I SEE RED - TAEGİ / JİKOOK / NAMJİN

Yılan Derisi

Jimin ve jungkook sürüye geri döndüklerinde. Herkes zaten odada onları bekliyordu. Hepsi taşları çıkarıp yan yana koydular.

Herkes kendi sürüsünün taşının üzerine elini koydu ve taşları kırılma noktalarından birleştirdiler.

Taş parçaları hafif bir ışıltıltıyla birleşti. Fakat hala sönüktü. Hepsi birbirine baktılar bir kaç saniye.

Yoongi: eee?

Hoseok: olmadı?

Herkes jimine baktı. Jimin kaşlarını çattı.

"olmalıydı. Bana söylenene göre tüm taşlar ve sürü başları bir araya geldiğinde olmalıydı?"

Bir süre sessizlik oldu. Herkes birbirine bakıyordu.

"Jimin babandan kalan bir kutu olduğunu söylemiştin. Ona bakalım mı?"

Taehyungu onaylayıp jimin Jungkook ve Taehyung odadan çıktılar.

Odadakiler ise hepsi onlar çözüm ararken düşünüyor bir yandan da gerici ortamdan çıkmak için odadan bir bir kaçıyorlardı.

Namjoon koridorda sakin sakin elleri cebinde düşünceyle yürürken. Askerleri duyunca hafifçe duvarın arkasına saklanıp dinlemeye başladı.

"çok şanslısın. Bende görmek isterdim. Yarı yıkan yarı kurt biri nasıl gözüküyor merak etmişimdir. Yılana benziyor muydu?"

"alakası yok. Tam bir kurttu. Bembeyaz kar gibi bir kürkü vardı. O an orada ki tüm alfalsr eminim etkilenmiştir. Kokusu ise vanilya gibiydi. Daha önce hiç görülmemiş güzellikteydi"

Namjoon oldupu yerden çıkıp sadece işlerinin başlarına dönmesini söyleyecekti ama karşı cevapla durdu. Kaşlarını çattı.

"umarım ölmez. Bende görmek istiyorum"

"ölür mü ölmez mi bilmem ama ağır yaralandığı kesin"

Namjoon olduğu yerden çıkıp konuşan kurduu duvara yapıştırdı. Sinir tüm vücudunu kaplamıştı.

"B-bay jung"

"Seokjine ne oldu?!"

"y-yaralandı"

"Onu anladık! Nasıl yaralandı!"

"k-kaçıyordu. Uzaklaşmaya başlayınca birisi ok attı. Sol omzundan iki okla vuruldu"

Adam korkuyla titreyerek ve git gide ezilerek anlattı.

"SİZE TAŞI ALIP GELMENİZİ EMRETTİK. KİMSEYE ZARAR VERMEYİN DEDİK? NERESİNİ ANLAMADINIZ? APTALLAR. HELE ONA BİR ŞEY OLMUŞ OLSUN O ZAMAN HEPİNİZ KENDİNİZİ ÖLÜ BİLİN!"

Namjoon hızlıca saraydan çıkıp ormana doğru koşmaya başladı. Onun esip gürleyip çıktığını gören yoongi askerlere doğru yürüyüp ne olduğunu sordu.

Asker ikinci kez korkuyla ağlamaya başladı. Yoongi ne olduğunu anlamayıp yanında ki askere sorduğunda o da en az namjoon kadar sinirlenmişti. Seokjin ile arasında farklı bir bağ vardı.

Namjoona güvendiği için ona bıraktı. Seokjini bulacağına şüphesi yoktu.

Namjoon kurt formuna dönüp koşmaya başladı. Bir yandan da etrafı kokluyordu.

Aldığı koku ile koşmaya başladı. Kanla karışık seokjinin kokusu içini acıtmıştı.

Kokuya git gide yaklaşıyordu. Korkusu da git gide artıyordu. Ona bir şey olmuş olma düşüncesi namjoonu korkutuyordu.

Ağacın arkasında durdu. Gördüğü şey ile şaşırmıştı.

Seokjin ne kurt ne de insan formundaydı.