Kibirli bir rüzgarın çarpıcı serinliğiyle kendimi karşıdan karşıya atmaya çalışırken güneşin kızgın sıcaklığı tenime işliyordu. Masmavi berrak bir denizin serin sularında çırpınan bir güvercinin çıkmaya çalıştığını gördüm. Ne için uğraşırdı ki? Neydi bu çaba?
Oysa yanımda sevdiğim olmadan yaşamayı değilde ,olduğum yerde çakılı kalmayı tercih ederdim . Oysa ki zamanın birinde bende uğraşmıştım.
Bu çaba ,bu zerzeliş ,dil döküş, yalvarış boşaydı. Yanan bi kömürü aylarca avuç içinde tutmaktı benimkisi.Oysa aldığım cevap tüm umutlarımı suya düşürmeye yetmişti bile.
"Evcilik oynuyoruz. Kendimizi kandırmayalım olmayacak birşey için ben uzakta olan birine ilgi gösteremem."
Ne denli yıkıcı sözlerdi bunlar böyle. Çivi gibi saplanmıştı adeta her bir zerreme ,kalbime,beynime,tenime...
Ve saplandığı her yerde bir iz bırakmıştı. Herşey bir maille başlamıştı. Ama benim aşkım onun sesiyle başlamıştı.
"Derin nerdesin sen ya iki saattir sana sesleniyorum?"dedi Deniz.
"Ne var Deniz ya?"dedim. Bu kadar mı derinlere gitmiştim onu düşünürken.
"Hani teona cafeye gidecektik ,seni bekliyoruz."dedi
"Yok siz gidin ben gelmeyeceğim kütüphaneye gideceğim ."dedim
"Bir günde bizimle gel kızım ya."dedi sitem edercesine.
"Tatlım Dicle nerede? Onunla gidin benim ders çalışmam lazım."
"O sevgilisiyle buluşacaktı."dedi
"Hiç şaşırmadım" dedim gülümseyerek ardından ise " benim Balıkesir'i kazanmam lazım" dedim kızgınlığımı belirterek .
" Taktın sende Derin, istemiyor işte çocuk seni."dedi
"istemiyor işte çocuk seni" Deniz'in bu sözü tokat gibi çarpmıştı suratıma.
" istemiyor iste cocuk seni..."
Gerçekten istemiyor muydu? Az da olsa mı? Oysa ben bu adama sahip olabilmek için deli oluyordum.
"Kazanıp ona gününü göstermem lazım" dedim.
"Bebegim senin üzülmeni istemiyorum ben."dedi.Biliyordum ama engel olamıyordum işte kendime.Kalbim söz dinlemiyordu. Çaresiz bir şekilde koşuyordum bir hengamenin, ulaşımazın ardından. Fakat ne yapacağımı bilemez bir haldeydim.Bir şeyler o adamın peşine sürüklüyordu beni,icten şeylerdi bunlar. Koparıp atamayacak kadar içten,asil,acımasız ,dargın...büzmüş dudağını kavuşturmuş ellerini bir sokak köşesinde oturmuş ağlıyordum. Adeta bir ağacı sularcasına dökülüyordu gözyaşlarım,ben sildikçe onlar dökülüyordu. Sanki bulutsuz,kararmış bir havanın çılgınca yağması gibi.Hep aklımda şu soru vardı:neden? Ve hep cevabını bulamazken yine aynı soruyu soruyordum kendime. Kararlıydım ,bulacaktım,çıkacaktım karşısına 'işte kazandım buradayım' deyip tutacaktım ellerinden ve bir daha bırakmazcasına sıkı sıkıya sarılacaktım. Zira bu bir özlemdi .En son üç gün önce konuşmuştuk. Arasam mı aramasam mı bilemiyordum. Çok heyecanlanmıştım arama kararını aldığım için. Çünkü ben onu çok seviyordum.
Gittim ablamın yanına çaresizce sokularak;
"Abla senden bir arkadaşımı arayabilir miyim?"dedim
"Tabi tatlım."demesiyle ben telefonu alıp odama çıktım. Titrek ellerimle telefona numarasını yazmaya çalışırken kalbim ise boğazımda atıyordu.
"Aloo."dedi
"Burakk" diyebilmiştim titrek sesimle.
"Efendim"dedi tanımamıştı beni, belliydi.
"Derin ben"dedim nefesim kesilircesine "Nasılsın ne yapıyorsun?"
"Napim hastahanedeyiz"demesiyle beni bir panik kaplamıştı ona birşey oldu diye.
"Ne oldu iyi misin?"
"Ben iyiyim babam kalp ameliyatı oldu"dedi
"Burak sana birşey oldu diye korktum"dedim,bunun üzerine burak;
"Derin"dedi.
"Efendim Burak"dedim.
"Seni seviyorum"dedi. Bense sadece ona "hmm anladım." Diyebilmiştim.
"Derin"
"Efendim Burak"
"Seni seviyorum"dedi ben ise bu cümleler karşısında kala kalmıştım ağzımdan kelimeler bir türlü çıkmıyordu. Herşey çok içtendi.
"Derin seni çok seviyorum"
"Burakk"
"Efendim Derin"
"Bende seni çok seviyorum"dedim nihayetinde.
Biz böyle konuşurken annem pat diye odama dalmıştı.
"Kiminle konuşuyorsun sen?" dedi sinirli bir şekilde.
"Arkadaşımla"
"Arkadaşın kim?"
"Sanane "Diyebilmiştim büyük bir korku edasıyla sessizce. Çünkü annemle küsmüştük üç aydır konuşmuyorduk. büyük bir hırsla çekti aldı telefonu elimden.
"Alo kimsiniz Derin'i nerden tanıyorsunuz?"birden çok soru yöneltmişti karşı tarafa
"Burak ben arkadaşıyım Derin'in."
"Nasıl bir arkadaşlıkmış bu?"
"Derin'le benim aramda"
"nerden tanıştınız?"
"internetten"annem bu kez dahada sinirlenmişti
"Derin ile sizin aranızda özel hiçbirşey olamaz, arama bir daha"dedi. Ve ben buna çok üzülmüştüm. Burak beni bir daha aramayacak diye çok korkmuştum. Annem ise üzerime doğru atmıştı telefonu "al kimle ne yapıyorsan yap"diyerek. Aldım telefonu elime ve tekrar Burak'la konuşmaya başladım.
"Alo Burak kusura bakma lütfen ben böyle olsun istemedim."dedim ve bu benim suçum değildi
"Sorun değil "dedi.
"gerçekten Üzgünüm "dedim
"annen eğer bizim görüşmemizi istemiyorsa görüşmeyelim Derin"dedi
"Hayır ne alaka"diye atıldım hemen..Nasıl evet derdim bu adama bu kadar tutkunken.O hep aklımdaydı. silip atmak istesem de atamıyordum. Temize sunduğum sayfaları onu düşünerek kirletiyordum. Çünkü bu beni üzmekten başka birşey değildi..Çıkmıştım bir karanlığa savrulup gidiyordum. Herşey o kadar uzaktı ki bu mesafedeki aşkta göz gözü görmüyordu. hiçbirşey seçilir değildi ,pervane olmuştum bu aşkın gölgesinde. Tek bir yakınlık istiyordum ona ulaşabilmek için..Fakat bu ruhsuz uzaklık gitmeme izin vermiyordu.
Dusuncelerimden siyrilirak gelen ayak seslerine yoneldim gelen nircan teyzeydi. Bu aksam dugunleri vardi . Eminim bizi kontrole gelmisti. Buyuk bi panikle
"Hazır mı herkes kızlar hadi gidiyoruz"dedi
Hepimiz hazırdık düştük peşine bindik arabaya ,siğmadığımız için ben nurcan teyzeyle öne binmiştim. akşamın alaca karanlığında düğün alanına girdik.Her yer müzik sesiyle ve insan topluluğuyla kaplıydı.Adım attığım an ben birden titredin. Ablam bana yönelerek;
"usudun mu neden titredin?"diye sordu.oysa bu titremenin sebebi cok baskaydi.O gun onu hic dusunmememe ragmen birden gozumun onune Burak geldi.Uzerinde beyaz bir ceket icinde ise siyah bir gomlek kollarini acmis gulumswyerek bana yoneldi ve birlikte oynuyorduk..Bu da neyin nesiydi ?Nereden cikmisti boyle?
"Dusuncelerimden siyrilarak ablama yoneldim.
"Yok usumedim "dedim
"Neden titredin"dedioda fark etmisti titrememi.
"Bilmem"diye gecistirdim.
Cunku uzaktan sevekti bu sevmelerin en agiriydi.paramparca oluveriyordu yuregim onun sesini duymayinca,saliveriyordum kendimi.Ama yinede birakmaz ,vazgecmezdim.Cunku vazgecmek nedir bilmezdim.Hep onunla uyur onunla uyanirdim,onunla yatip kalkardim..
Uzaktan sevmek demir parmakliklar arasinda ozgurlugu aramakti benim icin.Gunese dokunabilmek gibiydi,atesin suya dusmesiydi,bir damla goz yasi ,ozlem...sadakat...ihtiras...Atese dokunmak gibiydi onu sevmek.Ama o bilmezdiki bu sevginin onu yolundan beni solumdan ettigini.