ıhlamur çiçeği

'1

Xu Minghao:

Jeongguk.

Neredesin?

Bakman lazım.

Acil Jeongguk, hadi.

Çiçeğim?

(16.23)

Jeon Jeongguk:

İzin günüm ya bugün, evdeydim.

Ve uyuyordum, yeni gördüm.

Üzgünüm.

Ne oldu ki, bu kadar önemli?

Xu Minghao:

Ah, çiçeğim sonunda.

Söyleyeceğim ama bana bir söz vermeni istiyorum.

Jeon Jeongguk:

Korkutuyorsun beni.

Xu Minghao:

İlaçlarını iç tamam mı?

Burdan çıkar çıkmaz yanına geleceğim.

Jeon Jeongguk:

Ne söyleyeceğini merak ediyorum.

Neymiş bu kadar önemli olan?

Söyle artık.

Xu Minghao:

Pekâlâ.

Bugün öğle saatinde dışarı çıktık Jaehyun ile birlikte.

Bizim her zaman ki yerimizde oturuyorduk.

Ve Jeongguk,

Taehyung'u gördüm.

O, geri dönmüş.

(17.02)

Jeongguk?

Ah, burdan söylememeliydim.

Tam bir aptalım.

Yanına geliyorum, tamam mı?

(17.28)

Jeon Jeongguk:

Hayır,

Hayır dönmüş olamaz.

Minghao hayır.

Dönemez o, nasıl dönecek?

9 yıl geçti. 9 yıl.

Neden?

Hayır, dönmemiştir.

Yanlış görmüşsündür.

Dikkatli baktın mı?

Ona çok benzeyen biridir, evet yanlış görmüşsünüzdür siz.

Xu Minghao:

Biriciğim.

Sakin ol, yalvarırım.

O, Taehyung'du.

Her şeyiyle aynıydı.

Jeon Jeongguk:

Tanrım, neden?

Hayatımı yoluna koyuyorken neden?

Bekledim senelerce, gelmedi.

Tam alışmışken yokluğuna, neden?

Xu Minghao:

Bak, Jeongguk.

Hiçbir şeyin bundan sonra seni üzmesine izin vermeyeceğim.

Eski haline dönmeyeceksin.

Hep yanında olacağız biz.

Çıktık şimdi, geliyoruz Jaehyun'la.

Sakın, sakın kendine bir şey yapmaya kalkışma.

Tamam mı?

Çünkü Jeongguk,

Artık gerçekten Taehyung için değmez.

(18.00)

En içten duygularımla yazacağım bu kitabı. Çok değer vereceğim. Duyguları en güzel şekilde yansıtmaya çalışacağım size. Umuyorum ki sizde çok seversiniz bu kitabımı, bu Taekook'u.

Hoş kalın, güzel kalın.