chapter 12: yeniden

48.4K 4.8K 2.1K
                                    

başlamadan,

ŞU ŞAHESERİ HEPİNİZ GÖRÜN İSTEDİM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ŞU ŞAHESERİ HEPİNİZ GÖRÜN İSTEDİM.

sevgili nur, buradaysan tekrardan ellerine sağlık diyorum. ve uzatmadan bölüme geçiyorum. 💗

ig: deneyselhisler
tw: deneyselhisler

Lana Del Rey, Cinnamon Girl

Yalnızdım. Sen gelene kadar.❞

Evrenin en aptal insanı ödülü an itibariyle bana gidiyordu.

Taksiye bindiğim andan bu yana, ondan gelecek olası bir çağrıyı engellemek için kapatıp çantamın içine attığım telefonumu geri açmayı unutmam bir yana dursun, eve dönüş yolu zihnimde yalnızca buğulu ve silik birkaç anı parçasından ibaretti.

Kendimi eve nasıl attığımı hatırlamıyordum.

Odama girdiğim gibi ağırlaşan bedenimi doğrudan yatağa fırlattığımda, altımdaki paraşüt pantolonun yukarı kıvrılmasını umursamadan bacaklarımı açarak yastığıma sarıldım ve o noktada karşımdaki boy aynasındaki yansımamla göz göze geldim.

Bitik hâldeydim. Hayatımda yalnızca bir kez güzel ve kendi kalıplarımın dışında gözükmek için yaptığım o koyu göz makyajım, yanaklarımı ıslatan yaşlardan ötürü yüzümün her bir yanına dağılmıştı. Ânın stresinden belki de hiç fark etmemiştim ancak vücuduma dolan titremeyi yok edebilmek için sürekli ısırıp durduğum dudaklarım da soyulmuştu ve koyu bordo rujum tamamen silinmişti.

Hiç bu kadar yalnız ve küçülmüş hissetmemiştim.

"Neden?" diye fısıldadım yüzümü, mahvedeceğini bildiğim hâlde beyaz kılıflı yastığıma gömdüğümde. "Neden böyle olmak zorundasınız? Neden..." O noktada bir anlığına nefesim kesildi. "Neden bu kadar kötüsünüz?" Ağlamam şiddetini yitirse bile hıçkırıklarım varlığını sürdürüyordu. "Neden hep yetersiz kalıyorum? Neden sizden biri olamıyorum?"

Yüzümü gömdüğüm yastık, hıçkırıklarımı yuttuğu her saniye odanın içindeki rahatsız edici sessizlik beni gafil avladı ve o ana dek alt katta kalan Ata'nın odasından bile herhangi bir sesin yükselmediğini anımsadım.

Ağlamam bir anda kesildiğinde yüzümü, gömdüğüm yastıktan çektim ve bakışlarımı usulca komodindeki dijital saatime çevirdim. 11'e geliyordu ve küçük kardeşim mezun senesinde olduğu için, bozulan düzeninden ötürü bu saatler onun genellikle sabah saatleri oluyordu.

FİLE ARKASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin