lix-
Hyunjinle vedalaştıktan sonra eve doğru yürümeye başladım. Her ne kadar o bırakmak istese de sürekli dip dibe olup her konuda ondan yardım almak bana, benim de bir birey olduğumu ve özel alanlarımı unutturabilirdi.
'you can count on me, like 1, 2, 3
I'll ve there, and i know when i need it
I can count on you, like 4, 3, 2
You'll be there'Mırıldanarak yürürken kulaklıklarımı çıkarıp markete adımladım. Yeni bir tarif buldum ve hyunjinin denemesi için sabırsızlanıyorum.
Hızlıca elma, süt, tereyağı alıp çıktım. Umarım becerebilirim çünkü kötü olsa bile yiyordu.
Genelde oturmayı sevmeyen biri olarak Hyunjin'in yanında yıllarca oturabilirim. Onun için tüm işlerimi erteleyebilir, yaşamımın sonuna kadar derin bir kuyuyu andıran gözlerine bakabilirdim.
Konu o olduğunda kendimi tüm rütbeleri sökülmüş, kılıcı elinden alınmış biri gibi hissediyorum. Bana istediğini yapabilir. Hiçbir zaafı olmayan, her şeye rağmen gülümseyen benim de bir zaafım olmuştu. Diğerlerini düşününce kimseyi gerçekten sevmediğimi şimdi anlıyorum. Sevgi o değildi.
Hyunjin'e duyduğum duyguları ifade bile edemiyordum ama bu ismini koyamadığım duygular bazen göğsümden dışarı taşıyor. O zaman yine bu duygulara neden olan kişinin göğsünde alıyordum soluğumu.
Kapıyı anahtarla açmaya çalışırken Yoongi açtı.
"Yoon bugün seninle çok güzel bir tarif deneyeceğiz."
İfadesiz bir şekilde baksa da umursamadım.
"Umrumda değil ne yapmak istediğin, beraber elmalı turta yapacağız. Bitti. Nokta"
Bana sanki dünyanın en yorucu şeyiymişim gibi baktı.
Göz devirip kolundan çekiştirerek mutfağa sürükledim.
"Ben hamuru yapacağım sen de iç harcı bak şimdi.....Hadii güveniyorum sana."
Tam elmayı rendeleyeceği sırada telefonu çalmaya başladı.
Can you feel my heart.
Zil sesi fazla iç karartıcıydı. İlerde çok mutlu olması için kendime söz verdikten sonra onun yerine elmaları soyup rendeledim. O gelene kadar hamuru bile yoğurmuştum. Bütün işleri bana yıkıp gittiysen çekeceğin var benden bay yoon.
Hissetmiş gibi geldi ama ruh halinde bir değişiklik olmuştu. Gözleri daha donuk bakıyordu. Kafasını bana çevirince bir cevap beklediğimi anlamış gibi cevap verdi.
"Annem aradı, telefonunu açmıyormuşsun. Bu gece onda kalmanı istiyor."
Kafamı salladım. Bu konuda konuşmak istemiyordum çünkü annesi sanki yoongi hiç olmamış gibi davranıyordu. Ona sorduğumda ,sen onu boşver kalacak bir yer bulmuştur, diyerek geçiştirirdi. Sanırım araları pek iyi değil.
Yaklaşık bir saate bitirebilmiştik. Fırının başında beklerken yaklaşık yarım saat önce yoongi işi olduğunu söyleyip gitmiş, daha sonra yuta gelmişti.
"Kedi gibi napıyorsun lan, korkuyorum"
Sırıtıp deli gibi gülmeye başladım.
"Yazık hyunjine seni akıllı bir şey sanıyor"
Dediğiyle kaşlarımı çatıp kafamı ona çevirdim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
allegation | hyunlix
FanfictionHwang Hyunjin bir gün okulun magazin sayfasında gezinirken Lee Felix'e rastlar. - hyunlix dışında her şey var sanırım.. yan çiftler minsung, yeonbin, taegi.