Aksamin sarhosluguyla yataga atmistik kendimizi.Eglenceli bir gecenin ardindan mutlu olmam gerekirken icimde cok garip seyler oluyordu. Cok kotu histi bu. Sanki canimdan can koparan seylerdi bunlar. Ama burak,a henuz birsey soylememistim. Cunku ona baktikca bu his dahada aci bir sekilde yayiliyordu bedenime zira bir akrebin zehirini salmasi gibi. Kafamdan atmak istiyordum bunlari ama olmuyordu. Dusuncelerim ve hislerim beynimde savas acmisti bana karsi. His'im kesin birsey olacak diyor huzursuzlugum ona yol gostererek korukluyordu. Beynim ise ikisinede birer tokat atip rahat olmami istiyordu. Biraz olsun icim rahatlamiyordu. Hepsini gondermek istercesine beynimin kapilarini aralik birakarak burak'in yanina gittim. Kanepede uzanmis mac izliyordu. Elimde battaniyeyle sokuldum kollarinin arasina.
"askim ben geldim"dedim sessizce
"hosgeldin melegim"dedi gulumseyerek. Elleriyle tum bedenimi sardi . Nedense ona bu aksam daha bi sarilmak geliyordu icimden. Kopamiyordum .. Doyamiyordum...yanimda olmasina ragmen cok buyuk ozlem duyuyordum. Bu kez hissim tekrar ayaklanarak'iyi saril yakinda gidicek 'der gibiydi. Yenik dusup dinliyordum onu . Bu kez beynim devreye girip 'sacmalama ne gitmesi o hep seninle'diyerek teselli ediyordu beni. İkisinede bir yumruk atip burak a baktim.
"ne oldu"dedi kafasini kaldirarak.
Tavrim dikkatimi cekmisti. Ona hissettirmek istemezdim ama medense bu durum artik beni de asiyordu.ona sikica sarilarak;
"beni seviyo musun?"dedim cok kizardi bunu sormama ve yine kizmisti.farkindaydim ama hem konusmak istiyordum hemde birseyler beni geri cekiyordu.
"o nasil soru derin tabiki seviyorum."dedi . Fakat bucevap yeterli olmamisti benim icimdeki hissi gidermeye. Sevdigini biliyordum ama neydi bu kahrolasi bian bile susmK bilmeyen edepsizce sagimdan solumdan durtukleyen sey?
Aldiris etmeyerek bu kezde simarik bir cocuk gibi onu opmeye basladim. Dudaklarim boynundan yanaklarina ve dudaklarinda gezinirken ellerim tum bedenini oksuyordu.
"beni mi ozlemis benim kucuk sevgilim!"diye gulumsedi kurnaz bir ifadeyle.
"hem de cook"
"peki o zaman su getirir bana "dedi dedi sert bir tavirla.sonrada "istedigim bardakta olmazsa kafandan asagi dokerim o suyu"dedi beni kendinden uzaklastirmaya calisircasina .Aptal!. Cok uzmustu bu beni. İcimde firtinalar koparken yine de gittim mutfaga,onun sevdigi bardaga koydum ve getirdim. Ellerim titriyordu adeta bir levha hareketinin parcalara ayrilarak deprem dalgasini olusturmasi gibi. Gozlerim dolmustu. Yine bu yagmur damlalarimi saklamaya calisarak
"al"diyebilmistim sadece titrek sesimle.
"sagol dedi. Ahmak!
Elimde telefonla mutfaga gittim sessizce kapiyi kapattim. Dafniyi arayacaktim. Konusmadan rahat edemezdim. Telefonun ara tusuna bastim,caliyordu. Minik bir tikirdi duymustum. Bu ses beni irkiltmeye yetmisti bile. Boynumu uzattim fakat yine de birsey gorememistim. İcimdeki korku dahada buyuyordu. Vakit hizla ilerliyor,gece yarilarina yaklasiyor,ayrilik masa ustundeydi kahve bardaginda. Biraz daha ve biraz daha uzattigimda birseyler gormeye baslamistim.
"neden buradasin!"
"hic buradayim iste"dedim burak'a ve telefonu kapattim. Ben anlatmadan dafninin birseyler duymasini istemiyordum.
"kiminle konusuyorsun?"diyerek yaklasti bana.bu sorubiraz mutsuzluk biaz merak ve birazda kiskanclik barindiriyordu. Goz bebeklerine kadar indirdim bakislarimi zira hangisi icin sordugunu cozemedim. Bu geceki mutsuzlugumu fark etmisti. Tuttu ellerimden iyice sokuldu bana cekti kendine iyice cildirmiscasina
"Derin"
"efendim burak"
"Derin seni cok istiyorum,arzuluyorum tenini,kokunu..seni istiyorum derin seni cok ozledim melegim" demesiyle gozlerim kocaman acilmismi adeta sokulen bir kazak gibi. Aci bir sekilde gulumsedim.
Bu adami cozemiyordum bu aralar. Onun bu davranislari icimdeki hissi korukluyordu.
O esmer ellerini ince belime dolayarak yavasa cekti beni kendine . Gozleri gozlerimde nefesi kokusu tenime isleyerek onu dahada arzulanama sebeb oluyordu. Yuregimin catlagindan sizan ince sizi bir yol bulup akacakti ona ,ne kadar kizgin olup geri cekilsemde. Onu biraz hissedebiliyordum fakat napicami bilemiyordum. Kafam cok karisikti. Onu kaybetmekten cok korkuyordum oysaki. Cunku o sert mizacli uzun boylu sex adama sahip olmak hicte kolay olmamisti. Ve ben herseyi geride birakarak kendimi ona en guzel sekilde sunmustum. Evet ona teslim olmustum.
"uzdum seni biraz ozur dilerim "dedi boynumu operek.
"evet"diyebildim boynumu bukerek.
Benden afdilercesine konusurken bir taraftanda goguslerimi bedenine yapistirmisti. Bir eli kalcamda gezinirken oburu ise saclarimin arasinda geziniyordu. Artik onu tamamen hissedebiliyordu. Kalbimin atislarini onun bedeninde hissedebiliyordum. İlk gunki gb cok hizli atiyordu. Dudaklarimi dudaklarima kitlemis bir elim vucudumda gezinerek yanaklarina ulasmaya calisirken oburu ise kalbindeydi. Evet elimi kalbine koymustum tipki ruyMdaki gibi. Beni kucagina aldi ve odaya dogru ilerlerken;
"hazir misin sicak misin yoksa soguk mu? Gozlerinmi daha sicak yoksa Dudaklarin mi ?" soyledigi her kelimeyi her bakisi zihnimekazimak istercesine purdikkat dinliyordum onu.
"hazirim sevgilim"dedim nasil hazir olmazdim -ki ona deli gibi asikken.
Goguslerim elleri arasinda kalcalarim ise bacaklari arasinda kalmis herseyimle ona teslim olmustum
«»
Sabah onun buz gibi gunaydin sesiyle uyanmistim. Ustu giyinikti.merakli gozlerle ona bakRak
"bir yeremi gidiyorsun"dedim
"evet"dedi aldigim cevap koca bir buzul kutlesiydi sanki.
"nereye ve neden?"dedim saskinlikla
"soru sormayi birakta hadi giyin gidiyoruz"dedi. Bu sefer soru sormaktan ziyade terazilerimi kurup kurdugu cumlenin agirligini olcuyordum kafamda.
"tamam "dedim giyindim ve ciktik.
Yesilin binbir tonunun mavinin buyuleyici ahengiyle butunlestigi bir yola dogru ilerliyorduk. Tekrar sormaya kalkistigimda bu kez beni susturmustu.
"melegim"
"efendim"dedim hareketsizce.
"ben seni cok seviyorum ve de hep sevecegim"dedi elimi tutarak.
"bende diyebilmismitim saskinligimi gizleyerek.. Veda eder gibi bir hali vardi sanki. Buyuk bir korku edasiyla;
" burada ne isimiz var neden geldikne yapmaya calisiyorsun"dedim sessizce yeni acimi bekleyerek. Belkide cezaydi.
"benim bir isim var"dedi benide koprunun uzerine cikararak. Aptal!cocuk kandiriyordu sanki.
"anlamadim ne isi" hic bir sey soylemeden birakti ellerimi. Kala kalmistim birde eve gitmemi istiyordu.. Koprunun pasli yari iceri girik yari cikik parmakliklarina dayanarak gidisini izliyordum. Onu seyrettigimden beri ilkkez basini cevirip bana bakti. Ona erismenin olduruci istegi ile birkac adim attim ama o arkasini donup gitmisti. Buyuk bir sok icinde hic bir yerimi elimi kolumu bacaklarimi ve tum vucudumu hissetmiyordum adeta kendimden gecmis bir halde gozlerimden yagmur damlalari gibi yaslar akmaya baslamisti. Bu seferki yagmurlarim gurultusuz ,bir zeytin kadar kalin ve kirmizi ve pembemsi arasi karisik birseydi . Sanki ne renk olmaya karar verememis gibi. Sonra daha uzakta basini yine cevirdi ,sonsuza dek kaybolmadan bana bir daha bakti. ve gitti!
