olduğunu biliyordum. Bir gün kalacağını söylediğine göre bu akşam gelecek olmalıydı.
"Zehra'dan kaçmak için değil mi tüm bunlar?"
"Ben kimseden kaçmam."
Melek beni baya şaşırtan bir şey söylemişti. Şeytan konuşmadı. En son intikam olayında onu dinlememiştim ve asla bu olayda onu dinlemeyecektim.
"Kaçıyorsun, iyi olan her şeyden kaçıyorsun."
Onu susturdum. Mutfakta duran boş bira şişeleri aklıma takıldı. Annem geldiğinde bunları böyle görürse hiç iç açıcı bir tepki vermezdi. En son bıktığında artık umrumda değilsin ne kadar içersen iç ne yaparsan yap demişti ama ertesi gün çok sigara içtiğim için kavga çıkarmıştı.
Hızlı bir şekilde bira şişelerini ortadan kaldırdım. Dolaptaki siyah kot pantolonu çıkardım. Üstüme basit beyaz bir tişört geçirdim ve yine siyah deri bir ceket giydim.
Bu saatte çocuk mahallede olmazdı. Akşama doğru uğrayabilirdim. Taksi çevirdim ve sahile gideceğimi söyledim.
Balık tutan amcalar, bisiklet süren çocuklar, yürüyüş yapan çiftler. Az ilerde bankta oturup simit yiyen adam. Geçen gün muhabbet ettiğim adam olduğuna emindim. Yanına gidip gitmemekte kararsız kaldım. Sonra ona doğru ilerlemeye başladım. Tam oturmak için izin alacakken kolumdan çekti ve yanına oturmamı sağladı.
"Yer misin delikanlı?"
"Hayır teşekkür ederim"
Sessizlik oldu. Simiti bitirene kadar bir şey konuşmadı. Ben de bir şey konuşmaya cesaret edemedim. Elindeki boş simit poşetini çöp kutusuna attıktan sonra bana döndü.
"Denizi izlemeye mi geldin?"
"Aslında evde biraz canım sıkıldı hava almaya ve dolaşmaya çıktım."
"Annen baban evde değil mi onlarla vakit geçirseydin?"
"Evde değiller."
"Onlarla gitseydin?"
"Annemle değil belki ama babamla gitmek isterdim."
"Baban daha fazla para veriyor diye onunla gitmek istiyorsun galiba"
Bir an sinirlendim. Bunu farketmiş olacak ki boş ifadelerle yüzüme baktı. Yüzümü yumuşatmaya çalıştım.
"Babam vefat etti."
Şaşkınlığını gizleyemedi. Üzülmüş gibi bir ifade yoktu yüzünde. Üzüldüm derse de inanmayacaktım. Bir elini dizimin üstüne koydu.
"Ama onunla gitmek istediğini söyledin."
"Evet söyledim.."
"Fazla bencilsin delikanlı."
Bencil. Yeter artık diye bağırmak istedim ama sesim çıkmadı. Avaz avaz susuyordu içim.
O kadar da bencil değilsin.
Beynimin Zehra'yı düşünmesine izin vermemeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENCİL
Novela JuvenilKimin hisleri kendi hislerinden daha önemli olabilirdi ki? İnsanları sevmek için bir nedeni yoktu. Her zaman içindeki meleği mi dinlemeliydi insan? Şeytanın fikirleri de hiç fena sayılmazdı. Bencil bir insan sevebilir miydi? Bencil birinden sevgi...