medya nasıl beğendinizmi yeni prenses lkdsklskdlskdlskdldlskldskdk
----------------------------------------------------------------------------------
Petra ne yapmaya çalışıyor, bu sefer sakinliğimi koruyacaktım ve yaptımda yavaşça yerime oturdum. Yemeğim bitince kalktım ve yürümeye başlamıştım herkes odalarına dağılıyordu sonra aklıma partiye Leviyi çağıracağım geldi, ben ne ara bu kadar kötü olmuştum ki, tam kapıyı kapatıp girecekti ki kapıyı açtım ve kapattım hemen hızlıca bir koltuğa geçtim ve oturdum gözümle oturmasını işaret ettim. Vayy be hemende anlıyormuş.
"Anlıyorsam ne olmuş en azından senin gibi değilim." Ne dışımdanmı söyledim ben bunu.
"Ne diyeceksen de velet fazla vaktim yok."
"Tamam şey... bizimle partiye gelsene şu Eric benim gelmemi istememiş bende inadına gideceğim ama sende geliceksin."
"Benimle ne alakası var vede sen lütfen Hangelerin yanında pek durma velet."
"Seninle alakası yok ama geliceksin vede onlar çok iyi onlar benim hayatımdaki güvendiğim tek insan."
"Tch, velet kendine başka birini bul ne bileyim jeanla filan git."
"O at suratlıyla gitmeyeceğim bak hayatımda ilk defa birinden bir şey istiyorum o partiye geliceksin."
"Bak beni di-"
"Seni dinlemiyorum huysuz, Petra gibide sana sürtünmüyorum sadece bir istek." Söylediklerim karşısında şok geçirmiş olucak ki bende kafayı yemiştim.
"Tamam iyi, geleceğim velet ama arkanızı ben toplamam."
"Sen o işi bana bırak hadi gidiyoruz." Hiçbir şey demeden gittiğim yere geldi. Hep geldiğim o çarşıdan geçtik ve mekana gelmiştik, kapıyı sertçe açtığımdan herkes bana şaşkınlıkla bakıyordu.
"Evet sevgili askerler tek gelmedim birde keşke doğmasaydın Eric, ne demek neyse size Leviyi getirdim vede eğer içinizden biri sarhoş olursa tüm karargahı temizler ona göre davranın." Ben bir yer bulup oturduğumda herkes Leviyle bana bakıyordu ve gözleri faltaşı gibi açıktı.
"Açıkta birşeymi gördünüz, bakın ilk defa böyle eğleniyorum rahatımı bozmayın bu arada Hange iyiki beni davet etmişsin." Herkes öyle bakıyorduki bana
" Alica sen Leviyi nasıl ikna ettiniz." Hange şaşırmıştı sonra ardından Eric Hangeye bağırmaya başladı
"Hangeee sana demedimmi Yüzbaşı Alicayı çağırma diye neden sinir ediyorsun."
"Hey velet söylediklerine dikkat et, eğlencenize devam edin."
Dikkatleri bozulunca hemen kapıya ilerledim çok iyi işti. Çıktığımda bilmediğim sokaklara girmiştim ve kaybolmuştum ne olduğunu anlamadan bir ara sokağa girdim, Bir kaç adam içip içip gülüyorlardı beni görünce üçü bir anda gülümsemeyi bırakıp alaylı bir tebessümle yanıma yaklaşmaya başladılar biri aniden omzuma dokununca sırtımdaki bıçağı çıkarıp adamın boynuna tuttum iki adamda bana bakarak gülüyordu.
"Hey güzellik bizi onunla korkutamazsın hem birşey yapmayacağız iki dakikalık işimiz var."
"Benimle ne işiniz olabilirki hem bana çabuk karargahın yerini söyleyin."
"İşimiz zor Steven, bak güzellik başına bu saatte çok şey gelebilir o yüzden bizle gel."
Tam bana yaklaşacakken bir elin kolumu sıkıca tutması ve koşmamız, tabii kim olsa sevinirki beni kurtaran Leviydi durduğumuzda bir yere gelmiştik ona baktığımda oda bana bakıyordu.
"Bugün benim beyaz atlı prensim oldun Levi, hem neden kurtardınki ben onlarla uğraşırdım."
"Tch, bir adamı iki saat boynuna bıçak tutmakla olmuyor pamuk prenses."
"Dönek."
"Ne, dönek mi neden şimdi bunu dedinki."
"Sen iyi biliyorsun beyaz atlı prens ama keşke beyaz bir tane atında olsaydı ."
"Maalesef onlarla uğraşamam ama soru sordum neden bana dönek dedin."
"Söylemeyeceğim."
"Sen istedin."
Bir anda beni duvara yasladı yüzlerimiz o kadar yakındı ki yüzümün yandığını hissettim ve ani bir şekilde karnına tekme attım koşarak gittiğimde ise karargahın önünde olduğumu anladım ve odama gittim üstümü değiştirip yatağın içine girdim.
Gece
Yatakta sıcaktan kıvranıp duruyordum en sonunda su içmek için mutfağa gittim. Mutfakta gördüğüm manzara karşısında kalakaldım Levi neden uyumuyor.
"Sen neden uyumuyorsun Levi yoksa korkuyormusun."
"Hayır velet ben 2-3 saat uyuyabiliyorum, ve sen neden ayaktasın?"
"Ahh benmi sadece su içecektim.birde dışarıya bakacaktım."
"Hey geçen seni takip eden bir adam vardı o kimdi biliyormusun."
"Ah evet o Petranın babası ailemi şahsen o öldürmüştü yani babamı, şimdide beni üçüyle tehdit ediyor, piç ikiside, anneside piçti zaten her adama yavşıyordu, hergün farklı adamla yatıyordu Petrada onun ikincisi ailecek sürtükler. Özür dilerim."
"Özür dilemene gerek yok." Tam gidiyordum ki bana seslendi
"Dışarıya bakmayacakmısın Alica."
İlk defa ismimle sesleniyordu teklifini kabul ederek dışarıya çıktım ve çimenlere oturdum oturduğum yer papatyalarla doluydu.
"Çiçekleri çokmu seviyorsun."
"Evet onlar çok güzelller hemen toplayıp kendime taç yapmalıyım." Hep bunu istemişimdir papatyalardan taç yapmayı toplayabildiğim kadar topladım ve yapmaya başladım.
"Neden bu kadar sinirli olupta hemde bu kadar güler yüzlü olabiliyorsun."
"Çok kolay birşey hem ben hep suratım asık gezmiyorum erkekleri sevmediğim için yapıyorum bunu, ama çocuklar farklı çünkü onlar masum saflar dünyaya güzellik katabilecek şeydir bir çocuğun gülmesiyle bütün dünya gülebilir."
"Velet herşeyi biliyorsun peki erkeklere neden kötüsün."
"Çünkü benimle her erkek dalga geçiyordu tabii Connie, Riener ve bertholt hariç onlar hep benim yanımdaydı anladınmı şimdi, tabii sendende nefret etmiyor değilim azcıkda olsa var nefret."
"Tam olarak aptalsın."
"Ne, neyse bak bitti nasıl oldu aynı sana benzedi baksana." Ardından kahkaha atarak ona baktığımda yüzünde ifadesiz bir surat vardı bende biraz olsun gülmemi durdurarak yaptığım tacı yere koydum ve odama ilerledim. Odama girdiğimde bir yorgunluk gelmişti üstüme kendimi uykuya bıraktım.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Selamlarr... bu aralar bölüm başlığı bulamıyorum galiba açlıktan lksjfsadhfakjdhgkashdg neyse bakın biraz biraz açılıyor Alica Leviye açılıyor deyince yanlış anlamayın yani erkelere karşı şeyi gidiyor neyse fazla şey yaptım ben ketçaplı mayonezli vede peynirli ekmek yiyeceğim yazarınız aç olduğu için.
oylamayı unutmayın.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Levi x Okuyucu
FanfictionBirliğe bir yüzbaşı olarak gelmek ne kadar iyi olabilirdi. İki çocukluk arkadaş, sonsuza kadar seni destekleyen arkadaşların. Ve çocukken tanıştığın o çocuk.