2.4

292 36 340
                                    

"hadi chaeyoung." jihyo'nun sesiyle gözlerimi mina'dan çekerek onlara çevirmiştim. gerçekten çok zor bir durumdu benim için. 'ya kabul etmezse?' düşüncesiyle bakıyordum şu an.

gerçekten, ya kabul etmezse? yeterince platonik olan ben daha fazlasını kaldırabilir miydim?

"of chaeyoung, bağıracağım şimdi bak. kız üşüdü orada!" diyerek omuzlarımdan tutup beni sarsan sana'ya baktım. korkuyorum lan!

"tamam, önce sen git sonra jihyo ile ben geleyim." mırıldandığımda jihyo oflayarak sevgilisine baktı.

"yap gitsin." dediğinde jihyo önden yürümeye başlamış sana ise omuzlarımdan ittirmeye başlamıştı.

"korkak olma." mina telefonu eline alıp bir şeyler yazdıktan sonra bırakmıştı, daha sonra küçük adımlarla birlikte ilerlemeye başlamıştı.

sana durduğunda bende durmuştum, telefonundan bir şeyler yazdığını anladığımda derin bir nefes alıp vermiştim. mina sahilin yakınlarında oturuyordu, kesin evine çağırmıştı.

sana yeniden ellerini omuzlarıma koyduğunda yönlendirmeye başlamıştı, "evine gidiyoruz, belki sevişirsiniz." diyerek güldüğünde yanaklarımın yandığını hissettim.

"ya cidden bunu yapmaya gerek var-" mina'yı gördüğümde susmuş, elimi sarhoşlar gibi kaldırıp sallamıştım. "merhaba mina.. şey, nasılsın?"

"siz iki aptal.." sana ve jihyo aynı anda konuştuğunda ben arkama, sana'ya bakarken mina'da jihyo'ya bakmıştı.

mina, "siz ikiniz çok uyumlu oldunuz ama," bakışlarını arkama, sana'ya doğru çevirdi. "önemli demiştin?"

kırdın kalbimi alo?

"önemli zaten, siz iki aptal birbirinizi sevmenize rağmen ses çıkarmıyorsunuz." diyerek beni ona ittirmişti. boşluğuma geldiği için ona doğru sendeleyerek gitmiştim ve mina refleks olduğunu düşündüğüm bir şekilde beni tutmuştu.

"bu yüzden sizi bu odaya kapatıyoruz." diyen jihyo'nun sesiyle gözlerim büyümüş, kalp atışlarım hızlanmıştı. mina'da aynı şekilde bana bakıyordu.

biz öyle bakışmaya devam ederken kızların görüşürüz sesinden sonra gelen kapı ve kilit sesi ikimizin arasında mesafe açmıştı. o bir adım geri gitmişti ayak uydurup bende bir adım geri gitmiştim.

"jihyo'yu öldüreceğim." mırıldandığında yutkunmuştum. biliyordum işte, kız biseksüel bile değildi.

eve geleli on dakika olmuştu ve salona kilitlenmiştik, nereye kaçsam diye düşünüyorken tek seçeneğin balkon olduğunu fark etmiştim. bu, derin bir nefes alıp vermemi sağlamıştı.

"chaeyoung," ismini zikrettiğinde bakışlarımı ona çevirmiştim. gözleri simsiyahtı, karanlığı andırıyordu. "kızmayacaksan.." diyerek bir adım atmış yanıma gelmişti.

lütfen düşündüğüm şey olmasın, lütfen düşündüğüm şey olması-

"seni öpebilir miyim?"

ha?

"n-ne?" şaşkınlıkla gözlerine bakarken yanaklarım resmen yanıyordu. tebessüm ederek başını yan yatırmıştı.

"sana'nın böyle bir şey yapacağından eminim, jihyo bazen çenesini tutamıyor. açık verdi. hislerinin en az benimki kadar yoğun olduğunu biliyorum."

elini belime atarak kendisine çektiğinde daha çok şaşırmıştım, kalp atışlarım hızlanmıştı..

"şimdi, seni öpebilir miyim?"

———

chaeyoung: HASİKİTE

ATLATAMIYPRUM

jihyo: 91736291 kere öpüşmenizi

ve

0297201 kere sevişmenizi dinledim

YETER

chaeyoung: kAPA ÇENENİ

ÇOK GÜZELDİ

AĞAPAPAĞAÜALDJDIÖAĞAAĞPAĞAAPAĞAÜAÜPAAÜAPAĞAĞAĞAĞAĞAĞĞA

jihyo: rahatsız etmezsen hani

minatozaki ile sevişmeyi düşünüyorum hani

bizimde hayatımız var hani

ŞU AN SEVGİLİMİ YEMEM LAZIM

KAPA ÇENENİ

chaeyoung yazıyor...

jihyo: engel atıyorum, işim bitince kaldırırım

jihyo, chaeyoung kişisini engelledi

——-

LAN PAYLAŞMAYI UNUTMUŞUM


love, don't hate it. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin