BEDEL•1.BÖLÜM•

45 6 17
                                    

İyi okumalar🕊...

İşte o gün gelmişti. Bugün esirliğimin son günüydü, özgürüm artık. Ailemi çok özlemiştim onlarda beni dört gözle bekliyorlardı belki de...
                                                                                        •••
Evlenme yaşım gelmişti çoktan ama kim evlenirdiki benimle kirli bir geçmişim varken. Geçmişte yaptığım hatalarımın bedelini ödüyordum ve ödemeyede devam edeceğim. Keşke zamanında bir anlık sinire kapılmayıp daha doğru kararlar verseydim. Pişmanım ama iş işten geçmişti. Neyse mazi mazide kaldı artık önüme bakacağım . Geçmişe bakıp iç karartmayacak geleceğimi düşüneceğim.
                                                                                       •••
Acaba ailem beni nasıl karşılayacaktı. Şimdi benim canım annem o pamuk elleriyle nasıl güzel yemekler yapmıştır.
                                                                                       •••
Çıkış saatim geldi, kapı açıldı ve adım söylendi.
"Baran KARAOSMANOĞLU"
Çıkış işlemlerim bitmişti sonunda ve ailemi beklemeye koyuldum. Ben ailemi beklerken  babam adamlarını göndermiş beni almaları için. Aslında biraz üzülmüştüm. Belli ki babamdan çekeceğim vardı.
                                                                                        •••
Eve gitmek için yola koyulduk  iki saatlik yolun sonunda eve varmıştık.
Canım annemin yemeklerinin kokusu tüm konağı sarmıştı içeri geçtiğimde bütün  akrabalar beni bekliyorlardı. Sadece babam yoktu. Annem beni görünce  mutluluktan ağlamaya başladı. Yanına gidip elini öptüm ve doya doya sarıldık.                                                                                    Babamı sorduğumda ise annem:
"Baban şirkette, seni  bekliyor" dedi.
Sevinmiştim aslında güzel bir iş pozisyonu beni bekliyordu.
Yemek yedik ve şirkete gitmek için yola koyulduk yarım saat süren yolculuk sırasında yolu izlemekten kendimi alamamıştım o kadar özlemiştimki.
Nihayet şirkete varmıştık. İçeriye adım attığım an bütün gözler üzerime çevrildi ve aniden yükselen konuşmalar başladı. Babamın odasına girdiğimde yüzüme bile bakmamıştı. Elini öpmek için  yanına gittiğimde elini istemsiz bir şekilde uzatmıştı.                                                       Ben asıl soruya geçtim:
"Babacığım ben hangi pozisyonda çalışacağım" diye sordum.
Babam:
"Birazdan görürsün" dedi  sinirli bir tonla.
Babam adamlarına bir iki kaş göz işaretiyle  emir verdi.
Aşağıya indik ve arabalara bindik yola koyulduk ama nere gittiğimizi bilmiyordum.
Bir tarlaya vardık.
"Buraya neden geldik?" diye sordum.
Ama kimseden ses çıkmadı.
Bir adamın yanına vardık. Fırat abi yani babamın sağ kolu şöyle dedi:
"Eti senin, kemiğide senin" dedi.
Anlamamıştım tam olarak ne dediğini. Fırat abiler gittikten sonra adam kendini tanıttı:
"Ben muzaffer, bu tarlada çalışan insanların başında duruyorum" dedi.
"Ben neden burdayım?"
Muzaffer Abi:
"Bu tarlada çalışacaksın, maraba olarak" dedi.
Şimdi taşlar yerine oturmaya başlamıştı. Belli ki babam geçmişteki hatam yüzünden iyi bir ders almamı istiyordu.
Peki ya şimdi ne olacaktı? Burda ne kadar çalışacaktım?
Kafamda daha binlerce soru...
                  
                                                                 Oy ve yorumlarınızı bekliyorum...🕊
                                                                         Devamı gelecek inşallah 🙏🏻

                                                                                                        
                                           

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 03, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

•BEDEL•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin