21

44 7 3
                                    

San ne yapacağını bilmiyordu. Tam tamına 2 haftadır yataktan çıkmıyor ve düzgün yemek yemiyordu. Ve garip bir şekilde saçları eskisine göre daha çok dökülmeye başlamıştı. Mingi ve Yeosang onun için endişelenmeye başlıyordu. Ama inatçı keçi San inatla hastaneye gitmiyordu.

Ta kii babası Bay Choi gelene kadar. San'ı ikna etmesi için sadece "hastaneye gidelim" demesi yeterdi. San babasından ölesiye korkuyordu. Çünkü o bir katildi. Çocukluğunun katili.

San hemen ayağa kalkmış ve her ne kadar "ölüyorum" diyen gözlerine aldanmadan babasına iyi olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Ama pek becerebilmiş değildi.

Babası San'ı kolundan tuttuğu gibi İkna etmesi bir olmuş,dayak yiyeceğini sanan San hemen babasından kurtulup koşarak arabaya binmişti. Babası ise tatmin olmuş bir şekilde sürücü koltuğuna oturmuştu.

San korksa da soğuk olduğunu gösteriyordu. Bunu da babasından öğrenmişti. Hem hayatını karartmış hem de hataları ile nasıl yüzleşeceğini öğretmişti.

Hastaneye geldiklerinde ise Bay Choi önde San arkada içeri girmiş ve  Hemen bir randevu alıp sıralarının gelmesini beklemişlerdi.

Çok kalabalık olmadığı için kısa sürede sıra onlara gelmişti. San son 1 ayda olanları söyleyince doktor kanser olabileceğinden şüphelenmiş ve hemen check up'a almışlardı.

San aşırı korkuyordu ve ne yapacağını bilmiyordu. Ya kanser hastası olsa? Ya Wooyoung'u bir daha göremezse? Ya onu üzen biri olsa? Daha bir sürü hayalleri vardı onun. Wooyoung'un tombul yanaklarından öpmeden ölmek istemiyordu.

Yaklaşık yarım saat sonra check up bitmiş ve sonuçlar öğleden sonra çıkacağı bildirilmişti.

Her ne kadar belli etmese de Bay Choi endişeleniyordu. Tek oğlu San'dı sonuçta. Her ne kadar ona istemediği bir hayat yaşatmış olsa da onun tek varlığı oydu. Eşinden kalan son hatıra oydu ve ona da iyi bakamzsa bir yaşam amacı kalacağını düşünmüyordu.

Diary-WooSanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin