2/ Keşif Birliğine Katılım

3.6K 209 361
                                    


Bir dakika onlar evime mi gelmişlerdi. Hayır ama şimdi ne yapıcam. İstemeye istemeye içeri girdim terliydim ve odaya girmeden önce banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve üstüme annemin en sevdiği beyaz kumaştan yapılmış bir elbise giydim. Aşağı kata indim ve kapının önünden geçerken beni fark etmemelerini isteyip dua ettim, çabucak reddedilen bir dua oldu Alice fark etmişti koşarak yanıma geldi o an yüzümde bir gülümseme olunca Detty ve John amca sevinmişti.

"Abla bu adamlar ve yanındaki gözlüklü abla seni almaya gelmişler seni de babam gibi öldürmeyecekler değilmi?." O an yüzümdeki gülümseme sönmüştü Alice onlara dönerek.

"Ablama zarar verirseniz bende size zarar veririm, anladınız mı?." Alice onkara bakarken komutan erwin konuşmaya başladı.

"Hayır küçük hanım ama ne yaşadınızda bu kadar sinirlisiniz bilmiyorum ama ablanız bir subaya tekme attı ve bu yapılacak bir durum değil." Detty ve John amca bana şaşırmış bir şekilde bakarken Detty teyzenin yüzü değişti çünkü beni biliyordu kimseye sebepsiz yere vurmayacağımı.

"Efendim Allicia öyle bir şey yapmaz yapsa bile bir sebep vardır, siz söyleyin ben onunla konuşurum." Tekme attığım kel adam endişeli yüzle baktı ve Detty teyzeye döndü.

"Hanımefendi kızınız sebepsiz yere vurdu."  Ne yalancı pis herif, Detty teyze şaşkınlıkla bana döndü ve ne diyeceğimi bilemedim konuşmam lazımdı.

"Şuan çok pis yalan atıyorsunuz tekme atmış olabilirim ama sizinde sebepsiz yere benim annem ve babama laf etmeyecektiniz, beni kızdırmak için yaptığınızı biliyorum ama asla beni ailemle ilgili kızdıramazdınız. Keşke, keşke daha fazlasını yapsaydım da o zaman akıllana bilirdiniz." Dediklerim karşısında herkes şok olmuştu sonra birden bir ağlama sesi duymuştum, Alice ağlıyordu. Ve konuşmaya başladı hıçkırıkların arasında.

"Abla neden biz yetimiz diye annem ve babamla dalga geçiyorlar yoksa bizi öldürceklerde bize mi söylemiyorlar, söylesene abla neden, ben yaşamak istemiyorum abla hadi gidelim ve devlere yem olalım en azından kimseye rahatsızlık vermeyiz." Alice in söyledikleri karşısında şok olmuştum altı yaşındaki bir çocuğun anne ve babası olmadığı için dalga geçilerek ve yaşamak istemediğini söylemesi garip geliyordu o an aslında çok mantıklı gelmişti.

"Evet Alice çok haklısın  biz olmamalıydık." Dedim ve Alice de alıp kapıya doğru yönelirken bizi yüzbaşı Levi durdurdu.

"Hey küçük hanım, neden böyle dedin, annesiz babasız olmak senin suçun değil ki hiçkimsenin suçu değil." Bir dakika o da mı annesizdi. Alice arkasını döndü ve yüzbaşı Leviye doğru koştu.

"Ne yani şimdi sen beni seviyormusun benimle dalga geçmeyecekmisin?." Neydi şimdi bu ne demek istemişti.

"Hey küçük hanım şimdi sen benim gözümde çok güçlü bir kızsın, ablanda öyle." Ne, ne yani bu ne demek oluyor, ben bu düşüncelerdeyken komutan Erwin konuştu.

"Ablanı yüzbaşı Levinin yardımcısı olarak alıcaz çünkü bahçede çok iyi dövüşüyordu." Biliyordum hissetmiştim biri nin beni izlediğini biliyordum. Ama. Ne! Yüzbaşının yardımcısı mı?.

"Yüzbaşı yardımcısımı. Peki neden ben." Yüzbaşı yardımcısı ben ne yapacaktım ki.

"Yarın gel kıyafetlerini bırakıyoruz. Sende yüzbaşı Levi gibi askerlere emir vereceksin ve askerle dövüş teknikleri öğreteceksin. Sonra Alice döndü. Küçük hanım istersen sende ablanla kalmak isteye bilirsin." Kulağa hoş geliyordu. Alice de alıp yukarıya çıktım, yorgunluktan hemen uykuya dalmıştı bende dalmıştım tabii, ama yarın neler olucak bilmiyordum.

----------------------------------------------------------------------------------

Selamlar. Arkadaşlar bu bölüm böyleydi umarım sevmişsinizdir bu arada kel kafalı adamın adını unuttum lakap olarak kel diyorum sonuçta kafası kazılıydı ve subay gibi bir şeydi galiba yani çavuş asker gibi birisi. Umarım beğenirsiniz ve oylamayı unutmayın öptüm...

Levi x OkuyucuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin