I SEE RED - TAEGİ / JİKOOK / NAMJİN

Sesi Gibi Nefesi De Kesilmişti

Oy sınırı 15 😊

Taehyung namjoonun gitmesi ile hemen odasına geçmiş yüzünü silmeye başlamıştı.

Jimin içeri girip hemen arkasında ki koltuğa oturdu.

"baya iyi anlaştınız bakıyorum?"

"hmm. Iyi biri. Ikimizde birbirimize bağlanamayacağımızı söyledik. Baya anlayışlı biri. Saygılı"

Jimin kaşlarını kaldırıp indirdi.

"öyle mi? İyiymiş."

"siz?bir şey mi oldu?"

"yok bir şey. Jungkookun klasik çocukça regli kız tavırları işte."

Taehyung kafasıyla onaylamakla yetindi.

"sende artık bizimle katılacaksın toplantılara değil mi jimin? Veliahtın eşi olarak?"

"yani zorundayım"

"yarın akşam bayağı eğlenceli olacak"

Taehyung neyin intikamını alacaktı? Reddedilmeyi gururuna yediremediği için mi yapıyordu? Yoksa kendisi gibi yoonginin de mi üzülmesini istiyordu?

Taehyung canı yanarsa belki sevdiğini anlayıp bir şeyler yapar diye düşünüyordu.

Taehyung yapacaklarını düşünürken çoktan yarın sabah olmuştu. Dünkinden daha küçük bir hazırlık vardı.

Jung sürüsüne gidilecekti. Taehyung namjoonun sözlüsü tarzında bir şey olarak katılıyordu. Tam resmi bir şey yoktu ortada.

Geç olmadan arabalara binip yola çıktı her bir sürü.

Jung kabilesine varıldığında tek min Sürüsü baş alfası yoktu. Anlaşılan yine en son o katılacaktı. Assolistler en son gelir hesabı mıydı?

Sonunda yoongi odaya girdiğinde hafifçe başıyla selamladı. Değişik aurayı Taehyung fark etmişti.

Daha sakin, endişeliyidi ama ek olarak sert bakışlar gitmişti.

Yoongi odaya göz gezdir. Masanın başında jung hoseok, yanında jeonlar, kim ve
Taehyung ve namjoon

Kısaca herkese bakıp geçip oturdu hoseokun yan tarafına.

O tarafa bakmamaya çalışıyordu. Ne kadar o tarafa bakmasada Taehyungun omzuna sarılı namjoonun kolunu görebiliyordu.

Hoseok bir şeyler anlatıyordu. Anlaşmaları bozmak istemediğini her şeyin babasının olduğu zaman ki gibi devam edeceğini söylüyordu.

Fakat kimin umrunda. Yoonginin tüm odağı fısıldaşan ikilideydi.

Dişlerini birbirine sürtüyordu. Taehyung mutlu gözüküyordu. Yani bu artık. Onu sevmediği anlamına mı gelirdi? Lanet gitmiş acısı bitmiş miydi?

Şimdi de yoonginin canı yanıyordu ama olsun diyordu yoongi. O mutlu ve gülüyor. O kare gülüş yüzünde ya.

Toplantı çok kısa sürmüştü. Hoseok hiçbir şeyi değiştirmek istemeyince kısa sürmüş yerini çay kahve sohbet almıştı.

Duyduğu sesle yoonginin dikkati dağıldı.

"peki siz bay min? Hiç sesiniz çıkmıyor?"

"kendi sürümle meşgulüm"

Kısa kesip odağını tekrar Taehyunga çekmişti. O adamın Taehyunga yaklaşımları iyice yoongiyi çileden çıkarıyordu. Ama sinirli değildi?

Kime sinirli olacaktı? Taehyung? Namjoon? Onlar istenileni yapıyordu?

En iyisi kendisi?

O korumak istemişti Taehyungu. Kötü bir şey yapmamıştı. Elleri titriyordu yoonginin.