1.1

329 54 38
                                    

her teneffüs yanıma gelmeye çalışan jihyo ve onu öldürecek gibi bakarak beni ondan uzak tutan chan arasında gidip gelmiştim. momo'nun bugün voleybol maçı olduğu için okulda değildi ve her teneffüs iki kat aşağıda olan chan benim sınıfımın olduğu kata gelerek beni yalnız bırakmadı.

tabii ki buna sinir olan jihyo en sonunda chan ile kavga etmişler, çocuğu bir hamle ile yere sermişti.

ama ben ve momo onu önceden jihyo tekvando yapıyor demiştik. kızdan dayak yedi şimdi.

şimdi ise, uyuyan chan'ın başını beklerken bedenimi saran kolların arasında sessiz bir şekilde yere bakıyordum. o olduğunu biliyorum eğer ona bakarsam büyük ihtimalle ağlardım.

ki o da konuşmuyordu. sanki benim konuşmamı, sakinleşmemi bekliyordu.

eğer onun gözlerine bakarsam büyük ihtimalle yenilgiyi kabul ederim. eğer onu dinlersem affederim. eğer ona.. sarılırsam..

"minatozaki sana." sesini duyduğumda bedenime elektrik verilmiş gibi titremiştim. sandalyeyi kendisine doğru çevirdiğinde gözlerimi hemen kapatmıştım. sesi bile güzelken yüzüne bakamazdım.

"konuşmayacak mıyız?"

"hayır." dedim kısa ve net, yüzüne bakmadan. o ise inatla elini yanağıma koydu. kanma, hayır. sakın minatozaki, sakın.

"ama ben seni özledim."dört kelime, ne kadar can yakabilir? kalbimden başlayan bir ağrı şakaklarıma vuruyor gözlerimin dolmasını sağlıyordu. gözlerimi usulca açtığımda kucağıma düşmüştü bir damla.

çenemi sıkıca kasarken dişlerimden rahatsız edici bir ses geliyordu.

"sana inanmıyorum tamam mı? seni uzaktan sevmeye devam edeceğim. ama beni sevme. çünkü senden nefret ediyorum." ağlamaya başlasam da inatla gözlerine bakmıştım. öyle bir bakışı vardı ki kanım çekilmişti.

"sinirinden.. böyle konuşuyorsun.. biliyorum.. hala değişmemiş olman bile.." diyerek gülümsüyor yüzümü avuçlarının arasına alıyor. "değişmemiş olman bile çok güzel. sen çok güzelsin sana."

"ama beni dinle." baş parmakları göz altımı silerek göz yaşlarıma engel oluyordu. "beni dinle sonra karar ver."

"bizi zaten bitirdin. daha ne dinlemesi?"

"sana ayrılalım demedim, haliyle sende demedin. ortalıkta ortak bir karar yok. sonuç olarak hala sevgilimsin."

sevgilimsin, bu cümle beynimde yankı yaparken saçmaladığının farkında bile değildim. başım dönüyorken yüzümü onun ellerinden kurtarıyor hafif öne eğiyorum. kalp atışlarım zirvedeydi. korku, heyecan, sevgi aklıma gelmeyen tüm duygular.

alnım sert bir şeye yaslandığında saçlarımda bir el, boynumda sıcak bir nefes hissettim. ama tepki veremiyordum. hareketsizdim.

"özledim seni minatozaki sana. özledim sevgilim."

——

tm.

love, don't hate it. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin