Merhaba❤️ cancağızlarım 🙋♀️ merhaba 🤩ben geldim. Eli kolu dolu geldim. İnşallah seveceğiniz bir bölüm olur. Bağeni ve yorumlarınıza ihtiyacım var. 🙈 Esirgemeseniz çok mutlu olucam.
Eee nasılsınız bakalım, inşallah hepiniz çok iyisinizdir. Vallahi bu teknoloji nimet tabi iyiye kullanılırsa. Bakın nereden nereye ulaşıyor insan, bu çok güzel bir şey. 🤗 Dünyanın her yerine ulaşmak duygu düşüncesini paylaşmak cidden harika bir şey sizcede öyle değil mi?
Bizler için güzel de gününüz çocukları için çok kötü, çocuklarımız mahrum kalıyor. Güzelim sokaklardan, oyunlardan arkadaşlarından kendi başlarına ne yapıcak gömülüyorlar şu teknolojik alet ve İnternete 😕 evet gömülüyorlar hemde canlı canlı. Anneler babalar veriyor çocuğun eline tablet telefon, yada bilgisayarı sesleride kesiliyor ruhlarıda. Ahh ahh çok dertliyim bu konuda, hele gençler fenomen olmak için yapmadıkları şarlatanlık kalmıyorum beğenilme arzusu hayatlarını karartmışta haberleri yok. 😔 Rabbım sonumuzu hayır etsin inşallah 🤲
Neyse biz gelelim kitap konumuza Şimdi diyeceksiniz pozitif yazar ne oldu sana 😂 eee ne yapayım ben de insanım ben de üzülüp dertlene bilirim değil mi? Aklıma geldi:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Benim durumda tamda böyle ☝️
Dertli insan içi dumanla dolu bir odaya benzer, onu dinlemek o odaya bir pencere açmak gibidir. Bizde bir pencere açtık. Demek istediğim şu içimizde biriktirmemek. Doğru zamanda konusu açılınca bize acı veren sıkıntılarımızı anlatmak. Dile getirmek, güvendiğimiz inandığımız bir arkadaşımıza dostumuza açılmak anlatmak içimizde biriktirip, çoğaltıp büyütmemek doğru olan bu. 👍 Yoksa ya hasta oluruz yada kafamızı boş şeylerle doldurup faydalı bilgilere yer bırakmamış oluruz.
Bir deney yapılmış. Deney şu su dolu bir bardağı birinin eline tutuşturup kolunu havada tutması söylemiş. Su dolu bardağı taşıyan kişi ilk on dakika sıkıntı yok demiş, otuzuncu dakika kolu uyuşmaya ve bardağın çok ağırlaştığını söylemiş bardak aynı bardak su da aynı ağırlıkta, kırbeşinci dakika da suyu taşımakta zorlandığını dile getirmiş. Ellinci dakika da deneyi bitiren bilim adamları eğer bir saatten fazla tutsa ya bardağı bırakacaktı yada kolu geçici felçlik geçirecekti demişler.
Peki kafamızda taşıdığımız onlarca konu ve ağırlık o beyni nasıl yoruyor, nasıl felç ediyor, hiç düşündünüz mü?
Evet herkesin hayatı kendine zordur. Herkesin acısı imtihanı çabası ve taşıya bildiği kadardır. Kimsenin hayatı dört dörtlük değildir. Önce bunu bilip kabul etmek lazım, herkesin gücü yettiği kadardır derdi tasası. Önemli olan o sıkıntıları kapı ardında bırakıp nefes almaktır. Su bardağı deneyinde olduğu gibi ya bardağı bırakacağız yada yavaş yavaş azalarımız, sağlığımızdan olacağız. Karar sizin!
Şöyle çocukluğuma dönüp baktığımda ne anlamsız şeylere üzülüp kederlenmişim. Şu yaşımda bile hiç değmeyecek insanlar yada olaylar için kendimi mutsuz etmişim. 😕 İnanın gün gelecek ve bunun pişmanlığını yaşayacaksınız. Çünkü hiç bir acı ilk gün ki gibi diri kalmıyor. Zamanla alışıyoruz o acı hafifliyor ve sonuç olarak unutuluyor. Taki konusu açılınca aklımıza geliyor. Direnin kararlı olun ama hiç bir şeyi kolunuzu beyninizi felç edecek kadar taşımayın. Biz bu dünyada hamallık yapmak için gelmedik. Hayat bir yada iki eksik tarafımızla devam edecek. Bize düşen sabretmek o acının nasıl üstesinden geleceğimizi bulmak. Bu bazen çabayla bazen sabırla çoğu zaman da duayla sıyrılmak. Sorun neyse ona odaklı yaşamamayı öğrenmek, evet sorun var ama mutlaka bir çözümünde vardır. 😉 Unutmayın!
Bu bölüm sana gelsin küçük meleğim. @Umutsuz_Hayellerr ❤️🙋♀️
Yeni bölüm de buluşuncaya kadar Allah c.c emanet olun cancağızlarım. Pozitif🤗 yazarınızdan herkese selam 🙋♀️