Yine sıkıcı bir günün içindeyim, yarın yeni yıl ,ah yeni yıllardan nefret ediyorum!ben alışmıştım oysa bu yıla, karlı ve rütbeli bu hava insanları evinden pek çıkartmıyor hava soğuk ama ben bu havaya bayılırım. Benim gibi soğuk birisi olduğu kesin.
annem içeriye gelmişti, -ah kızım yaşlı insanlar gibi evde oturmaktan sıkılmadınmı çık ve yeni insanlarla tanış.evet ben burda yeniyim yeni yıla annemin yanında geçirmek için " İSKOÇYA BEN NEWISE " geldim burası dünyanın en yağışlı yerlerindendir.
Babamla birlikte İngiltere de yaşıyordum ama annemi çok boşladığımın farkındaydım bu yüzden annemin yanına geldim orda ki arkadaşlarımı bırakmak benim içinde kolay değildi.
Ve anem içeriye gelmişti ben-anne ben böyle iyiyim.dedim annem ise- bak burda insanlar çok cömert ve iyiler eminim sende onları seversin ,hadi bakalım çık ve temiz hava al.-peki anne.deyip dışarıya çıktım.buraları pek bilmediğim için telefonumu çıkarıp Bluetooth kulaklığımı taktım ve müzik dinledim.
bir yere oturup gözlerimi bulutlara diktim, hava yağmuru işaret ediyordu iyce soğumaya başlamıştı zaten ,ben kalkıp etrafıma baktım her yer sisli olmuştu göz gözü görmez hale gelmişti.
Bir karaltı biran önüme geldi okadar hızlıydı ki ne olduğu hakkında herhangi bir fikrim yok ve geri dönüp eve gitmeye karar verdim. Eve gidince annem kapıda Thomas'a et veriyordu Thomas annemin tatlı,hırçın köpeğidi hava çok soğuk, rüzgarlı olmuştu köpeği koluma alıp eve girdim. Annem,-tatlım yarın kuzenin gelecek.dedi, bende- ah anne desene yarın berbat bir gün olacak.
ben kuzenim Justin den nefret ediyorum çünkü çok gıcık biri ve kendini havalı zanneden o sersem gurubuyla beni sinir ediyorlar.annem,- bak canım ona iyi davran o senin tek kuzenin.-pekala anne şimdi odama gidiyorum Thomas benim mianna'ma karışmasın zavallı nereye gideceğini şaşırdı.(mianna benim küçük tavşanım).-tamam canım. Dedi annem ,bende odaya gittim.
Ah yarın okula gideceğim ilk gün ve ahmak Justin de gelecek tanrım lanet bir gün olacak. Acaba o karaltı neydi, neyse ne ben biraz uyup yarının gelip ve bitmesini istiyorum...
uyandığımda Thomas yüzümü yalıyordu adeta yüzümü yıkıyordu.kalkıp elbiselerimi giydim (elbise dediğim bir kot pantolon ve arkasında büyük harflerle cool yazan bir ceketti) o siyah ve uzun saçlarımı tarayıp kahvaltı için aşağıya indim ve annem çok güzel bir kahvaltı yapmıştı.-yeni yıla günaydın tatlım.dedi annem,bende -sanada. Deyip kısa kestim gözüm miannayı arıyordu beni sabah o uyandırmadı korktuğum Thomas ın onu yemesiydi annem,- neyi arıyorsun.
Dedi bende - mianna nerede diye sordum.-korkma kızım Thomas yemedi, buralardadır şimdi.dedi annem.derken mianna koltuğun üstündeydi. Mianna benim için çok önemli ben daha küçükken onu bana babam verdi.ve onu içtenlikle kurumakta benim görevim.
Okula gitmeliyim annemi öptüm annem bir şey yemedin dedi ben cevap vermeden hızla kapıdan çıktım ve okula gelmek için annemin minibüsünü aldım.camlara bakarken yine o karaltı geçti bu tuhaftı ama zaman kaybedemezdim bu yüzden daha hızlı sürdüm.
Okula gelmiştim beliki sıkıcı bir okul!ben hızlıca yürüyordum bir kız karşıladı beni ve çok konuşuyordu ben bir kelimesini bile anlamadım öyle boş konuşan insanlar beni delirtiyor neyse ben nöbetçi öğretmeni arıyordum kısa sürede bulmuştum onu ve bilgilerimi paylaştım o beni bir sınıfa yönlendirdi ben o sınıfa girer girmez yine o kızla karşıladım ah yine boş konuşuyordu.
Hala kimse gelmemişti ben herhangi bir sıraya oturdum gelen önce bana bakıyordu sonrada sırasına oturuyordu .bu rahatsız ediciydi normalde hep arka planda oluyordum ama bu sefer ön planda ben vardım.
-sana benim sırama oturmana kim izin verdi.dedi yanıma gelen.Ben ona baktım kalkülkü bir gözünü kapatıyordu ...
Dar pantolonlu ve uzun ceket artık ona her ne deniyorsa Beliki kendini havalı zanedenlerdendi . Ben fazla beklemeden cevabı verdim. - afedersinde! Sana sıranın senin olduğunu kim söyledi. Bu havalı bir cevaptı o da cevabı beklemeden verdi .- ha! beliki okulun ezik kızlardansın ve şunu söyleyeyim ki bırak şu sırayı bu okulun kendisi benim.dedi, ben pek bir şeylerle ilgilenen biri olmamama rağmen bu sersemin inadına bu sıradan kalkmıyacaktım. - öyle mi! peki öyleyse 'bırak bu sırayı ,beni bu okuldan çıkart.' Deyip kestirip atım.
Zaten personel öğretmen gelmişti o çocuk başka bir sıraya oturdu ve gözlerini bana dikti bu biraz rahatsız edici bir durum olsada hoşuma gitmişti çünkü kazanan bendim . Artık herkes gelmişti ve kapı çaldı gelen bir erkekti boyu 174 civarlarındaydı uzun biriydi ve sarımsı saçları vardı.okyanus renginde bir ceket ve siyah pantolon giymişti.
Ah tanrım sadece benim yanım tek boştu ve hocada bu durumu izah etti ve o benim yanıma oturdu. kapı çaldı gelen o sersem kızdı ve şöyle bağırdı.- Angelina jant.
tanrım!bu kız tam bir salak evet bu benim ismim bu kız ismimi nerden biliyor, aslında isimsiz bir karakter olmaya sevdiğim için ismimi sınıfa söylemiyecektim ama böyle bir kız varken bu imkansızdı.ve herkes bana baktığını hissediyorum ben ayağa kalkıp o kıza doğru yürüdüm ve sınıftan çıktım.
beni çekiştiriyordu ben ona bağırdım o hemen beni bırakıp kaçtı ben bir şey anlamamıştım, sınıfa geri döndüm ve zaten ders bitmişti ben çantamı alıp eve gittim.Ah kuzen gelmiş...
"BU HİKAYEYE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN beğendiyseniz vote yapın. DİĞER BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE !!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİLMİŞLER
Science Fiction"dünyada uyum sağlayamayanlar izini belli ettiler.Artık insanlar onları biliyorlar,artık onlarda saklanmaktan bıktılar, insanlara karşımı çıkacaklar? yoksa denek olmaktan korkup kaçaçacaklar mı?işte bu bilnmeyen ve gizemli soruların cevabı bu hikaye...