6. BÖLÜM : DUVARLAR▪

167 21 7
                                    

Kendimi dış dünyaya kapatmıştım. İnsanlarla arama demirden bir duvar örmüş, sonrasında ne kadar yıkmayı denesem de başarısız olmuştum.
Bu duvarları yıkmayı başarabilecek biri arayışında da değildim. Tercihlerimle mutlu olmayı öğrenmiş, "keşke" dememek için yalnızlığın güzel bir şey olduğunu kendime kabul ettirmiştim. Evrene sığmayan bir beden ve dört duvar arasında hapsolmuş bir ruh. Ben tam olarak buydum.

Zehra'nın soyadının "Demir" olduğunu öğreneli bir kaç saat oluyordu. Gayet sıradan bir gündü. Fakülteye gidip ders notlarını aldım. Geldiğim saatten beri bu yatakta aynı pozisyonda yatıyordum.

Örmek için senelerce uğraştığım duvarlarımı yıkabilecek kişi tabii ki Zehra olamazdı.

"Sana bencil diyen insanlar tamamen aptal. Babanın intikamını almalıydın. Sen gidip çocuğa çikolata aldın. Salak."

Şeytanla kavga ettiğim saatlerin birindeydim. Bu konuda onu dinlemem gerektiğini biliyordum. Zehra'dan gelen 9.mesajı açtım. Yazdığı mesajları okuyup kapatıyordum. Sonra konuşmaya karar verdim. Artık onu başımdan atma zamanı gelmişti.

"Ne oldu Zehra ne yazıp duruyorsun?"

"Kardeşime çikolata almışsın. Bugün seni görünce söyledi. Çok sevmiş seni. Yarın bize gelmeye ne dersin? Biraz zaman geçirmek hiç fena olmaz."

"Neden olmasın?"

Evet! Neden olmasın? Çekinmesi gereken biri varsa kesinlikle oydu. En azından yarın burada aynı pozisyonda yatmaktan çok daha güzel bir fikir olduğuna emindim.

Kendine eziyet etmekten daha iğrenç bir şey olamazdı. İyi gelmeyen şeyler yapmak çünkü neyin iyi geldiğini bilmiyor olmak. Düşünmemek en iyi yöntemdi bazen. Kaçmak.

Süpürgenin sesine uyandım ve anneme küfür etmemek için kendimle savaşıyordum. Yüzümü yıkadım ve giyindim. Pijamalarla evde tek bir adım atamazdım.

Kural 1: Odadan çıkmadan önce günlük kıyafetler giy.

Kural 2: Pijama sadece yatarken giyilecek.

Bu sabah yeni bir kural daha ekledim.

Kural 3: Her gece yatmadan önce süpürgeyi sakla.

Esneye esneye sese doğru ilerledim. Ayağımla süpürgeyi kapattım. Sinirli bir ifadeyle yüzüme baktı.

"İşimi bölüyorsun."

"Beraber midye yemeye ne dersin?"

"Annenle zaman geçirmek istiyorsun yani..."

"Yanlış bir şey mi?"

"Şaşırtıcı Olcay."

"Bugün Zehralara gitmeyi düşünüyorum. Davet etmişti dün."

"Git zaten bende biraz temizlik yapacağım."

"Midye yiyecek miyiz?"

Cevap vermedi. Ben de ısrar etmedim. Ona bazı konularda haksızlık yapıyordum. Ama yaptığım en büyük haksızlık kendimeydi.

Bir şeyler atıştırdım, evden çıktım. Evlerinin kapısının önüne geldiğimde kısa bir mesaj atarak kapıyı açmasını söyledim.

"Hoşgeldiiiiin"

BENCİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin