Ali kalkıp sınıftan çıktı bizde Nisa’ yla birlikte sınıftan çıktık kapıda Eza’ yla karşılaştık. “Kızım nerdesiniz siz ya sabahtan beri tüm okulda sizi arıyorum” Nisa “Abartma lan sadece bi teneffüs yoktuk ortada onda da tuvaletteydik oraya bakmak aklına gelmedi mi?” “Noldu lan buna niye böyle ağladın mı lan sen?” “Bağırma lan tüm okul duydu yürü yürü kantine gidelim anlatıcam hadi” diyerek kantine indik Nisa olanları Eza’ ya nakletti “Aman saçmalama ya Hakan seni çok seviyor hayatta bırakıp gitmez” “Bilmiyorum kızlar gerçekten yani sonuçta basketbolu da çok seviyor oynarken çok zevk alıyor hem eğer Amerika’ ya giderse kendini daha çok geliştirir biliyorum ve bu onun çocukluk hayali yani şimdi kendim için onu hayallerinden koparmak istemiyorum” dedi Nisa’ nın bu sözlerinden sonra uzun bir sessizlik oldu ben “Ben içecek bir şeyler alıp geliyorum bir şey istiyor musunuz?” Eza “Canım bisküvi tarzı bir şeyler falan da al midem kazındı” “Tamam canım” diyip sıraya girdim sıra bana gelince 3 kola ve bisküvi aldım tam arkamı dönerken yine birisine tosladım kafamı kaldırıp baktığımda Ali’ yi gördüm “Bana çarpmaktan zevk alıyorsun herhalde” dedi gülümseyerek benim tabii jeton sonradan düştü ne dediğini sonradan anladım ilk karşılaşmamızdan yani ilk
çarpışmamızdan bahsediyordu. Benden gülümseyerek “Maalesef yanlış tahmin zira öküzlerle çarpışmak zevk alabileceğim en son şey” dedim lan gerçekten ben mi dedim bunu hemen kaçmalıyım burdan onu cevap vermesini beklemeden hemen kızların yanına döndüm hala sessizdiler birinin bu sessizliği bozması gerekiyor ama artık ya ne bu diye düşünerek sandalyeme oturup elimde zar zor tuttuğum kolaları masaya koydum bisküvi biraz ezilmişti ama olsun artık o kadar masaya kadar düşürmeden geldiğime dua etsinler “Hadi bakalım kızlar zil çalacak şimdi tıkının bakıyım” dedim Eza hemen kolalardan birini önüne alıp açtı bile sonra bir yudum alıp “Ohh buz gibi süper geldi” “Nisa hadi canım” diyerek bende bir kolayı açıp onun eline tutuşturdum oda bir yudum aldı Eza kadar tepki vermese de oda “Aynen çok iyi geldi” falan dedi ama hala çok üzgündü o sırada benim aklıma Ali geldi şöyle bir etrafa baktım ama yoktu sanırım gitmişti ben bunları düşünürken zil çaldı kızlarla birlikte ayağa kalkıp yürümeye başladık bende o sırada telefonumla Ege’ yi aradım ama açmadı bende işi var galiba deyip telefonu cebime koydum ama sonra telefonum çaldı arayan Ege’ydi Allah Allah ben arayınca niye açmadı ki bu diyerek açtım telefonu o sırada merdivenlere gelmiştik çok sıkışıktı bu hengamede hayatta konuşamazdım kızlara “Siz gidin ben sonra gelirim” deyip koridordaki camın yanına gittim “Alo Ege” “Aşkım niye konuşmuyorsun yarım saattir sana sesleniyorum” “Canım kalabalıkta sesin
gelmedi şimdi rahatım konuşabilirsin” “Ha iyi tamam canım o zaman ne oldu sen niye aradın beni bir şey mi oldu ?” “Nerdesin diye aradım sabah birden kayboldun ortadan” “Canım bir iş çıktıda onun için biraz aceleydi sana haber veremedim” “Ne işiymiş bu?” “Önemli bir şey değil tatlım takma sen kafanı hem benim işim bitti şimdi yarım saate gelirim okula tamam mı? “İi peki tamam hadi ben derse giriyorum şimdi” “Tamam aşkım” tam telefonu kapatıyordum “Silen” “Efendim” “Seni seviyorum” “Bende seni” “Sende beni?” off çocuk bu ya “Bende seni seviyorum” “Hım ne kadar?” “Off Ege çocuksun valla ya çok seviyorum” “Kimi çok seviyorsun?” “Ege dayak yiceksin haa” “Senin vurduğun yerde gül biter yârim” “Ayy kroya bağladın yine ya” “Tamam tamam
hadi kapatıyorum” “Ege” “Efendim” “Seni çok seviyorum” “İşte buuuu ha söylettim işte söylettim” “Vazgeçmeden kapat istersen hem derse geç kaldım senin yüzünden ya” “Tamam tamam hadi bu sefer gerçekten kapatıyorum görüşürüz” “Görüşürüz” deyip telefonu kapattım off yine kaptırdım kendimi Ege böyleydi işte başta sevmiyorum onu diyordum ama kendine çekiyor bi şey var bu çocukta off derse geç kaldım ya diye söylenerek arkama döndüm ki o da ne Ali karşımdaydı “Sen o Ege piçiyle mi çıkıyorsun lan?’’ dedi sinirle.
