Enemy Porn Link Taekook ✓

🦋 22 🦋

Jungkook

Sabahın erken saatlerinde duymuş olduğum konuşma sesleriyle zihnim uyku modundan çıkmış ve yatağın önünde oturup telefonla konuşan taehyungu dinlemiştim. Dün uyluklarımda uyuyakaldığı için namjoon hyung onu benim odama taşımış ve bende yanına uzanıp ona sarılırken ikimizde derince uyumuştuk. Fakat sabahın bu saatinde uyanıp biriyle konuşması değişikti. Zihnimdekileri bir kenara atıp tekrardan kulak kabarttım.

"Ya hayır size kendi gelecek diyorum ben getirirsem ne manası kalır ki?"

Gözlerimi açmazken kaşlarım istemsizce çatılmıştı. Kim kimi götürüyor?

"Evet evet elbiseyi en üstteki odaya gardrobun içine koyun, not'da üzerinde olsun ama dikkat edin"

Elbise? Not? Ne oluyor amına koyayım!

"Ah merak etme o şimdi uyuyor. Bende birazdan gelirim daha kahvaltı etmedim"

"Hayır hayır çaktırmam Jeon zaten saftır birşeyler karıştırdığımı fark etmez bile"

Kaşlarım sinirle çatılıp ellerim yumruk halini alırken bu duyduklarımın yanlızca bir yanlış anlaşılma olmasını diledim. Tabiikide olayın aslını bilmeden taehyunga saldırıp yoktan hakaretler etmeyecektim fakat yinede dedikleri canımı sıkmıştı.

"Tamam görüşürüz öptüm"

Derin bir nefes almış ve yanlış bir haraket etmemek için içimden on'a kadar sayıp sakinleşmeye çalışmıştım. Ne olursa olsun taehyunga güveniyordum ve bu konuşmaların nedenini kendi anlatmadıkça ona sormayacaktım. Belki yaptığım yanlıştı fakat dediğim gibi ona içten bir güvenim vardı. İki kez içimden on'a kadar sayıp rahatlarken taehyung tekrardan yatağa uzanıp yüzünüde bana dönmüştü.

"Melek, sen bir meleksin" demişti yanağımı kibar hareketlerle okşarken. Bu hareketi kalbimi sıcacık yaparken gülümsememeye gayret göstermiş ve gelecek hamlelerini beklemiştim. Elleri biraz daha yanağımı okşadıktan sonra ilerlemiş ve kapalı gözlerimden dolayı sıralı kirpiklerimi okşayıp sevmişti. Nasıl dedim içimden, nasıl beni böyle güzel seven bir adamdan şüphelenirimki?

Taehyung yaklaşıp okşadığı kirpiğime ufak bir öpücük bırakıp geri çekilmiş ve bu seferki hedefi aralık dudaklarım olmuştu. Parmakları alt dudağımı usulca okşarken nefesini dudaklarıma vererek fısıldamıştı.

"Çok güzelsin Jeon, seni o kadar çok seviyorum ki bu içimdeki duyguları gösterememek beni deli ediyor sevgilim. Seni sevdiğimi çılgınlar gibi göstermek istiyorum. yanlızca sözlerle, dokunuşlarla değil. Deli gibi bağırıp sana olan aşkımı tüm dünyaya haykırmak istiyorum. Herkes seni bilsin içimdeki duyguların ne derece olduğunu öğrensinler istiyorum"

Yaklaşıp dudağıma ufak bir öpücük bıraktıktan sonra devam etti sözlerine.

"Bazen kendime bile açıklayamıyorum ne kadar çok sevdiğimi. Kelime haznem bu aşkımı dile dökmek için çok dar güzelim. Bu yüzden susuyorum, susuyorum ve dudaklarımı dudaklarına bastırarak sana içimdeki aşkın büyüklüğünü aktarmaya çalışıyorum"

Tekrardan dudaklarıma bastırmıştı o yumuşak dudaklarını. Gözlerim içten içe dolarken ağlamamak için kendimi sıkmış ve tepki göstermemeye özen göstermiştim. Ne kadarda çok seviyordu beni böyle...

" Ne ara bu hale geldin diye soruyor bazen hyunglar. Cevabım ne oluyor biliyor musun? 'sizin galaksiyi andıran ceylan gözlü bir sevgiliniz yok, sizin her ne olursa olsun kendisinden önce sizi düşünen bir sevgiliniz yok, en önemlisi ise sizin bir jungkook'unuz yok bu yüzden beni isteseniz de anlayamazsınız' diyorum her birine. Sana olan aşkımın büyüklüğünü daha ben bile çözemedim güzel sevgilim"